BENİMLE EVLENİR MİSİN?

2.2K 62 60
                                    

1 saat önce

Hünkar odasına çıkar ve Fekelini arar. Fekeli telefonu açar
F: Alo
H: Alo, Ali Rahmet. Napıyorsun?
F: Davete hazırlanıyorum. 1 haftadır senin o güzel yüzünü, zumrut gözlerini göremiyorum. Seni görmek için hemen oraya gitmek istiyorum.
H: ben gelmiyorum. Daha doğrusu gelemiyorum.
F: niye? Bi sey mi oldu? Iyi misin Hünkar?
H: iyiyim korkma. Demir bana hala tavırlı. Benimle gelmeye utanıyormuş da, her kes bizden konuşuyormuş da.
F: oğlun utanıyorum mu dedi?
H: evet
F: Hünkar, hazırlan 15 dakikaya geliyorum seni almaya.
H: ne diyorsun Ali Rahmet?
F: Yamam Hanım, bizim endişemiz çocuklarımızın öğrenmesi değil miydi? Biri öğrenir de onlara haber verir diye. Şimdi çocuklarımız bildiğine göre neden çekineceğiz ki? Her kese duyurmanın zamanı.
H: Tamam
Hünkar Fekelinin böyle konusmasindan çok mutlu oldu aslında.

Fekeli telefonu kapatip hemen salona iner. Müjgan Yılmaz Behice aşağıda Fekeliyi bekliyorlardir.
Y: babam da geldigine göre hadi çıkalım.
F:siz gidin. benim bir isim var onu halledip gelicem.
Y:ne işi baba
F: önemli değil merak etme.
B: ama olmadı böyle Ali Rahmet bey. Ben siz gidiyorsunuz diye gidiyorum. Siz gitmeseniz ben de gitmeyeceğim.
F: yok yok Behice hanım gelicem merak etmeyin.
B: ben sizi evde beklesem. Siz de işinizi halledip beni alırsınız birlikte gideriz. Gençleri baş başa bırakalım o yüzden diyorum.
F: siz çocuklarla gidin. Ben işimi halledip ordan direk kulübe geçicem.
Behice Fekelinin bu sözlerinden iyice bozulur. Onlar evden çıkarlar. Hemen ardindan Fekeli de çıkar arabasına biner doğru Yaman konağına sürer.

Hünkar Fekelinin sözlerinden çok yureklenmisti. Demire inat çok daha guzel olmak istedi. Tabi ki Fekeli ile gitmesinin de payı vardi. Saci makyajı zaten hazırdı. Bir tek kıyafetini değiştirecekti. Gardolabini acti ve Az önce girdiyi bordo takımın yerine en şık elbisesini seçti. Lacivert, dizden, kollu, hafif göğüs dekoltesi olan dantelli bir elbisesini giydi. Çok gösterişli pırlanta bir kolye taktı ve aşağı ındi. Saniye salonda idi. Hunkari görür görmez "hanımın çok güzel olmuşsunuz " dedi.
H: teşekkür ederim
S: nereye gidiyorsunuz. Yani az önce Demir beyle kavga ettiğinizi duydum da, davete gitmeyeceğini düşündüm.
Hünkar kendinden çok emin bir şekilde "Yoo davete gidiyorum " dedi.
S: ha ben o zaman Raciye haber vereyim.
H: gerek yok. Ali Rahmet gelicek. Birlikte gidicez.
Saniye biraz şaşırır. Tam o an araba sesi gelir
H: geldi işte. Ben cikayim. Biraz heyecanliyim.

Fekeli arabasını konağın kapısının önünde durdurdu. Arabadan ındi ve beklemeye başladı. Çok geçmedi Hünkar tüm güzelligi ile kapıda gözüktü. Fekeli büyülenmiş gibi idi.
F: ne kadar şanslıyım seni sevdiğim için, sen beni sevdiğin için. Çok güzel olmuşsun.
Hünkar utanir başını eyip " teşekkür ederim" der. Fekeli kapıyı açar ve Hünkar arabaya biner. Ardından kendi de binip yola koyulurlar. Tüm konak çalışanları arkalarından öylece baka kalırlar.

Biraz gitmişlerdi ki Fekeli arabayı durdurdu.
H:neden durduk birşey mi oldu?
F: yok birşey olmadı. Sana birşey sormak istiyorum.
H:sor
Fekeli cebinden birşey çıkarır. Küçük bir kutudur. Belli ki yüzük kutusu. Kutuyu görür görmez Hünkarin gözleri dolar.
F: Hünkar ben bu yüzüğü yıllardır saklıyorum. Bir gün annem beni çağırdı "oğlum sana birşey vericem" dedi. Meğerse anlamış sevdaya düştüğümü. "Oğlum al bu yüzüğü eğer bir gün bir kıza evlenme teklif edersen bu yüzükle edersin. Yani SEVDALINA verirsin bunu" dedi. Hep cebimde taşırdım bu yüzüğü bir gün sana veririm diye. Ama bir türlü cesaret edemedim. Cesaretimi topladığımda da... (icini çekerek) Neyse. Adnanla evlendiğin gün anneme vermek istedim. Anne al bunu artık buna gerek yok dedim. Annem de bana " oğlum sakla bunu, illa ki karşına biri cikacak bunu vereceğin ". "Evlendi " dedim. O gün anladı işte annem seni sevdiğimi. Ama ısrarla sakla dedi.
Hünkarın gözlerinden artık yaşlar damlamaya başladı
H: Peki neden eşine vermedin?
F: Çünkü annem bana bunu verirken "sevdalına" ver dedi. Eşimi sevmedim mi sevdim. Belki de onun beni sevmesini sevdim. Bana verdiği değeri sevdim. Ama gönlümde senin yerine kimseyi koyamadım. Benim "SEVDAM" sendin. Nasıl başkasına vere bilirdim ki. Hâlâ da sensin. O yüzden tam 40 yıl önce sorman icab eden soruyu sormak istiyorum sana.
F: Hünkar (sesi titrer) BENİMLE EVLENİR MİSİN? Ömrümüzün geri kalanını birlikte geçirmeye var mısın?

Bu cümle Hünkarın 40 yıl önce Fekeliden en çok duymak istediği cümle idi. Her onunla buluştuğunda acaba ne zaman soracak diye bekliyordu. Ama bir türlü duyamadı. Tam 40 sonra çıktı o cümle sevdiğinin dudaklarından. Şimdi nasıl hayır diye bilirdi ki? Hünkar ağlayarak "EVET " dedi. Bundan sonra her anımı seninle geçirmek istiyorum. Son nefesimi bile sen duy istiyorum. Zaten biz herşeye geç kaldık. Hayata geç kaldık. Bir-birimize geç kaldık. Evet kalan ömrünü seninle geçirmeye varım.
Parmağını uzatır. Fekeli yüzüğü kutudan çıkarıp Hünkarın parmağına takar. Sonra elini avuçlarına alıp öper. Bir elini Hünkarın elinden ayırmayip diğer eli ile arabayı kullanır. Hünkar kah eline kah de Fekeliye bakar.

Artık Kulübe varırlar. Arabadan inip içeri gecerler. Fekeli Hünkarın elinden tutar ve Hunkarla göz göze gelirler. Hünkar da tüm cesaretini toplayıp sımsıkı tutar sevdiğinin elini. Ve el-ele göz -göze içeri geçerler. Herkes sanki büyülemişti. Demir ve Yılmaz sinirden deliye döndüler sanki. Gözlerinden sanki ateş çıkıyordu her ıkisinin. Onlar kadar bozulan bir kişi daha vardı davette. O da Mujganin halası Behice idi. Çünkü Fekeliye göz koymuştu. Ama Fekelinin gözü Hünkardan başkasını görmezdi ki. Behice bugün davete gelmeden önce buraya Fekeli ile gelip tüm Çukurovaya aralarında sanki birşey varmış gibi gösterme planları kuruyordu. Ama Hünkar ve Fekelinin yaptığı tüm planlarını bozdu.

Hünkar ve Fekeli davetlilerle görüşüp yerlerine geçerler. Demir artık daha fazla dayanamaz ve "hadi Züleyha,gidiyoruz " diyip Zuleyhayi da alıp çıkıyor. Yılmaz da çıkmak istiyor ama Müjgan engel oluyor. Kulüptekiler gelip tebrik ediyorlar. Berika hanım Hünkarın yüzüğünü farkediyor ve "Hünkar hanım, yoksa yüzüğünüz Ali Rahmet beyin hediyesi mi diye sorar".
H: evet Berikacim. Ali Rahmet verdi.
B: o zaman düğün yakindir diye bilir miyiz?
Hünkar sanki bazılarına nisbet yapar gibi "Yok canım ne düğünü, kendi aramızda bir nikah kıyarız " .
Yılmaz ve Behice de onların evleneceklerini duydular. Tüm planları suya düşen Behice etrafa sahne gülücükler dağıtıyordu. Hünkar bunu farketti ve Ali Rahmete iyice sokuldu.

Slow bir şarkı çalmaya başladı. Biraz geçti.
H: dans edelim mi?
F: kabul etmezsin diye soramadım.
H: Ali Rahmet, Ben seninle evlenmeyi kabul ettim. Müstakbel eşimle dans mi etmicem.
Fekeli Hünkarın elinden tutar ve dans etmeye başlarlar. Aşk dolu gözlerle bir-birini bakarak. Bir saniye bile gözlerini ayırmadan dans ederler. Etraftakiler bu yaşta bu nasıl aşk diye hayret dolu gözlerle onları izliyorlardir. Gecenin en gözde çifti onlardan başkası olamazdı.

F: okulun balo gecesini hatırlıyor musun?
H: hiç unutur muyum. O boyda baloda bizden başka dans etmeyen yoktu. Herkes dans ediyordu . Biz de bir-birimizi bakıyorduk. O gece çok bekledim gelip benimle konuşursun diye. Senin gelemediğini görüp ben geliyordum ki, müzik bitti.
F: kader bize 40 yıllık hasret yazmış Hünkar. O gün dans edebilseydik belki de bugün bir-birimize böyle bakamazdık.
Onlar dans ederken Yılmaz daha fazla dayanmadı ve Mujgani da alıp çıktı. Behice bir umut eve Fekeli ile döner diye bekledi. Hünkar ve Fekeli tam çıkarken çantasını aldı ve "çıkıyor musunuz " diye sordu.
F:Evet Behice hanım
B: o zaman ben de çıkayım. Önce Hünkar hanımı bırakıp, sonra eve döneriz herhalde.
Behicenin söyledikleri Hunkari sinir eder.
H: yok Behice hanım. Bizim Ali Rahmetle konuşmamız gereken bir mevzu var da. Gec olur. Siz bizi beklemeyin. Ali Rahmet size bir taksi çağırsın, siz taksi ile dönersiniz.
Hünkarın böyle kıskançlıkları Fekelinin çok hoşuna gidiyordu "Evet Behice hanım, ben size taksi çağırayım "
Behice mosmor oldu ama belli etmemeye çalıştı.
B: ha öyle mi ben sizi yolunuzdan alı koymiyim. Taksiyi çağırırım ben.
Hünkar Fekelinin elinden tutup "Size iyi geceler Behice hanım " diyor.

H: bu kadın Arsız. Böyle yüzsüzlük olamaz. Hâlâ senden umudu kesmemiş kendini sana yamamak istiyor.
Fekeli gülmeye başlar.
H: gülme Ali Rahmet. Zaten söyledikleri sinirimi bozdu.
F: ne yapayım. Senin böyle kıskanç hallerin hoşuma gidiyor.
Hünkar da gülmeye başlar.
F: seni eve mi bırakayım.
H: yok eve gitmek istemiyorum. Eve gidersem Demirle kavga edicem. Bugünün büyüsü bozulsun istemiyorum. Sen beni bağ evine bırak en iyisi.
F: tamam. Hadi gidelim.
Bağ evine varırlar. Içeri geçip , Kapı önünde birazcık sohbet ederler.
F: gec oldu. Ben gideyim artık.

Ali Rahmet aslında Hünkari orda yalnız bırakmak istemiyordu ama kabul etmez diye de soramıyordu.

H: Ali Rahmet, gitmesen. Burda kalsan.
F: kabul etmezsin diye soramadım. Gonlum seni burda yalnız bırakmak istemiyor hiç.
Salona geçip koltuğa otururlar. Hünkar başını Ali Rahmetin göğsüne yaslayıp, gözlerini kapatır. Ali Rahmet de bir eli ile Hünkarın elini tutup diğer eli ile saçlarını okşar.
Hünkar "Ali Rahmet hayatımın en güzel gününü bana yaşattığın için sana teşekkür ederim " der ve öylece uykuya dalarlar.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 09, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir Zamanlar Çukurova Fekeli Hünkar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin