1.8

2.8K 373 252
                                    

Bakugou, önündeki soruyu beşinci kez okudu. Her okuduğunda soru daha çok karmaşık hale geliyordu. Kafası Kirishima'daydı ve bu yüzden soruları anlamıyordu. Büyük bir bıkkınlıkla kalemi masaya bıraktı ve kafasını ellerinin arasına alıp rahatlamaya çalıştı. Böyle olmasının sebebi kendisiydi. Neden hâlâ üzülüyordu? Ona güvenmiyordu, ona karşı hissettiği hislerinden korkuyordu.  Ne yapacağını bilemez bir halde çıkmaza girmişti. Bir düşünce yığını altında kalmıştı.

Bakugou, bir an boğulduğunu hissetti. Derin nefes almak, ciğerlerinde oksijeni hissetmek istedi ama, başarılı olamadı. Hızlı bir şekilde çalışma masasından kalkıp odasının camını açtı ve  dışarı bakıp derin bir nefes aldı. Soğuk hava kızgın yüzünü yalayıp geçiyordu. Bir nebze olsun rahatladığını hissetti.

Bakugou, Kirishima'ya bir türlü güvenemiyordu. O olaydan sonra güveni kırılmıştı ki herkese kolayca güvenen biri değildi. O olaya kadar sadece Kirishima'ya güvenmişti ve o da bu güveni boşa çıkarmıştı. Ayrıca hislerinden korkuyordu. Daha yeniydi; sevmeyi, sevilmeyi pek bilmezdi. Bu hayatında sadece anne ve babasını sevmekle geçirmişti. Diğer türlü sevgiyi bilmezdi. Hele bir erkeğe karşı bu sevgiyi beslemeyi hiç bilmezdi. Bu yüzden korkuyor ve ne yapacağını bilmiyordu.

Bakugou, camın önünden ayrıldı ve tekrar çalışma masasına oturdu. Bunları düşünecek zamanı yoktu. Ders çalışmalıydı. Zorla da olsa kendini önündeki soruya odakladı. Birkaç dakika sonra telefonuna mesaj geldi. Bakugou, bildirim sesiyle heyecanladı. Acaba Kirishima ona mesaj mı atmıştı? Atsa ne olurdu? Cevap verebilecek miydi?

Yatağın üstüne bıraktığı telefonunu almak için ayağa kalktı ve yatağına gitti. Telefonu alıp kilidini açtı. Mesajı görünce büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Midoriya mesaj atmıştı. "Ah, bu çocuk..." diye içinden geçirip Midoriya'ya kızdı. Onu boşuna heyecanlandırmıştı. Mesajı açıp okudu.

"Kacchan, Uraraka ile kavga ettim. Buluştuğumuz parka gelip bana yardım eder misin?"

"Böyle konuda bilgim olsa kendime uygulardım." diye sesli bir şekilde düşündü, Bakugou. Mesaja cevap vermeden telefonu yatağına bıraktı. Hem Midoriya'ya hakaret içerikli homurdanıyor hem de hırkasını giyiyordu. Her ne kadar ikisi anlaşamasalar da birbirlerine yardım ederlerdi çünkü çocukluktan beri arkadaştılar.

Bakugou, telefonunu cebine koydu ve ailesine yakalanmadan gizli bir şekilde evden çıktı. Dışarı çıkar çıkmaz soğuk rüzgar etrafını sardı. Hırkasının önünü kapatıp büyük adımlarla parka gitti.

Parka gelince telefonunu açıp Midoriya'ya geldiğine dair bir mesaj attı. Beş dakika bekledi ama, gelen kimse yoktu. Bakugou, sinirlenmeye başlamıştı. Salıncaklardan birine oturdu ve yavaşça sallanmaya başladı. Arkasından gelen adım sesleriyle Midoriya'nın sonunda geldiğini anladı.

"Sonunda geldin, geri zekalı. Seni ne kadar bekledim haberin va-"

Arkasına dönmesiyle lafı kesilmişti. Onu beklemiyordu. Kızıl kafa, gecenin karanlığında bir ay gibi parıldıyordu. Bakugou, salıncaktan kalkarken o, tam önüne gelmişti. İkisi de bir şey demeden duruyordu. Etraflarını gergin bir hava sarmıştı, içinde biraz(!) da özlem barındırıyordu. Nefessiz şekilde birbirlerine bakıyorlardı. Çok özlemişlerdi birbirlerini ama, ikisinde de itiraf edecek güç yoktu.

"Mhh, şey... Uraraka beni buraya çağırmıştı, Midoriya ile kavga etmişler sanırım ama, yalan söylemişler..."

İlk konuşan Kirishima olmuştu. Bakugou, onun ses tonunu duyunca bayılacak gibi oldu. Tok, erkeksi sesi o kadar tahrik ediciydi ki Bakugou, her duyduğunda kendinden geçiyordu.

"Evet."

Kısa ve çabuk yanıt vermişti. Hemen yelkenleri suya indirmek istemiyordu. O çok acı çekmişti ve karşısındakinin de aynı şekilde olmasını istiyordu. Onu anlamasını istiyordu.

"Beni hâlâ affetmedin mi?"

Bakugou, cevap vermedi. Kirishima, anladığını belirten bir şekilde kafasını salladı.

"Hoşçakal, Katsuki."

Bakugou, bir şey diyemeden oradan uzaklaşmıştı. Kirishima gözden kaybolunca Bakugou, daha fazla dayanamadı ve dizlerinin üstüne yığılarak kimseyi umursamadan bağırarak ağlamaya başladı. Bakugou, ilk defa o zaman öldüğünü hissetti.

toliet cabin ;; kiribakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin