\\Işık//
"Kral'ım. Prens Kris'i bulduk."
"Getirin." Kral Lux mutlu bir şekilde arkasına yaslandı. Kris biraz yorgun ve zayıflamış bir şekilde taht odasına girdiğinde ellerini çırptı. "Prens Kris! Sizi görmek ne kadar güzel!"
"Işık'a beni aldığınız için teşekkürler, Kralım."
"Hemen sana bir oda hazırlatayım ve güzel bir ziyafet çekmeni sağlayayım. Nerede saklanıyordun birkaç gündür?"
"Şehirde. Orada, burada..." Kris gözlerini açmakta bile zorlanıyordu. "Önce bir duş alabilir miyim?"
"Elbette! Sonra yemekte Ateş'i nasıl geri alacağın ve Işık'la yapılacak antlaşmalar hakkında konuşabiliriz."
"Elbette... Prens Baekhyun burada mı?"
"Hayır." Kral Lux kusacak gibi bir yüz ifadesi takındı. "Cehennemin dibine kadar yolu var onun."
"Ne demek hayır?"
"Benden kaçtı. Artık öyle bir oğlum yok benim." Kral Lux beyaz saçlarını arkaya attı. "Prens Kris, gidin ve duş alın. Bunları konuşacak çok zamanımız var."
**************
Kris üzerine temiz kıyafetler giyindikten sonra büyük salona girdi. Sarayın her yeri çok parlaktı ve bu da gözünü kısıp yürümesine neden olmuştu.
Kral Lux donatılmış bir yemek masasının başında onu bekliyordu. Eliyle Kris'e karşısına oturmasını işaret etti ve tabağına kızarmış et parçasını aldı.
"Sıcak duş iyi gelmiş olmalı.""Gerçekten iyi geldi. Teşekkür ederim." Kris oldukça aç bir şekilde masadaki yemeklere uzandı.
"Prens Kris... Artık Işık'ın bir varisi olmadığına göre... Sizinle bir anlaşma yapmak isterim. Ateş'i geri aldığınızda-"
"Kralım." Kris çatık kaşlarla ona baktı. "Her şeyin zamanı gelecek, acele etmeyin. Ayrıca Prens Baekhyun hala hayattayken Işık'ın başına ben geçemem." Önündeki şaraptan bir yudum aldı. "Ve Ateş'i kardeşimden almak kolay olmayacak."
"Kardeşiniz..." Kral Lux'un gözleri sinirle parladı. "O soytarı oğlumu bana karşı doldurdu!"
"Bana olanları özet geçebilir misiniz?"
"Baekhyun'u Işık hakkında bilgi almak için kandırdığını düşünüyorum. İşi bitince de bizi sürgün etti."
Kris yaşlı adamın komplo teorileri kurmasını dinlerken gözlerini devirdi. "Sizi sürgün etmesinin nedeni muhtemelen benim."
"Oğlumun beynini yıkamasının hesabını soracağım ona." Kral Lux'un parmak uçlarından kırmızı ışıklar çıkıyordu.
"Aklıma bir şey geldi." Kris birden gülümsemeye başlamıştı. "Hem benim Işık'ın gelecek kralı olmama yardımcı olacak hem de kardeşimi güçten düşürecek bir şey."
"Dinliyorum?"
"Oğlunuzun ölümünü resmi bir şekilde beş krallığa da duyurmalısınız."
Kral Lux'un lokması neredeyse boğazında kalıyordu. "Ama ölüp ölmediğini bilmiyorum."
"Önemi yok. Bu sayede artık kan bağınızın olduğu son kişi de resmi olarak ölmüş sayılacak ve gelecek kralı siz seçebileceksiniz."
"Bunun iyi bir fikir olduğunu-"
"Baekhyun'un cenazesinin Işık'ta, şehrin dışındaki bir yerde yapılacağı haberini gönderin." Kris ağzına bir parça et attı. "Chanyeol ayağıma gelecek."
![](https://img.wattpad.com/cover/177034821-288-k840673.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Galaxy's In His Fingertips || ChanBaek
FanfictionPrens Chanyeol nereden bilebilirdi, gökyüzünde her gece izlediği yıldızların kendi ayağına geleceğini?