3.bölüm

92 6 0
                                    

Okurların Dikkatine ! Lütfen Okuyun.

Cidden kötü mü yazıyorum çözemedim.Bad girl bad boy yazarsam vote verecekseniz onu da yazarım.Hepinizi çok seviyorum ve kesinlikle kapris değil bu.Sadece emeğimin karşılığının bu kadar az olması üzüyor beni.Ama okuyucu sizsiniz ve takdir sizin tabikii.Bu sene Teog var ve ben size özelders etüt günleri okul kursu ve dershane gibi etmenlerden vakit ayırıp yazıyorum.Tek isteğim  bu.Şimdi belki yazma diyenler olur,napalım git ders çalış diyenler olur ama ben bu hikayenin wattpadde ilerde de olsa keşfedileceğini düşünerek arkadaşlarımın desteğiyle yazıyorum ve bi işi yarım bırakmak bana göre değil.Birkaç bölüm daha yazacağım böyle devam ederse üzülerek hikayeyi askıya alıp yazın devam edeceğim ama silmeyi düşünmüyorum.En azından kötü bile olsa görüşlerinizi yazın ki düzelteyim,ha eğer beğeniryorsanız bunu gösterin lütfen,okuyup geçmeyin bende emeğimin karşılığını almanın hevesiyle size bölüm yazayım.İsteyenler görüş ve isteklerini mesaj atabilirler konuşabiliriz.Okuduğunuz için hepinize çok teşekkür ederim.Bölüme geçelim isterseniz.İyi okumalar :)

***************************************************************************************************************

Annem hemşire Ayşe Hanım ile birlikte yanıma geliyordu.Her zamanki gibi gülümseyerek selam verdim.Kadın,işinin olduğunu belirterek nazikçe yanımızdan ayrıldı.Annemin koluna girme sırası bendeydi.Dışarıya çıkardım.Hava çok güzeldi.Yağmur yağmış olmalı ki toprağın o güzel kokusu etrafa yayılıyordu.Bu kokuyu seviyordum,yaşamak için bir sebep bile olabilirdi.Banklar ışlanmış görünüyordu.Güneş yavaş yavaş yüzünü göstermeye başlamıştı.Bu da az sonra gökkuşağının çıkma ihtimalini onaylıyordu.Saçlarımı kulağımın arkasına atarak çantamda yolda okumak için aldığım gazeteyi çıkardım ve banka serdim.Gözlerimi kapattım ve ilerde belki de bulamayacağım bu huzuru hissettim.Burada herşey güzeldi.Bir hastanenin bahçesinden bahsediyoruz farkındayım fakat hastane bahçesi gibi değildi.İçerideki insanların karanlık dünyası burada sona eriyordu.Bir anda onların dışarı çıkıp çıkmadığını sordum.Sonuça hapishanedekiler bile çıkıyordu öyle değil mi ?

''Anne''dedim.Ve bu kelimeyi uzun zamandır kullanmadığımı farkettim.

Saçlarımı okşadı.

''Efendim''

''Hastanenin dışına çıkıyor muydunuz ? 

Kafasını iki yana salladı.

İrkildim.

''Nasıl ? ''

''Bahçeye çıktığında kaçan bir kaç kişi oldu Doğa.Daha sonra bu kural getirildi.Pencereden çevreyi izleyebiliyoruz tabii''diye cevapladı.

Kafamı salladım.Ama bu onayladığım anlamına gelmiyordu.Nasıl bir hastaneydi ki burası ? Görevliler hastalarla çıkamıyor muydu ? Bir kez daha yabancı toplumlarla aramızdaki farkı anladım.Koca şehirde iki tane rehabilitasyon merkezi olması da bunun kanıtıydı.

''Sen n'apıyorsun asıl ? ''

''Öyle''dedim.''Bildiğin gibi''

Konuşmamızın resmiyetine anlam veremiyordum.Anne kız tartışması biraz tripli olmaz mıydı ? Kız daha sonra özür dilerdi.Annesi gelirdi.Lanet olası bilgisayardan kalkması gerektiğini söyler ders çalışması için onlarca para döktüğü kitapları önüne koyardı.Kız ise yeni bir tartışma çıkmaması için kabul ederdi ama uygulamazdı.Yani ben öyle biliyordum.

O da kafasını salladı.İkimizde birşeyler merak etmiyor olmalıydık.Yeni tanışmış insanlar gibi,birimizin konu açmasını bekliyorduk.İkimizde zavallıydık.Ben bu yaşta bu kadar olgunluğa eriştiğimden annem ise bir anda hayatının sürüklendiğinden.

Umutsuz UmutlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin