Bölüm:1 ''Adın Ne ? ''

129 10 1
                                    

Öncelikle çok teşekkür ederim.Birkaç vote gelmiş okunma sayısı artmış.Artık yeni bölüm vakti diye düşünüyorum.Bu bölümede birkaç vote gelir umarım :) İyi okumalar.

Çalar saatimin en gıcık verici sesiyle uyandım.Bu kadar erken ötmesinin sebebi neydi ? Komidinimdeki çekmeceyi açıp notlarıma baktım.Bugün annemin çıkış günüydü.Telaşla yataktan doğruldum.Uykumun bölünmesiyle oluşan sersemlik üstüme çökmüştü.Üzerime her zamanki siyah taytımı ve değişik t-shirtlerimden birini giydim.Sanırım elime para geçtiği anda aldığım tek şey bu t-shirtlerdi.Üzerime siyah paltomu alıp kapıyı kilitledim.Merdivenlerden ikişer adımlarla inerken annemin davranışlarında değişiklik olup olmadığını düşünüyordum.İyi şeyler olmasını umut ederek Pinhani'nin İstanbul'da şarkısını mırıldanmaya başladım.Cüzdanımda iki tane otobüs bileti vardı.Şuan yürüsem iyi olacaktı.Yoksa dönüşte annemle gelmek için biletim kalmayacaktı.Havanın soğukluğuna aldırmadan yürüdüm.Aslında aldırmamaya çalıştım da denilebilir çünkü sert rüzgar yürümemi fazlasıyla zorlaştırıyordu.On beş dakika kadar bir süre sonra yolu yarılamıştım.Umarım buna değmiştir diye dua etmeye başladım.Artık normal bir annemin olmasını istiyordum.Bu kadar mı imkansız ?

''Evet''dedim gülümseyerek.''Geldim ve herşey iyi olacak''derin bir solukla içeriye adımlarımı attım.Hastanenin rutubetli kokusu içimi bulandırmıştı.Hastaların bağırışları ve küfür sesleri kulağımı dolduruyordu.Tahmin ettiğim kadarıyla sigara istiyor olmalıydılar.Doktorun ismini aramaya başladım.Kapının üstünde ''Aslan Hekimoğlu''yazısını gördüğüm anda heyecanla kapıyı çaldım.''Gir''sesi geldiği anda kapının kulbuna yüklendim.Kalbinin hızla çarptığına yemin edebilirim.İçeride muayne yatağında annem yatıyordu.Gözleri kapalıydı.Yutkunarak yanına gittim:

''Ne oldu ona ? ''diye sordum korkuyla.

''Sakinleştirici verdik''dedi doktor.

''Alkol mü istedi ?''

Kafasını çevirip konuyu değiştirdi:

''Keyifler nasıl ? Özledin mi anneni ? ''diyerek devam etti hayal kırıklığı dolu bir gülümsemeyle.

''Bilmem''dedim  karanlık odanın aydınlık penceresine bakarak ''Alıştım sanırım yokluğuna.Açıkcası annem gibi göremiyorum onu.Belki de hiç bir anımız olmadığındandır''

Gözlerindeki mutsuzluğu görebiliyordum.O sırada annemin uyandığını farkederek sırıttım.Mutluluk sırıtması değildi bu.

''Doğa''dedi sanki hayatında ilk defa karşılaşmışız gibi.

''Selam''dedim soğukça.Sonra biraz daha yakın davranmam gerektiğini düşünerek pişman oldum.

Gözlerinin yorgun düştüğü belliydi.Gülümseyerek göz kapakları örtüldü.

''Ben çıkıyorum''dedim Aslan Bey'e.''Çıkış işlemlerini halledeyim''

Adam kafasını sallayarak işlerine geri döndü.

Kapıyı açtığımda bekleme salonunda tek kişi kaldığını gördüm.Göz ucumla baktım.Ağlıyordu.Erkekti.Ağlayan bir erkekti.Neden bu kadar farklı gelmişti.Belkide sınıfımda ağlamayı erkeklikten saymayan duygusuz insan parçaları yüzündendi.Yeni gördüğün biri ağlıyor diye nedenini sormak çok saçma biliyorum.Ama bu tür konularda kendimi engellemekte çok sıkıntılıyım.Sanırım aynı şeyleri yaşadığım için acıma duygularım atak yapıyor.

''Selam''dedim çekinerek.

Kafasını hafifçe bana çevirip geri döndü.

''Ne var ? ''

''Şey.Senin neyin var ? ''diye aptal sorularımdan birini yönelttim.

''Her insana sorar mısın ? ''

''Neyi ? ''diye yüzüne baktım garipçe.

''Neyi olduğunu ? Hiçbirşeyim yok çünkü.Birşeyim kalmadı''

''Ben kötü niyetle sormadım.''dedim önüme dönerek.

''Ne niyetle sorduğunu sormadım.''diye cevap verdi gözlerini kapatarak.

İşlem sitesi bozuk olduğundan burada kalmıştım.Ve karşımda ağlayan bir insana yardım edememenin suçluluğunu yaşıyordum.Bence de delirmiş olabilirim.

''Konuşmak ister misin peki ? ''

Gözlerini bayarak bana baktı.Susmamın alarmlarıydı bu.

Bir süre sonra seslendi.

''Sen niye buradasın.''

Koltukların diğerine oturdum.Başım dönüyordu.Bu yoğun kokuda kusmadığım için şanslıydım.Ağzıma bir naneli şeker atıp anlatmaya koyuldum.

''Annem alkol tedavisi görüyor.Yoksa bu havada bu kokudaki bir hastanede duracağımı sanmıyorum''

Şaşkınlıkla bana baktı.

''Taksiye binseydin.Ya da baban da gelebilirdi.İşi mi var ?''

Duvara bakıp düşünüyor gibi yaptım.

''Bilmem.''

''Nasıl bilmem ? ''diye kaşlarını yukarı kaldırdı.

''Onu tanımıyorum''dedim kollarımı iki yana açarak.

Kapı açıldığında doktorlara içmek istediği için yalvaran adamın sözleri kulağımı tırmalarken devam etti.

''Emin ol böyle bir babayı bende tanımak istemezdim''dedi daha yeni doktorlara yalvaran adamı işaret ederek.

''Baban mı ? ''dedim dikkatle izleyerek.

''Saçma konuşuyorsun''gibilerinden baktığı anda susma kararı aldım.Kumral saçlarını geriye atarak  arkasına yaslandı.

''Adın ne ? ''diye sordum.

''Arkadaş mı olacağız''diye yanağını şişirdi.

''Bilmem''

''Doğa hanım çıkış işlemleri başlatıldı''

Kafamı sallayıp arkama bakmadan yürümeye başladım.

''Deniz''diye seslendi arkamdan.

''Deniz''diye mırıldandım kendi kendime.Bunları düşünmenin zamanı değildi.Elimde kağıtlar danışmanlığa yöneldim.

Umutsuz UmutlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin