maybe, i'm afraid | solangelo

33 [son]

will: beni dünyanın en mutlu insanı yaptın

will: dibe çökmüştüm, kelimenin tam anlamıyla

will: bir daha bırak âşık olmayı, kimseden hoşlanmam sanmıştım

will: iyi ki girdin hayatıma

nico: iyi ki girmişim hayatına

nico: umutsuzluk ve hüzün sana o kadar yakışmıyor ki

nico: sen de iyi ki benim hayatıma girmişsin

nico: sen olmasaydın aşkı hastalıklı bir duygu sanıyor olacaktım

nico: bana sevmeyi öğrettin

will: ve sen bu kadar güzel seven birine dönüştün öyle mi?

will: insan içinde olmadan bunu yapamaz

—

alex: italya'dan döndüğünüzde will'i çok özlediğimiz için sürpriz bir parti yapmayı planlıyoruz

alex: ve sen de geliyorsun

alex: itiraz istemiyorum

nico: seve seve gelirim

alex: aferin

—

magnus: lavinia da gelecek mi

nico: evet

nico: neden ki?

magnus: sevmiyorum o kızı

nico: KEŞQNSWŞDMŞQS

nico: sakın bunu leo'nun yanında söyleme

magnus: neden?

nico: fena düştüler birbirlerine

magnus: harika

magnus: şimdi leo'yu da sevmiyorum

nico: nE?

—

nico: arkadaşına söyle leo hakkında düzgün konuşsun.

will: magnus mı?

will: n'aptı?

nico: nereden anladın?

will: son zamanlarda bir garip davranıyor dedim böyle bir saçmalığı ondan başkası yapmış olamaz

will: depresyona filan girdi sanırım

will: azıcık alttan alsan olur mu?

nico: sen böyle sorunca ben nasıl hayır diyebilir ki?

nico: resmen hile bu

will: kartlar eşit dağıtılmış o zaman

will: gel yanıma da bir öpeyim seni

nico: ha

nico: şimdi mi?

will: sence?

nico: geliyoRUM

will: şapşal

—

magnus: alex

alex: geliyor magnus ve bu konuda tek kelime edersen seni pataklarım

magnus: seni seviyorum diyecektim

alex: ha

alex: iyi misin sen ya?

magnus: iyiyim aaa

alex: yanına geliyorum

alex: ve

alex: ben de seni seviyorum

—

leo: biriyle çıktığını ne zaman anlıyorsun?

nico: şu ana kadar iki kişiyle çıktım ve biri büyük bir fiyaskoydu

nico: bana mı soruyorsun cidden?

leo: EN AZINDAN DENEYİMİN SIFIR DEĞİL

leo: ya da jason gibi bu yüzyılda bile hâlâ çıkma teklifi etmiyorsun

nico: ne bileyim ben biz öpüşene kadar anlamamıştım

leo: üff ama sizinki çok barizdi

nico: sizinki de öyle :d

leo: nE

—

will: italya'dan dönüyor olmak beni çok üzüyor

will: kısa sürede çok bağlandım çünkü çok fazla güzel şey yaşadık

nico: evet burası çok güzel

nico: ama eve dönüyoruz

nico: daha güzel ne olabilir?

merhabalar,
öncelikle bunu okuduğunuz için, oyladığınız için ve en çok da yorum yaptığınız için teşekkür ederim. bunu yazarken inanılmaz keyif aldım ama tadında bırakmak gerekir. hepinizi çok seviyorum, başka bir solangelo kurgusunda görüşmek üzere... ♥️