Bir Zamanlar Çukurova Fekeli Hünkar

"Sana Kıyamam" diye verdiğin sözü tut.

Yılmaz şaşkındır. Hem Fekeliyi vurduğu için, hem Hünkarın böyle feryadı için. Yılmaz da ilk şoku üstünden attikdan sonra Hunkara bağırdı: dokunma ona, çekil defol git. Her sey senin yüzünden. Silahi Hunkara doğru tutar. Fekeli sanki hissetmiş gibi yeniden acar gözlerini ve Yılmazın elini tutar.
F: tetiği cekersen hakkımı helal etmem.
Fekelinin bu sozunden sonra Yılmaz silahı bırakır ve Fekeliyi hastaneye götürmek icin kaldırır. Hünkar gitmek ister ama Yılmaz izin vermez. Hünkar mecburen konağa döner.
Konak
Herkes Hunkari merak ediyordur. Kaç saattir ortada yok. Tam aramaya başlayacakken Hünkar içeri girer. Gömleği kan olduğu için saklamaya çalışır. Ama hali perişandır.
Saniye: Hoşgeldiniz hanimim
Gaffur: Hoşgeldiniz.
Hünkar sadece kafası ile merabalasir.
S: Hanımım iyimisiniz? Birşey mi oldu?
H:Yok birşey.
Hemen odasına kalkar. Yatağına oturur ve olanlari hatırlar. Fekeli onun için kendini tehlikeye attı. Vuruldu. Belki de ölecekti, sevdiği adamı bir daha goremeyecekti. Bu düşünceler Hunkari kahrediyordur. Ama hala tam olarak kendinde degildir. Birden odanın kapısını biri tıklatir ve içeri girer. Hünkar irkilir. Içeri giren Saniyedir.
H:Saniye (ağlamaklı sesle)
S: Hanımım bir şey mi oldu, iyi gözükmüyorsunuz?
H: Yok birşey der ve birden ağlamaya başlar.
S: neden agliyorsunuz?
Saniye Hünkarın yanına oturur ve Hünkar ona sarılıp hıçkıra hıçkıra ağlayarak "cok üzgünüm Saniye. Ben... ben böyle olsun istemedim. Ona birşey olursa ben ne yaparım " der.
S:kime noldu, korkutuyorsunuz beni.
Saniye Hünkar ve Fekelinin ilişkisini bildiğine göre anlatmaya başlar.
H: A..Ali Rahmet vuruldu.
S: vuruldu mu? Nasıl kim vurdu?
H: Yılmaz. Tam beni vuracakken Ali Rehber geçti silahın önüne. O o anda (ağlamaktan konuşamıyordur) kargaşa yaşandı. Ali Rahmet vuruldu.
S: peki şimdi nerde, durumu nasıl?
H: hastaneye götürdü Yılmaz. Bilmiyorum nasıl. Ona birşey olursa kendimi asla affetmem.
S: siz neden gitmediniz hastaneye.
H: Yılmaz yüzünden. Nasıl oldu ölücem meraktan. Ya bir daha onu goremezsem
S: simdi gidin.
H: Yılmaz ordadır olay çıkardır.
Saniye hemen kalkar ve Hünkarın odasındaki telefonu eline alır ve hastaneyi arar. Hünkar önce anlamaz Saniyenin ne yaptığını
"Çukurova Hastanesi Buyrun "
S: Alo, Ali Rahmet Fekelinin durumunu öğrenmek istiyorum.
"Bir dakika sizi bekleticem... Ameliyattan çıktı"
S: durumu nasıl, kendine geldi mi?
"Şu anda durumumun nasıl olduğunu söylemek için çok erken "
S: oldu sagolun.
H: noldu ne dediler?
S: ameliyatdan cıkmış ama hala kendine gelememiş. Bir şey söylemek için erken dediler. Hanımım, bence siz gidib hastaneye bir görün. Ne olur ne olmaz.
Saniyenin böyle konuşması Hunkari iyice tedirgin eder.
H:Naciye söyle hemen arabamı hazırlasın.
Hünkar üstünü değiştirir ve hemen hastaneye gider. Fekelinin Odasını öğrenir. Odada hiç kimse yoktur. Hünkar Fekeliyi öyle makinalara bağlı görünce iyice kahrolur. Kısık sesle "Ali Rahmet " der. Sonra yatağın yanındaki sandalyeye oturur, Fekelinin elini tutup ağlayarak konuşmaya başlar.
H: biliyorum Bana kırgınsin, kızgınsın. Belki de beni hiç affetmeyeceksin. Olsun. Ben raziyim yeter ki gözlerini aç, yaşa. Sana birşey olursa, ben yaşayamam ki.
Hatırlıyor musun ben sana bikeresinde "sana birşey olursa, ben yaparım " demistim. Sen de "kiyamam ki ben sana" demiştin. Lütfen sözünü tut. Hep tutdun. Şimdi de tut. Ben senin gibi güzel konuşamam. Kalkar ayağa Fekelinin saçlarını okşar ve kulağına "Beni sensiz bırakma, Seni seviyorum " diye fısıldar. Gözlerinden yaşlar Fekelinin yüzüne düşer. Tam odadan çıkacakken Fekeli gözlerini açıp Hunkari görür gibi olur ama hala narkozdadir. Birden içeri bir hemşire girer. Hünkari hemen tanır ve çok şaşırır. Çünkü Çukurovada herkes bilir Yamanlarla Fekelilerin düşman olduğunu. Peki Hunkar Yamanin burda ne işi vardı hem de bu kadar üzgün.
Ertesi gün Fekeli gözlerini açar. Bu olaydan 3 gün geçer ve bu günler içinde Hünkar hergun kaç defa hastaneyi arayıp Fekelinin durumunu sorar. Nihayet Fekeli taburcu olur. Fekeli her ne kadar Hunkara kızgın olsa da onu gelip görmemesi çok üzüyordur. Yılmaz taburcu işlerini hall ediyordur ve Fekeli yalnızdır. 2 hemşire sohbet ediyordur. Bunlardan biri Hunkari gören hemsiredir
Hemsire 1: sana birşey soylicem çok şaşıracaksın. Fekeli vurulduğu gece Hünkar Yaman hastaneye geldi.
Hemşire 2: ee burda ne var.
H1: dur bir dinle. Kadın Fekelinin odasından çıkıyordu. Ağlamaktan gözleri şişmişti.
H2: bir kadın kaç gündür sürekli hastaneyi arayıp Fekeliyi soruyordu. Hünkar Yamanın sesine benzetdim ama hiç ihtimal vermedim. Heralde oymuş.
Duydukları Fekeliyi çok mutlu eder. Yılmaz işlemleri tamamlar ve birlikte eve giderler. 3 gün evden çıkmamayı söylemiştir doktor. Bu 3 gün içinde Fekeli Hünkari arayıp aramamak konusunda çok düşünür. Sonunda dayanamaz ve arar.
Hünkar salonda tek başına oturuyirdur. Çalan telefon sesi ile irkilir ve hemen ahizeyi eline alır .
H: Alo
F: Alo, Yaman Hanım nasılsın?
H: Ali Rahmet. Iyiyim, asıl sen nasılsın?(Fekelinin sesini duymak mutlu eder)
F: çok Şükür iyiyim. Zamanın varsa görüşe bilirmiyiz?
H: e .evet var, nerde ne zaman?
F: 1 saat sonra Kalede.
H:Tamam. Saniye, Naciye söyle hemen arabamı hazırlasın.
Hünkar kaleye geldikçe Fekeli artık mangalı yakmış, kahveleri yapmaya başlamıştır bile.
F:Hoş geldin
H: hos bulduk. Nasılsın. Yaran nasıl oldu
F: Aslan gibiyim (güluşurler)... hastaneye gelmişsin.(Hünkar şaşırır nerden biliyor diye )
H: nerden biliyorsun?
F: hemşireler konuşurken duydum. Malum herkes bizi düşman biliyor. Senin beni ziyarete gelmen garip gelmiş onlara. Aslında sen gelince ben de gordum ama narkozun etkisinden rüya sandım.
H: teşekkür ederim hayatımı kurtarır.
F: teşekküre gerek yok. Eğer o kurşun sana deyseydi benim canım daha çok yanardı. (Hünkarın masada duran elinden tutar ). Sen ne yaparsan yap, ben sana zarar gelmesini asla istemem. Çünkü sen benim KALBİMSİN . kim kalbine zarar gelmesini ister ki. Bu kalp yıllardır seni sevdiğini söylüyor. Şimdi nasıl sokup ata bilirim ki.
Hünkarın yüzünde çiçekler acar, sadece "Ben de Seni..." der ve Fekelinin elinden sımsıkı tutar.

Bir ay zaman geçer.  Bu zaman içinde Yılmaz ve Demir hapise düşmüşlerdir. Hem de aynı koğuşa. Yılmaz Züleyhaya yapılanları öğrendiğini söyler. Sürekli kavga ederler. Yılmaz çıkar ama Demir hala delil yetersizliğinden içeridedir. Hünkar Demiri kurtarmanın peşindedir ve sonunda Şermine para vererek ifadesini geri çekmesini söyler. Bu parayı da arazisini Fekeliye satmakla öder. Bu zaman içinde Yılmaz ve Züleyha kaç kere gorusmuslerdir. Hatta Zuleyhayi hastaneye Yılmaz getirir. O yüzden herkes kaçmak istediklerini fakat kaçamadıklarını  düşünür. Bu yüzden sürekli Hünkar ve Züleyha kavga  eder. Nihayet Demirin mahkeme günü gelir. Züleyha yine bağırmaya başlar.  Hünkar odasına gelir. Yine kavga ederler.
Z: çokmu eminsin Demirin çıkacağından
H: evet eminim
Z: nasıl eminsin .  Semine para mi verdin. Nerden buldun parayı? Arazi mi sattın? Kime Fekeliye mi? Bu adam sana neden bu kadar iyi davranıyor. Yoksa eski asiksiniz da yeniden mi..
Züleyha lafını bitirmemiş Hünkar ona tokat atar.
Z: biliyordum. Şimdi emin oldum.

Mahkeme
Şermin ifadesini geri alır ve Demir serbest kalır. Eve gelirler. Demir Züleyhaya soğuk davranır. Çünkü Hatip ağa Yılmaz ve Züleyhanin kaçmaya çalıştığını söylemiştir.
Bir kaç gün sonra Hünkar ve Züleyha bahçede oturmuşlar. Konakta çalışan kadınlar kendi aralarında konuşurlar.
"-Duydun mu doktor hanımın halası Fekeli ağanın evinde kalıyormuş.
- Ne var burda?
- Nasıl  ne var.  Kadın biraz şeymiş.
- Neymiş?
- Anla işte.  Fekeli ağada da gözü varmış.  Nazire söyledi.
- Haklı. Adam zengin yakışıklı.  Kim olsa ... (gülüşürler )"
Hünkarın yüz ifadesi değişir hemen. Züleyha farkeder. 
Z: noldu, kiskandin mi? Nasıl birşey sevdiğinin yanında başka birini görmek?
Züleyha Hünkar inkar eder sandı ama hic beklemediği cevap aldı.
H: Ben yıllarca onun yanında başka kadını gördüm.  O da benim yanımda Adnani gördü. Üstelik sürekli bir birimizi gorm ek zorunda kalıyorduk. Ama hiç bir zaman ailemize ihanet etmeyi düşünmedik. Bir gün bile Adani bırakmak aklimdan geçmedi. Neden? Oğlum için. Onun mutluluğu için. Üstelik Adnan beni Demirin seni Sevdiği gibi asla sevmedi,  üstelik beni defalarca aldattı. Neden katlandım. Isteseydim Ogun boşanırdım ama annelik herşey önde gelir benim için. Evet Ali Rahmetle görüşüyoruz (etrafını kontrol eder kimse var mı diye). (Kisik sesle) Görüşüyoruz derken , gidip orda burda sevişmiyoruz Tövbe Estağfurullah.  Sadece kahve içip sohbet ediyoruz. Onunla sohbet etmek iyi geliyor bana.  Çünkü beni gerçekten seviyor. Bana değer veriyor. Son soruna gelirsek  Evet kıskandım. (Der ve hemen eve girer).
Züleyha asla böyle cevap beklemiyordu. Inkar eder zannetti ama tam tersi oldu. Hünkar o sinirle içeri girer ve ahizeyi eline alır. Fekeliyi arar.  Çünkü kadınların konuştuklari kafasını karıştırır.
F: Alo
H: Alo, Ali Rahmet
F: Yaman Hanım nasılsın?
H: iyiyim sen nasılsın?
F: sesini duydum daha iyi oldum
Birden Hünkar cok cilveli bir kadın sesi duyar.
Behice: Ali Rahmet bey, kahve içer misiniz?
Hünkar beklemiyordu.  Gerçketen kadınların dedikleri doğru ola bilir miydi?