--- Mesut biz nereye gidiyoruz?
--- Noldu kanka yaa. Korktun mu? Bana güvenmekten başka bir şansın yok anlamıyormusun daha?
--- Güvenmiyorum diye bir şey demedim zaten. Çok ıssız bir yerdeyiz sanki. İkimizde buraları tanımıyoruz. Evden çok uzaklaştık, ya kaybolursak?
--- Gel gel. Sen görmüyorsun ama ben görüyorum evi. Çok uzaklaşmadık merak etme. Hem kaybolsak ne olur yaa. Fenamı biraz adrenalin yaşarış. Biraz oyun oynuyalım mı seninle?
--- Oyun mu ne oyunu? Saçmalamayı kes. Dönelim hadi.
--- Döneriz ya. Ne acalemiz var sanki.
--- Mesut niye bıraktın kolumu? Ne yapmaya çalışıyorsun?
--- Kolunu bıraktım çünkü saklanbaç oynuycaz seninle.
--- Ne. Saklanbaç mı?
--- Hahahaa... Sende çok heyecanlandın değil mi? İtiraf et.
--- Hayır Mesut olmaz. Ben seni nasıl bulurum.
--- Bulursun be kanka sesime gel, kokuma gel.
--- Yok hayır yapma nolur Mesut tut elimi hadi eve gidelim.
--- Hadi Cem hadi gel sesime doğru, bul beni.
--- Allahım ne yapmaya çalışıyor bu çocuk.
--- Cem Cem hahaha...
--- Yapma ne olur gel nereye gidiyorsun. Mesut' un sesi git gide uzaklaştı ve kayboldu.
--- Mesuuut...
Yok yok işte. Beni şuracıkta bırakıp gitti. Biliyordum başıma bir şey getireceğini biliyordum. Ya çok uzağa götürdüyse. Annem nasıl bulur beni? Allahım yardım et bana, yol göster ne yapıcam ben şimdi.
Sessiz ve ıssız bir yerde tek kalmıştım nereye bastığımı bilmeden nereye gittiğimi bilmeden yürüyordum. Yürüdüm... Yürüdüm... bir anda ayağım bir boşluğa girdi sanki.
Ahh aman Allahım düşüyorum hızla düşüyorum.
Aaaaaaaaaa...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK UMUT
General FictionBen karanlığı sevmem!!! Kaybolur karanlıkta tüm umutlarım. Bana ışık tutun!!!