nico: selam
nico: ne yapıyorsun?
will: selam
will: bir arkadaşımın doğum gününü kutluyoruz
will: sen ne yapıyorsun?
nico: o arkadaşının percy denen çocuk olma ihtimali yüzde kaç?
will: yüz
will: jason mı söyledi
nico: söylemedi de ben gördüm
nico: jasonla konuştunuz mu peki hiç?
will: yani evet doğal olarak
nico: yani benim hakkımda?
will: neden söyleyeyim :)
nico: belli ki konuşmamışsınız
will: neden? bana söylemesi gereken bir şey mi var?
nico: hayır demek istediğim bu değildi
will: sürekli kendini yanlış ifade ediyorsun farkında mısın?
nico: kafam karışık
will: hmm neden?
nico: anlatabileceğim şeyler mi emin değilim
will: bazı şeyleri anlatmadıkça doğuracağı sonuçlar kötüleşebilir
—
nico: jason will'e bir şey mi söyledin?
jason: o nereden çıktı?
nico: bir şeyler biliyormuş gibi konuşuyor
jason: hayır, söylemedim
jason: belki de bir şeyler biliyordur?
nico: saçmalama nereden bilebilir
jason: neyse ne
jason: yaptığın şeye bir son vermediğin sürece yazma bana
—
leo: jason çok sinirli farkındasın değil mi?
nico: offf sen de mi
leo: evet, ben de
leo: haklı çünkü
nico: bir kez olsun beni savun
leo: bir kez olsun doğru olanı yap
nico: bir şey yaptığım yok öf ya
nico: will'in güvenini kıracak bir şey yapmadım henüz
nico: bir şey anlatmadı çünkü
nico: ve yapmayı da düşünmüyorum
nico: oldu mu?
leo: onu sevmeyip, ona güvenmeyip kendini sevdirmen bile güvenini kırmak demektir
nico: bir anda her şeyi değiştiremem leo ne yapayım bu noktadan sonra
leo: austin denen aptalı hayatından çıkartmakla başla
nico: çok kolaymış gibi konuşuyorsun
leo: kolay olmadığını biliyorum
leo: bu yüzden buradayız
leo: kimler için kimleri kırdığına çok dikkat et
—
will: çevrimiçisin ama yazmıyorsun
will: bir şey mi oldu?
nico: ah hayır sadece bir arkadaşımla konuşuyordum
will: anladım
will: ne zaman döneceksin?
nico: annemi ikna edebilirsem haftaya
will: o zaman haftaya görüşürüz :)
—
austin: nico lütfen yapma böyle
nico: daha ne kadar yakacaksın canımı?
austin: seni seviyorum
nico: emin değilim
austin: seni cidden seviyorum ama onu da atamıyorum kafamdan anla beni
nico: anlayamıyorum
nico: bir kalpte iki kişiye yer yok
nico: bu yüzden seni atmam gerek
nico: senin aksine ben ona açık bir kalple gideceğim
austin: kime?
austin: nico?
austin: hay sıçayım
—
nico: görüşürüz ♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
maybe, i'm afraid | solangelo
Fanficnico: will solace? will: kimsiniz? nico: nico di angelo nico: çok methini duydum, tanışmak isterim