KARANLIK UMUT

CEM'E NE OLDU? 2

--- Düt  düt düt düt düt...
--- Nasıl oldu çocuğun durumu Zehra?
--- Yoğun bakıma aldılar ilk 24 saatin geçmesini bekleyeceğiz, iç kanama tehlikesi varmış. Siz ne yaptınız Mesut nerede?
--- Mesut nerede olabilir Tabii ki karakolda.
--- Ve sen oğlumuzu öylece bırakıp geldin öyle mi Murat? Aferin Tebrik ediyorum seni.
--- Zaten beni yanına almıyorlardı. Psikologla birlikte gözetim altında işte.
--- Ne dediler peki bırakmayacaklar mı oğlumu?
--- Ne sandın yaptığı yanında mı kalacak? Farkında mısın Zehra? Bizim oğlumuz kasten cinayete teşebbüsten gözaltına alındı. Öylece sıyrılıp geleceğini mi zannediyorsun.
--- Ahh biliyorum. Allah kahretsin bir şeyler yapmalıyız Murat. Birilerini araya sok, konuş Ne gerekiyorsa yapıp çıkaralım oğlumuzu oradan. Ne kadar istiyorlarsa vermeye razıyım.
--- Offf  dur bakalım dur hele bu çocuk bi iyi olsun da bulucaz çaresini artık.

--- Ahhh oğlum, kuzum Anan kurban olsun sana. Cemim bir  çıksan buradan oğlum, iyileşsen de gitsek evimize.
--- İyi akşamlar Gülcan Kurt değil mi?
--- Evet, benim.
--- Oğlunuz Cem hakkında Konuşmamız gerekiyor Müsaitseniz bizimle gelebilir misiniz?
--- Cem hakkında mı ama ne konuşacağız ki?
--- Cem' in durumunu açıklığa kavuşturmamız  gerekiyor.
--- Ben öyle karakola marakola gelemem Vallahi. Oğlumu burada bırakamam.
--- Karakola  gitmeyeceğiz zaten, hastane emniyet odasında Savcı Bey sizi bekliyor.
--- Peki  gidelim o zaman.
--- Sayın savcım Gülcan hanımı getirdim sizi bekliyor.
--- Alın  içeri lütfen.
--- Hoş geldiniz Gülcan Hanım Şöyle oturun. Öncelikle şunu belirteyim; çocuğunuzun durumuna çok üzüldüm.
--- Allah  razı olsun Savcı Beyim.
--- Bana olayın nasıl gerçekleştiğini şöyle bir anlatın lütfen.
--- Mesut geldi, hani şu Hatice teyzenin torunu. Cem ile oynamak istediğini söyledi onu biraz gezdirebilir miyim dedi. Ben de ona tel örgüleri gösterdim Bak oğlum şu tellerin diğer tarafı çok tehlikeli ormanlık alana gider dedim. Sakın o tarafa doğru gitmeyin olur mu dedim. Cem'in de canı sıkılıyordu hani birazcık değişiklik olsun diye gönderdim. Onlar dolaşırken yavaş yavaş bende bir banyo yapayım dedim. Nereden bilecektim böyle olacağını Cem'i mi kuzumu kimselere emanet edemeyeceğimi Nereden bilecektim Savcı Bey? Ah Kurban olsun annesi 10 dakika çekmedi banyom. Çıktım baktım yoklar. Hatice teyzeye koştum hemen; Mesut ile Cem nerede diye sordum. Mesut odada uzanmış Cemi görmedim kızım dedi, Hatice teyze. İşte o anda Dünyam başıma yıkıldı İnanır mısınız? Hatice teyze nasıl Cem'i görmedin Mesut la çıktı ya dedim, yok kızım yok görmedim ben Mesut yalnız geldi dedi. Mesut'u çağırdık hemen, nerede Cem diye sorduk. Önce eve bıraktım dedi. Ben öyle bir çığlık atmışım ki çocuğun sesi titremeye başladı. Tamam tamam korkma Gülcan teyze anlatacağım her şeyi dedi. Gitme dediğim halde Tellerin diğer tarafına geçmiş. Cem'le aklınca Oyun oynayacakmış. 5 dakika elini bıraktım Saklambaç oynayalım dedim. Cem elimi bırakıp geri geri gidince düştü düştü mü nereye düştü Nereye deyince bilmiyorum orada bir yere düştü galiba çukurdu, Ben korktum kaçıp geldim dedi. Hemen Muhtara haber verdik. İtfaiye, ambulans geldi işte sonra çıkardılar kuzumu o kuyudan alıp buraya getirdiler.
--- Anlıyorum Gülcan Hanım Buyurun bir bardak su için rahatlarsınız.Sizin için çok zor bir durum fakat bunları Konuşmamız gerekiyor. Mesut'un Cem'i oraya kasıtlı olarak götürdüğünü düşünüyoruz.Yani cinayete teşebbüs.Ne diyeceksiniz bu konu hakkında?
--- Nasıl olur Savcı Bey o küçücük çocuk daha. Neden cinayete teşebbüs etsin ki? Hem benim oğlum ona ne yaptı ki. Yok yok sanmıyorum olmaz öyle şey.
--- Peki Gülcan Hanım size şunu söyleyeyim. Mesut'un Cem'le Saklambaç oynamak istediğini söylediniz Öyle değil mi?
--- Evet kendisi öyle söyledi.
--- Mantıklı düşünürsek Cem'in gözleri görmediği halde  nasıl saklambaç oynayabilir? Bu sizin mantığınıza sığdı mı peki? Bakın bu zengin çocukları var ya, hoyrat ve şımarık yetiştiriyorlar. Mesut Cem'i öldürmek istemedi. Ama ona zarar vermek istedi, apaçık ortada...