Yeni bölüm bi süre gelmedi farkındayım.Fakat sınavlar dershane derken anca zaman buldum.Biraz kısa oldu ama telafisi olacak.İyi okumalar :) (Multimedyadaki şarkıyla okumanız tavsiye edilir)
Danışmaya vardığımda çantamdan uzun zamandır biriktirdiğim tedavi parasını ödedim.Bu sırada annem hemşireyle yanımıza geliyordu.O zoraki gülümsemelerimden birini kullandım.Annemi kafeteryaya götürmek istediğinde kafamla çok iyi olacağını belirttim.Hastahanenin o sevmediğim kokusuyla başbaşa kalmış bir şekilde adımlarımı hızlandırıyordum.Neden dolandığımı bilmiyordum.Ellerimi cebime koydum.Ağzıma diğer naneli şekerimi attım.Kafamın ağrısıyla etrafı incelemeye devam ediyordum.Duvarlara asılı herşeye yakından bakıyordum,hastaların hayatları hakkında tahminler yürütüyordum.Hiç birine acıyıp acımadığımı bilmiyordum.Belki de delirmiştim.Gözlerimi sıkıca kapatıp oturdum.Arkamdaki elin sırtıma dokunmasıyla irkilip arkamı döndüm.O çocuktu.Korktuğumu anlamış olmalı ki saçlarını kaşıdı.
''Böyle birşeyden bile ürkeceğine düşünememiştim''
Gözlerimi başka yöne çevirdim.
''Bir anlık reflekslerimin çalışmasıyla,korkmamın alakası yok''
''Çok bilimselsin''dedi kafasını sallayarak.
Güldüm.
''Hiç gülmez misin sen ? Ağzının sağ ve sola eşit biçimde yayılmasıyla oluşuyor.Sosyal medyada iki nokta ve parantezle de yapılabilir.
''Beni tanıdığını mı sanıyorsun ?''sözüyle cevap verdi.
''Ah''diye mırıldandım kafamı iki yana sallayarak.Bir insanı zorla samimi yapamazdık öyle değil mi ? Bende yapmadım.Hayat kısa ve akışına bırak.Kural bu.
''Şuan bana içinden bildiğin tüm hakaretleri söylediğine eminim''dedi gözlerime bakarak.
''Neden ? Seni tanıdığımı bile sanmıyorum.Sana hakaret etmem için bir sebebim yok.Somurtganlık da normal.Yapı meselesi öyle değil mi ? ''diye sıraladım cümlelerimi.Yine mi mantıksal konuşmuştum.Şöyle rahat olmanın bir yolu yok muydu ?
''Peki''dedi kollarını ikiye açarak.
''Peki''
''Bir saniye'' diye devam etti işaret parmağını havaya kaldırarak.
Kaşlarımı yukarıya kaldırdım.Fakat bu türlü fazlasıyla gülesim geliyordu.Normal halime geri dönüp beklemeye başladım.
''Adın ? Söylemedin.Nasıl hitap etmemi istiyorsun ? Bilimselli Umutsuz diye falan mı ? ''
Sırıtarak baktım.
''Umutsuz neden ? ''
''Buraya gelip hayattan bezmemiş olan biri var mı ?''diye çevresine göz gezdirdi.Gözlerimi kısarak etrafıma baktım.Herkes hayattan sıkılmış ve yaşamanın gereksiz olduğunu düşünen tavırlar sergiliyordu.
''Belki ben ''
Dudağını büzdü.
''Belki...''
''Belkisiz ben''diye devam ettim.Belkisiz ben neydi ? Acilen diksiyonumu geliştirmeye ihtiyacım vardı.
İnanamaz bakışlarla süzdü.
''Öyle diyorsan,aynaya bakmaya ne dersin ?''
Anlamamıştım.Bunu fırsat bilerek sözünü tamamladı.
''Haline baksana sen.Mutlu biri misin sence ? En önemlisi bitkinsin.Kabetmişsin baştan''
Kafamı iki yana salladım.
''Ney hayır''diye sürdürdü.
''Bitemez''diye söylendim.''Yolun başındayım''
''İşte bunu farketmen gerekti''
''Ne ? ''dedim gözlerimi kırpıştırarak.
''Neden bu kadar az bir anlama yeteneğin var ? ''
''Tamam''
''Ne ? ''
''Yarın burada olacak mısın ? ''
Şaşırmış gibiydi.
''Bilmem.Belki''
''O zaman yarın görüşürüz''dedim rahat tavırlar takınmaya çalışarak.
''Saat ? ''diye sorduğunda arkama dönüp seslendim ''Yarın bu saatler uygun mu ? Ha ? ''
Baygın gözlerle kafasını salladı.El salladım.Sonradan fazla çocuksu olduğu aklıma gelip elime cebime koydum.Az önce bir özgüven patlaması mı yaşamıştım ? Buna deli cesareti deniyor olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umutsuz Umutlar
Teen FictionO,sıradan bir hikayenin sıradan bir oyuncusu.On altı yaşında yaşıtlarından farklı bir kız.Tam çocukluğunu yaşayamamış da denilebilir aslında.Hiçbir zaman mükemmel değildi ve olamayacağının da farkında.Onun bir adı var;Doğa Alkar.Basit diş telleri,kı...