Galaxy's In His Fingertips || ChanBaek

Toprak Kadar Sert

Bölüm şarkısı: Arctic Monkeys - Arabella
*****************
Baekhyun Chanyeol'un beline biraz daha sıkı sarıldı ve başını sırtına yasladı. "Eğer sana hiç hoşuna gitmeyecek bir şey söylesem, bunu sakladığım için benden nefret eder misin?"

"Senden nefret etmek mi?" Chanyeol güldü. "Bunun için aşırı kötü bir şey söylemiş olman gerekirdi sanırım. Neden dedin ki bunu?"

"Hiç, öylesine."

Chanyeol dudağını ısırdı. "Peki eğer ben sana çok kötü bir şey yaptığımı söylesem benden nefret eder misin?"

"Senin kötü bir şey yapma ihtimalin benimkinden bile az."

Chanyeol'un kaşları çatıktı ama Baekhyun arkada olduğu için bunu göremiyordu. İçindeki suçluluk duygusunu bastırmaya çalışırken iç çekti. "Evet, tabii..."

******************

Chanyeol ve Baekhyun şehrin pazar meydanına geldiğinde Baekhyun iyice Chanyeol'a yapıştı. "Sorun ne Baekhyun?"

"Çok... Kalabalık." Oradan oraya koşturan insanlar, bağırıp müşteri arayan satıcılar, annelerinin elinden kaçmayı başaran küçük çocuklar...

Baekhyun hayatında o kadar insanı bir arada görmemişti, sesleri bu kadar karışık duymamıştı. Hatta on yedi yaşına kadar dünyada başka insan olduğundan bile habersizdi.

Chanyeol attan indiğinde Baekhyun iyice Dragon'un boynuna sarıldı. "Senin inmene gerek yok. Kalabalıkta yürümekte zorlanabilirsin.

Chanyeol'u gören herkes mutlu bir şekilde el çırpmaya ve bağırmaya başladı."Prens Chanyeol çok yaşa!"

Chanyeol yolda gördüğü çocukların yanaklarını sıkarken herkes sıraya dizilmiş, onu selamlıyordu. Chanyeol biraz daha yürüdükten sonra durdu ve karşısındaki adama selam verdi. Adam tek tük çıkmış bıyığını kaşıdı ve Dragon'un yelesini okşadı. "Görüşmeyeli uzun zaman oldu Dragon." Ardından Chanyeol'a dönüp gülümsedi. "Şikayeti nedir prensim?"

"Dragon için gelmedim." Chanyeol Angel'i yavaşça adamın önüne itekledi. "Angel. Fazla halsiz ve karnı çok sertleşmiş."

"Sizi birkaç dakika bekleteceğim efendim." Adam atı sakinleştirmek için birkaç kez boynunu okşadı ve içeriye götürdü.

Baekhyun ona soran bakışlar attığında Chanyeol içeriyi işaret etti. "Şehrin en iyi tımarcısıdır. Dragon'u o büyüttü sayılır."

"Halkın seni çok seviyor."

"Evet. Ben ve annem fırsat buldukça halkın arasına geliriz. Kris doğduğundan beri maksimum dört kere şehre inmiştir. Onu pek sevmezler."

"Bunun için onları suçlayamam." Baekhyun başını Dragon'un yumuşak yelesine yasladı ve iç çekti. "Işık'taki halkımın benim varlığımdan haberi olduğunu bile sanmıyorum."

"Kral Lux'tan sonra tahta geçtiğinde halkla aranı düzeltebilirsin."

"Eğer Kris'le evlenirsem böyle bir şey mümkün olmayacak."

Chanyeol duyduğu şeyle yumruklarını sıktı. Gözleri anında kırmızıya dönmüştü. Bir an için Kris ve Baekhyun'un evlenme ihtimalini tamamen unutmuştu. İkisi de birkaç dakika sessizce etrafa bakındılar. Chanyeol bununla ilgili hiçbir şey söylemek istemiyordu. Baekhyun sonunda huzursuz atmosferden rahatsız olarak birkaç kere öksürdü. "Chany-"

O sırada adam ve Angel yanlarına geldi. Chanyeol sabırsız bir şekilde uzanıp Angel'i yanına aldı. "Sorunu neymiş?"

"Bir sorunu yok. Atınız gebe."