Sıkıcı bir güne başlamıştı, Katsuki. Erken uyusa da sabah çok yorgun uyanmıştı. Gün geçtikçe daha da çöküyordu ve bunun farkındaydı. Hayatı tek düzeliğe girmişti, her günü aynıydı. Katsuki, artık her şeyi akışına bırakmıştı, hiçbir şeyi düşünmemeye çalışıyordu.
Bugün birazcık geç kalktığı için kahvaltı yapmadan evden çıkmıştı. Toplu taşımayı tercih etmek yerine yürüyerek okula gitmişti. Haftanın ilk günü olduğu için tüm okul, bahçede sıra olmuş ve müdürün okul hakkındaki gelişmelerini dinliyordu. Katsuki, öğretmenlerine çaktırmadan sıranın en sonuna gitti. Bu sıkıcı konuşmayı dinlemek yerine yerdeki taş ile ayağının ucuyla oynamaya başladı. Bir süre sonra müdür, okul başkanını konuşma yapması için çağırdı. Katsuki, kafasını kaldırıp çocuğa baktığında çok tanıdık gelmişti. Yerdeki taşı bırakıp çocuğu izlemeye başladı.
"Öğretmenlerim ve müdürüm benden okul hakkında bir konuşma yapmamı bekliyor ama, bugün çok farklı şeyden bahsedeceğim."
Herkes, ne olduğunu anlamamış ve olacakları bekliyordu. Okul başkanı, derin bir iç çekti; bu konuşmayı yapabilmek için içindeki cesareti arıyordu. O cesareti bulduğunda titreyen sesiyle konuşmasına devam etti.
"Ben çok kötü bir şey yaptım, hem de çok kötü... Birbirini seven iki insanı ayırdım ve Tanrı asla beni affetmeyecek bu yüzden. Bakugou Katsuki,"
Katsuki, adını duyunca şaşkınca etrafına baktı. Herkes ona anlamsız bir şekilde bakıyordu. Katsuki, gerildiğini hissettiğinde okul başkanı konuşmasına devam etti.
"Senden özür dilemeliyim. Kirishima'yı ben öptüm, zorla. Ona, duygularımdan bahsettiğimde kibar bir şekilde beni reddetti ve seni sevdiğini söylemişti. Reddedilmeyi kendime yediremedim ve aranızı bozmak için böyle bir şey yaptım."
Okul başkanı, gözyaşlarına boğulurken herkes sessizce dinliyordu. Hıçkırıkları arasında iç çekişleri duyuluyordu. Kendini toparlayıp son cümlelerini sıraladı.
"Ama istediğim olmadı. Kirishima benden nefret etmeye başladı ve o, o gün geçtikçe kötüleşmeye başladı. Lütfen, onu sev. Çok fazla sev."
Elindeki mikrofonu bırakıp koşarak oradan uzaklaştı. Katsuki, olanları daha sindirememişken tanıdığı ses tonu yumuşak bir şekilde yayılmaya başladı.
"Keşke, beni bırakmak yerine sorunun ne olduğunu söyleseydin ama, sorun değil, ne olursa olsun seni seviyorum."
Eijiro, çokça yorgun ve birazcık da kırgın bir şekilde konuştuğunda Katsuki, istemsiz olarak titremeye başlamıştı.
"Herkesi siktir et; sadece beni sev, bana inan."
Eijiro, mikrofonu bırakıp Katsuki'nin yanına ilerledi. Tam önünde durup Katsuki'nin yanağından süzülen yaşları sildi. Hiç bırakmak istemediği o elleri sıkı sıkı tuttu ve Katsuki'nin mutluluktan ağlamasına sebep olan o kelimeleri söyledi.
"Bu karalamalarla dolu olan dünyamda benim ışığım olur musun?"
-
Bunu hala okuyan var mıdır, bilemem lakin bazı konulara değinmek istiyorum.
Uzun zamandan beri yoktum çünkü üniversite sınavım oldu ve sonra uzun bir bekleyiş içerisine girdim. Hayatımı düzene sokmaya çalışırken ruhsal hastalıklarım gün yüzüne çıktı ve onları düzeltmeye çalıştım. Şu an, her şey tamamiyle düzelmemiş olsa da istediğim bir bölümü kazandım ve beni mutlu eden iki tane kedi sahiplendim. Beni mutlu eden yazmaya ara vermemin saçma olduğunu düşünerek geri döndüm.
Uzun zamandan beri olmamamın diğer sebebi ise, gelen bazı yorumlar. Aktif olmasam da diğer ficlere -özellikle bnha wp- gelen yorumlara bazen bakıyorum. Birkaç kişi bazı shiplerin olmasından şikayetçi olarak bana göre hiç hoş olmayan şeyler demişler. Hatta en sonunda birisine patladım ki bundan pişmanım, özür dilerim. Hepinizin gönlünü almaya çalışıyorum ama, o kadar kişiyi aynı anda memnun edemem. Madem sevdiğiniz ship yok, saygı duyarak okumayı bırakabilirsiniz. Gereksiz yorumlara gerek yok. Yine de hepinize teşekkür ederim. İyi-kötü destek olduğunuz için.
İstediğinz shipler varsa söyleyin. Belki one shot yazabilirim. Birkaç kişi istediği için Shinoji yazdım, profilimden bakabilirsiniz.
BNHA wp grubumuza gelmek isteyen mesaj atabilir, sizi seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
toliet cabin ;; kiribaku
Short Story❝Eijirou Kirishima, tuvalet kabininde gördüğü numaraya mesaj atar.❞