Sır

42 6 7
                                    

Tuğkan~Sen Benim

Sen benim söylenmeyen sözlerim
Sen benim unutamadığım ilklerim
Sen benim içermediğin son kadeh
Uzun yolum, şarkılarım ,sevdiğim..

Ben bu bölümü yazarken nedense gözyaşlarıma hakim olamadım bölümün ortasında bir şarkı var o bölümü şarkıyı açıp okumanız rica olunur 🙏🏻

06:00 KALK OKUL VAKTİ (ERTELE)

Sabah odamı dolduran iğrenç alarmının sesiyle gözlerimi açtım,ayaklarım yardımıyla üzerindeki yorganı yatağın sonuna doğru iteleyerek yerimden kalktım ve lavaboya doğru yürümeye başladım. Ne berbat görünüyordum öyle saç baş darmadağın ,bakımsız görünen bir yüz. Hemen yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım ve maskemi yapıp annemleri uyandırmak için odalarına doğru yola koyuldum, tam odalarının önünde durmamla annemin ağlama seslerini işittim neden ağlıyordu ki şimdi.
"Hayır Kadir o artık benim canımdan bir parça ben ondan ayrılamam. "

"Zeynep biz 18 yıl önce anlaşmamızı yaptık imzaları attık para karşılığında aldık, kadın ben ölünce kaybolun gidin herşeyi anlatın kızıma dedi. Yemin ederim öldürürler bizi hanım"

Duyduklarım karşısında bacaklarım titriyordu, kim öldürecekti benim ailemi, ne işe bulaşmışlardı bunlar böyle ama ben bu işi halledecektim, tamam kapı dinlemek iyi birşey değil ama başka şekilde öğrenemezdim olayın gerçeğini ben.

Sanırım fazla oyalanmıştım o yüzden yukarı çıkıp yüzümdeki maskeyi çıkardım, ve dolabımın karşısına geçtim üzerime beyaz bir tişört, onun üzerine kot bi ceket ve altına da kot pantolon giymiştim, kıyafetimi sade bi makyaj ile tamamladım, tam o anda Aras'tan mesaj geldi

GAMZELİM

Geldim evin önündeyim hadi in.

Tamam hemen geliyorum😁

Bekliyorum... 💫

Okul çantamı da alıp merdivenlerden koşarak indim ve dışarıyı çıktım ilk günden bekletmek istemezdim Aras'ı yanına geldiğimde duraksadım ve derin bir nefes alıp günaydin dedim .

"Bana gün aydı da sana pek aymamış gibi ha küçük hanım." Anlamaz gözlerle Aras'a baktım ve gözleriyle ayaklarımı işaret etti herşey unutulurdu ama ayakkabı unutulur muydu ya of.

Yine koşarak arkamı döndüm ve ayakkabılıktan beyaz sporlarımı çıkarıp giydim, spor insanıydım ben süslü elbiseler, topuklu ayakkabı hiç gelemezdim bunlara, dersin başlamasına henüz 48 dakika vardı o yüzden Aras'la okulun yanındaki Gupse Kafe'ye girdik.

Hafif üzgün ifadeyle Savaş abi yanımıza geldi, Savaş abi 40 yaşlarında saçları ve sakalları beyazlamaya başlamış 1,78 boylarında esmer tenli yeşil gözlü yaşına rağmen bizle arkadaş gibi konuşan bir abimizdi, menüleri verdi ve bir sandalye çekip yanımıza oturdu ne olduğuna anlam verememiştik, kırgın yüz ifadesiyle bize baktı
" karar verdiniz mi çocuklar"
"Abi boşver de kahvaltıyı sana ne oldu böyle? " Aras duygularıma tercüman olmuştu remsen, "çocuklar bugün günlerden ne "diye sordu

"28 Kasım ne oldu ki abi" dedim meraklı bir şekilde

"Kafenin ismi neden Gupse kafe peki bunu düşündünüz mü?"

KAOSAŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin