Orman evindeki geceden artık 1 hafta geçmiştir. Bu günler içinde Fekeli ve Hünkar 1 kaç kez buluşup konusmuslardir. Sabahın erken saatinde Yamanlar Konağına telefon gelir. Telefonu Saniye açar.
S: Alo
F: Merhaba. Ben Fekeli.
S: Merhaba Fekeli ağa.
F: Şeey Yaman Hanım evde mi? Evdeyse telefona çağıra bilir misiniz?
S: Evet evde. Çağırıyorum hemen.
Tam o an Hünkar salona girer.
H: Günaydın Saniye .
S: Günaydın hanımım. (Biraz kısık sesle. Çünkü Saniye onlari birlikte görmüştü. Başkaları duymasin diye kisik sesle konusuyordu ) Hanımım, Fekeli ağa telefonda. sizinle konuşmak istiyor.
H: Fekeli mi?
S: evet
Saniye hemen salondan çıkar Hünkar rahat rahat konuşsun diye. Hünkar telefonu eline aldı ve gozleri ile de Saniye salondan çıkana kadar takip etti.
H: Alo, Ali Rahmet
F: Günaydın Yaman Hanım. Nasılsın?
H: iyiyim. Sen nasılsın?
F: Çok Şükür bugün de gözlerimizi aça bildik.
H: Ali Rahmet, ben sana evi sık sık arama demedim mi? Ya Demir açsaydı telefonu. Ben müsait olunca seni ararım.
F: sesini duymadan güne başlamak istemiyorum (Hünkarın yüzünde güller açar). Seni özledim. KALBİMDE TÜTÜYORSUN. Akşam görüşür müyüz?
H: Isterim ama gelemem. Akşam klupte "Yardımseverler derneğinin " tesekkur yemeyi var. Oraya katılmak zorundayım.
F: ee biliyorum zaten. Ben de davetliyim. Akşam görüşüp birlikte gider miyiz?
H: Ali Rahmet, delirdin herhalde sen. Ben evden çıkarken yüreğim ağzımda oluyor, bir de seninle birlikte davete mi gidicem.
F: napalim, akşama kadar dayanacağım artık. Nasıl dayanacağımı da bilmiyorum.
H: akşam görüşürüz.
F: Hep görüşelim.
Saniye salona gelir. Hünkar suçlu çocuklar gibi gözlerini kaçırır Saniyeden. Kendini ona hesap vermek zorundaymış gibi hiss ediyor.
H: şey, onemli birşey konuşacakmış da
S: Hanımım, siz ne yaparsanız yapın en doğrusunu yaparsanız. Hem Fekeli ağa da iyi bir insan.
Hünkar Saniyenin bu sözlerine çok şaşırır. Ve onun bir şeyler bildiğini anlar. Çaktırmadan Saniyenin ağzından laf almaya çalışır .
H: O ne demek. Fekelinin iyi insan olmasını nerden biliyorsun? Yani bir şey falan mi yaptı?
S: yok öyle bir sey yaptığından değil de, anlıyor insan. Kalbimde kötülük yok. ( kisa süre sessizlikten sonra . Saniye başını eğer). Hanımım, insan aklına, diline söz geçire bilir ama, GÖNÜLE laf geçmez .
Hünkarın gözleri büyür bir anda, Utanarak: Nerden biliyorsun?
S: Şey, Fekeli ağa sizi eve bırakınca gordum de.
Bu konuşmaları yapmak Hünkar için çok zordur ama konuşmak zorundadır.
H: senden başka bilen var mı?
S: yok, hanımım. " BEN DE BİR ŞEY BİLMİYORUM" . rahat olun.
H: (kısık sesle) teşekkür ederim.Akşam olmuştur. Hunkar kulüpteki yemeğe gitmek için hazırlanmaya başlar. Yemeğe Fekeli de katılacağı için birazcık heyecanlıdır. Ilk defa birlikte böyle bir yemeğe katılıyorlar. Kıyafetlerini dökmüş içinden secim yapmağa başlamıştır. Ama birtürlü seçemez. 2 kıyafet alır eline aynanın karşısına geçer. Üzerine tutmaya başlar. Ama seçemez. Tam o an Saniye kapıyı çalar ve içeri girer.
S:hanımım, birseye ihtiyacınız var mı ?
Hünkar elindeki kıyafetleri göstererek: Bu mu, Yoksa diğeri mi?
S: Fekeli ağa da olacak mı yemekte?
H:(gulerek): Evet
Saniye tüm kıyafetlere göz gezdirir. Yatağın üstündeki elbiseyi gösterip "Bu" der.
H: aa yok yok olmaz. Bu çok abartılı. Olmaz bu
S: hiç de abartılı değil. Çok güzel aksine
H: diyosun?
S: Evet
Hünkar Saniyenin gösterdiği elbisesi eline alar. Aynada bakar.
H: aslında doğru diyorsun.
Saniye odadan çıkar. Hünkar hazırlanmaya devam eder. Elbiseyi giyer takılarını takar geçer aynanın karşınına. Azacik da makyaj yapar. Ama Bir şeyler eksiktir... 10 dk sonra iner salona. Herkes büyülenmiş gibi olur.
D: anne, ne güzel olmuşsun.
Z: gerçekten çok güzel olmuşsunuz, anne.
S: hanımım, siz her zaman güzelsiniz de, şimdi bir ayrı güzelsiniz
H: ay çocuklar, utandiriyorsunuz. Çok teşekkür ederim. Neyse ben çıktım. Gaffur, haydi çıkalım.Fekeli de evinde hazırlanıyordur. Hazırlanıp evden çıkıyor. Arabayı kendi kullanıyor. Klübe varar. 2 tane büyük Masa vardır. Masalar öyle dizilmiş ki herkes bir birini görüyor. Yemekte kadınlı erkekli 15-20 kişi vardır. Fekeli gelir herkese selam verir: Iyi akşamlar
"İyi akşamlar Ali Rahmet bey".
Masada demek olur herkes gelmiştir. Bir tek Hunkar yoktur. Fekelinin gözleri kapıda kalır, Hunkari arar gözleri. 1 kaç dk geçmiştir ki Hünkar içeri girer. Oradaki herşey dönüp ona bakar. O kadar güzel olmuştur ki hiç kimse gözünü alamaz ondan, özellikle de Fekeli. Hünkarın üzerinde siyah hafif diz-üstü dumduz kollu elbise vardir. Saclarini açmış hafif dalgalı yapmış, yaptıgı makyajla da yemyeşil gözeli öne çıkmıştır. Fekeli büyülenmiş gibi bakar Hünkara. O da çaktırmadan Fekeliye bakar. Hünkar masaya yaklaşır.
H: iyi akşamlar herkese. Kusura bakmayin beklettim biraz.
Masada Arif adlı bir iş adamı vardır. Herkes onun ne kadar zampara oldunu biliyordur.
A: bu güzellik beklenmeye değer.
Az önce büyülenmiş gözlerle Hunkara bakan Fekeli o cümleden sonra sanki uyanır ve yüzünü farklı bir ifade alır.
Herkes Hunkarla Fekeliyi düşman bildiği için ayrı masalarda yer ayarlarlar. Ama gözleri sürekli bir-birlerinde. Derneğin başkanı Hünkar olduğu için açılış konuşmasını o yapar.
H: hepiniz hoş geldiniz. Yardımlarınız ve davetimizi kırmayıp geldiniz için hepinize teşekkür ediyorum. Özellikle Ali Rahmet bey, size . Sizin ve oğlunuzun dernegimize yaptığı yardımlar yüzlerce insana umut oldu. Sağolun. Kadehi alır eline ve "Şerefinize" der
Herkes masada artık yiyip içip, konuşup eğleniyorlardı. Fekeli ve Hünkar da kaçamak bakışlarla bir-birlerini izliyorlardı. Arif bey içmiştir. Adam zaten kadınlara meraklı içtikten sonra Hunkara iltifatlar yağdırıyordu.
A: eşiniz hem çok şansliymis, hem de çok şansız. Sizin gibi güzel kadınla evlenmiş, ama sizinle birlikte geçilecek günleri kaybetmiş. Insanın sizin gibi eşi olsun 1 milyon borcu olsun (kahkaha atar).
H: sagolun
Hünkar Arifin boyle konusmasindan çok rahatsız oluyordu. Surekli bir birlerine baktiklari icin Fekelinin de sinirlendiginin farkında idi. Kasları çatılmış adamı dövecek gibi bakıyordu. Hünkar lavaboya gitmek için musade ister.
H: müsadenizle ben Hemen geliyorum.
Hünkar çıktığı daha 2 dk olmamıştı ki Fekeli de arkasından gitti. Lavabonun kapısında beklemeye başladı. Kapı açıldı. Hünkar çıktı. Fekeliyi karşısında görünce irkildi birden.
F: korktun mu? Özür dilerim
H ödüm patladı. Ne yapıyorsun burda. Biri görecek şimdi.
Fekeli hiç oralı olmaz. Kasları çatılmış halde.
F: O dingil herif elimde kalacak
Hünkar anlamaz önce: "Ne?"
F: Arif denen herif sana oyle şeyler soyleyemez. Hiç kimse soyleyemez.
H: ben mi dedim soylesin diye. (Biraz gecer. Hünkar gülerek) Sen beni kıskandın mi?
F: tabi kıskandım. Adam gözümün önünde sevdiğim kadına asılıyor. Elimden bir kaza çıkacak.
Fekelinin onu kıskanması Hunkarin hoşuna gider. Hemen Fekelinin Nuran hanımla konuşmasını , onu nasıl kiskandirdigini hatırlar. Hünkar da aynı öyle karşılık vermeye karar verir.
H: ne var burda güzelim, adam güzel diyor. Çirkin mi desin?
F: Hünkar delirtme beni. Dağıtırım onun ağzını burnunu.
H: tamam tamam sinirlenme şaka yaptım. Benim hoşuma mi gidiyor sanıyorsun sarhoş muhabbeti. Ne yapayım. Derneğe yardımcı oldu. Bir sey de diyemiyorum. Hem ben bugune kadar " ÖYLE GÜZEL SÖZLER DUYDUM Kİ, O ADAM NE DİYOR ANLAMIYORUM BİLE" (Fekeli yanlış anlar yine çatar kaşlarını. Sonra Hünkar Fekelinin kulağına doğru yaklaşır ve fısıltı ile ) " SENDEN" diyib göz süzdurur . Fekelinin morali hemen yerine gelir.
F: Yaman Hanım hadi kalkalım, gidelim biryerde oturalim. Ikimiz. Bak o herif sana oyle davranmaya devam ederse elinden bir kaza cikacak. Demedi deme.
H:olmaz Ali Rahmet dikkat çekeriz.
F: Of Yarabbim.
H: birlikte içeri girmeyelim. Ben gidiyim. Az sonra da sen gel
F: tamam
Hünkar içeri girer. Masadakiler dans etmeye başlamışlardır. Bir kaç kişi dans etmiyordur. Biri de Ariftir. Bi kaç dk sonra Fekeli de gelir. Yerine oturur ve Hunkarla yine bir-birlerine bakmaktan gözlerini alamıyorlardır. Arif iyice sarhoş olmuştur. A: Hünkar hanim, ben de sizi bekliyorum dans etmek için. Hadi dans edelim.
H: teşekkür ederim. Ben kendimi pek iyi hissetmiyorum. Bakin Filiz hanım da oturuyor. Size ona teklif edin.
A: ama ben sizinle etmek istiyorum
H: ben istemiyorum.
Fekeli olanları seyr ediyor ve iyice sinirlenmeye başlıyor. Hünkar da bunun farkında ve Fekeli Bir sey yapar diye gözünü ondan ayırmıyor.
A: bugüne kadar hiç bir kadın bana hayır dememiştir. Diyemez. Dans edicez diyorumsa edicez.
H: ben diyorum. HAYIR.
Ortam iyice gerilir. Fekeli ayağa kalktı kalıcak.
Hünkar bagirarak "Ee yeter artık. Bu ne saygısızlık canım " diyip masadan kalktı. (Herkes Hünkarın sesine dönüp olanları anlamaya çalıştılar). Hünkar tam gidecekken Arif onun kolundan tutup "dans edicez" dedi. Bu Fekelinin sabrını taşıran son damla oldu. Hünkar Fekelinin ayaklandığını görüp hemen önüne geçti " Ali Rahmet, lütfen "
F: karışma ,Yaman Hanım. (Arife) Hünkar hanım sana dans etmek istemediğini söyledi, duymadın mi?
A: siz kimsiniz size noluyor ? Benimle onun arasında.
Hünkar Fekeliyi sakinleştirmeye çalışır. Diğerleri de ortamı yumuşatmaya çalışıyorlar Ama nafile. Olaylar raydan çıkmıştır.
F: ben kimmiyim? (Hemen garsonu çağırır) Koçum, bana böyle bolca bir kova buz getir. Ben kimmiyim öyle mi?
(Hünkar artık emindir Fekelinin birşey yapacağından. Fekeli Arife oyle bir kafa atar ki, adamin burnu kırılır, sonra yakasına yapışır bir yumruk daha. " BEN ALİ RAHMET FEKELİ"
Herkes kavgayı ayırmaya çalışır. Ilk basta da Hünkar. Fekeli 1 kaç yumruk vurduktan sonra yüreği soğur. Sonra Hünkarın hiç beklemediği anda elinden tutar "Hünkar hanımın eşyalarını getirin diye" bağırarak klüpten çıkarır. Herkes şaşkınlıkla olanlari izler. Hünkar ve Fekeli klüpten çıkarlar
F: hemen arabamı getirin.
Hünkar sinirle elini ceker: Ali Rahmet, ne yapıyorsun sen, ne yapıyorsun. Bu kadar milletin içinde elimden tutup beni nasıl çıkartırsın içerden.
Fekeli Hünkarın bu sözlerini hiç beklemiyordu: Pardon, bu mu teşekkürün? Adam zorla seni dansa kaldırmak istedi. Elinden tuttu, ne yapmamı bekliyordun? Teşekkür edeceğimi mi? Kusura bakma ben bukadar geniş adam değil.
H: Ali Rahmet,şu anda her kes bizi konuşuyordur farkında mısın . Ya bunlar Demirin kulağına giderse ben ne derim ona?
F: Emin ol benim yerimde Demir olsa aynı şeyi yapardı. Oğlun sorarsa da Beni kurtarmak için yaptı dersin.
Fekelinin arabasını getirirler. Fekeli yan koltuğun kapısını açar.
F: bin arabaya
H: ben kendim giderim ( sinirli halde)
F: bin dedim sana.
Hünkar olaylar daha da büyümesin diye arabaya biner. Yolda tek bir kelime bile söylemezler. Zaten sinirli gözleri herşeyi anlatıyordu. Kozan kalesine geliyorlar.
H: niye geldik buraya?
F: konuşmaya.
H: ne konusucaz. Herşeyi söylemedin mi?
F: ben sana elimden bir kaza çıkacak gidelim dedim mi demedim mi? Bak gordun olanları. Sen hep böyleydin. Hep kafanın dikine gittin.
Hünkar sinirinden Fekeliye bakmaz.
H: ben nerden bile bilirdim bu herifin bu kadar ireli gideceğini.
F: ben hissettim. O yüzden gidelim dedim. Ben Nuran hanımla 2 çift laf ettim diye bana dünyayı dar ettin.
Sinirden Fekeliye bakmayan Hünkar Nuran adini duyunca tek kaşını kaldırıp hemen Fekelinin gözlerinin içine bakti. Gözlerinden alev fışkırıyordu nerdeyse. Arkasını dönüp hemen gitmek istedi. Tam o anda Fekeli bir eliyle kolundan tuttu, diğer eliyle de beline sarılıp hemen kendine doğru çekti Hünkari. Göz-göze geldiler. Aralarındaki mesafe nefeslerini duyacak kadar yakindi. Biraz daha yaklaşsalar yıllarca bir-birini hasret o dudaklar kavuşacaktı. Fekeli öpmek ister ama kıyamaz. Ikisinin de kalpleri öyle hızlı atıyor ki,yerinden çıkacakmış gibi.kisa bir süre böyle kaldılar.
H:Ali Rahmet (cok kısık sesle)
Fekeli Hünkarın yüzüne düşen saçlarını geriye çekip gözünün icine bakarak.
F: (kısık sesle) Ben senin saçının teline dokunmaya kıyamazken o herifin senin elinden tutmasına dayanamadım. Belki de bu yıllarca icimde kalmıştır. Sen biliyor musun Sevdiğini başkasının karısı olarak görmek nasıl birşey? sen ona bakmaya kıyamazsın ama başkası gözünün önünde her gün ona sarılır ve sen de onları görmek zorunda kalırsın. (Sesi titremeye başlar) Benim hayatımın 20 yılı öyle geçti . Hayatımın 20 yılı seni Adnanin karısı olarak görmekle geçti.
Ikisinin de gözleri dolmuştur.
H: (titrek sesle) peki sen biliyor musun sevdiğin gözünün önünde ola-ola başkasının karısı olmak nasıl birşey?(gözlerinden yaşlar akmaya başlar)
Fekeli Hünkarın gözyaşlarını siler.
F: sen ağlama. Senin gözünden akan her damla yaş hançer olur benim kalbime saplanır.
Gözlerini kapatıp Başlarını bir-birinin başına yaslarlar. Sonra öyle sarılırlar ki, 40 yıllık hasret son verir.
H: Ali Rahmet, beni asla bırakma. Ben seni bıraksam bile sen beni bırakma. Kaybolurum.
F: Benim bütün yollarım sana çıkıyor. Istesem de bırakamam. Ben seni gittiğim her yere kalbimde götürdüm. Kalbine muhurlediğin bir insanı söküp atamazsin asla. SEN BENİM GÖREN GÖZÜM, ATAN KALBİMSİN. Sen olmasan bu beden ne yapa bilir ki. Hiç birşey.
Hünkar bu sözler karşısında dafa fazla dayanamaz.
H: Ali Rahmet SENİ SEVİYORUM.
Fekeli Hünkarın onu sevdiğini biliyordu ama ilk defa dilinden duydu. Ikisinin de göz yaşları sel olmuştur. Fekeli Hünkarın yüzünü avuclari icine alar, saçlarından öpüp yeniden sarılır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Zamanlar Çukurova Fekeli Hünkar
General Fiction1.Bölüm Ben bir Sevdaya yüreğimi açtım