-5-

175 7 0
                                    

   En kısa zamanda yazmaya çalışacağım demiştim ve bir gün sonra yeni bölüm geldi. Arkadaşlar gerçekten yazarken büyük emek harcıyorum. Bence vote ya da yorumlarınızı hak ediyorum. Olumlu ya da olumsuz hiç önemli değil. Eksiklerimi söylerseniz de mutlu olurum. Bu arada medyadaki kızımız da Diyar :D İyi okumalar..

  Bir anda arkamdan araba kapısının açılma sesini duydum. Çok yakından geliyordu. Arkama dönüp bakmamla kendimi arabanın içinde bulmam saniyenin onda biri zamandan gerçekleşmişti sanki. Tanımadığım bir adam ellerimi bağlamaya kalktı. Ne kadar adamı tekmelerimle uzaklaştırmaya çalışsam da, nafile. Kollarımı ve ayaklarımı bağlayıp karşıma oturdu.

  "Oyun başlıyor, Karan!"

  Enseme bir darbe indirip beni bayıltmadan hemen önce duyduğum son cümle buydu. Sonrasında uzun bir süre baygın kalmış olmalıyım ki uyandığımda güneş ışıkları kaldığım odanın penceresinden içeri yansıyordu. Başım o kadar çok ağrıyordu ki, sanki tüm organlarım işlevini yitirmiş gibiydi. Başımın ağrısından başka hiçbir şey hissedemiyordum ve bir de korku dışında.

 

   Yattığım yataktan hızla doğrulup ayağı kalktım. Küçük bir odaydı. Sadece yatak ve yatağın başucunda bulunun komidin vardı. Vakit kaybetmeden kapıya ilerledim ve açmaya çalıştım. Kilitliydi. Pencereye doğru ilerledim ve açtım ama gördüğüm sadece demirden korkuluktu. Kapı kilidinin açılma sesiyle irkildim ve kendimi hemen yatağın üstüne attım.

  "Uyanmışsın güzelim,"

 

  "Bana güzelim deme!"

  "Sen bilirsin Karan, sadece misafirimize nazik davranmaya çalıştım."

  "Sizin misafiriniz değilim ve buradan bir an önce gideceğim. Şimdi yolumdan çekil."

  Adamın kahkahası o kadar alaycıydı ki, sinirlerimin sınırlarını zorlamıştı. Tek yapmak istediğim onu orada boğup evime gitmekti. Tabii bunu yapamayacağımı biliyordum. O kadar büyük cüsseliydi ki beni serçe parmağıyla bile kaldırabilecek kadar güçlü gözüküyordu.

  "Uzun bir süre misafirimiz olacaksın Karan, hatta ölünceye dek misafirim olacaksın."

  Ölüm kelimesi içimi ürpertti. Bir insanın canını almak bu kadar basit olmamalıydı. Bir katil olmak bu kadar basit olmamalıydı.

  "Benden ne istiyorsunuz?"

  "Yeni bulduğun dedenin yaptığı hataların cezasını ona ödeterek değil, onun torununun canını yakarak ödetmeye karar verdik."

  "Dedem size bir şey yapmış olamaz. Eğer yaptıysa bile bana zarar vererek onu incitemezsiniz. Onun için sadece bir hiçim. Şimdi beni bırakın ve hayatıma devam edeyim."

  "İhsan Güler'in masum torunu onu bırakmam için yalvarıyor. Ve o masum kız bir katil hatta kaçak bir katil. Şimdi beni iyi dinle güzelim. Senin nezarethaneden kaçman için yardımcı olan adamı hatırlıyor musun? İşte o adama bunu yapmasını ben söyledim. Tuvalette gördüğün çocuğa seni evine götürmesini ben söyledim. Seni ben kurtardım."

  Şimdi her şey anlamlanmaya başlamıştı. Oradan kaçmamda yardımcı olan adam ödeşeceğimizi söylemişti, beni evine götüren oğlan bu yüzden beni ihbar etmemişti. Adama minnet duymalı mıydım yoksa ondan beni kaçırdığı için nefret mi etmeliydim?

  "Uyumak istiyorum. Lütfen odadan çık."

  Dediğimi ikiletmeden odadan hızlı adımlarla çıktı. Kapının kilitlenme sesini duydum ve derin bir nefes aldım. Kafam kazan gibiydi, bunun üstüne bir de baş ağrım hala geçmemişti. Buradan kaçmama imkan yoktu. Kimseye bir zarar gelmemesi için kendim zarar görecektim. Belki de burada ölecektim. Ama annem güvende olacaktı. Annemin aklıma gelmesiyle gözyaşlarımı tutamadım. Onu bir daha görememe düşüncesi ağlamamın şiddetini arttırdı. Artık hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Ne kadar süre ağladığımı bilmiyorum. Yorganın altına girip uyumaya çalıştım. Yorgun olduğum için uzun sürmeden uykuya daldım.

KAÇAK KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin