KAYBEDİŞ

Nereye Gidiyorsun?

MEDYA:BÖLÜM ŞARKISI

"Uyan uykucu. Geldik."

Ellerimle gözlerimi ovuştururken, bir yandan da Nuri Alço gibi sırıtıyorum. Hakikaten ben niye sırıtıyorum? Damdan düşmüş gibi kendime geldiğimde hemen doğruldum ve "Gidiyor muyuz?" dedim. Onaylarcasına kafasını salladığında yataktan kalkıp lavaboya gittim.

Rutin işlerimi halledip, lavabodan çıktım. Aras ise oturmuş televizyon izliyordu. Bir dakika? Ben ne ile gidecektim. Kıyafetim yoktu ki?

Ben tam bunları düşünürken aras elinde bir tişört ve eşofmanı bana uzattı.

"Al bunları giy. Başka birşey bulamadım dolabımda."

Ne yani bunlar onun muydu? Elinden kıyafetleri alırken o konuşmaya devam ediyordu.

"Daha sonra çıkar alırız birşeyler."

Alırız?

"Alırız mı?"

"Yani alırsın."

Tişört ve esofman ile o kadar farklı görünüyordum ki. Ama yakışmıştı. Resmen şuan 'Çuval giyse yakışır.' sözünün ayaklı haliydim.

Aras'ı yanına gittiğimde muzipçe sırıttı.

"Yakışmış."

Yanaklarımın kızardığını hissediyordum. Lanet olsun!

"Gidelim mi?" dediğimde kafasını salladı. Beraber hastaneden çıktığımızda son kez arkama baktım.

"Seni seviyorum baba."

Gözümden bir damla yaş akarken, elimle sildim. Babamın da dediği gibi 'Mutlu yaşayacaktım.'

Aras'ı daha fazla bekletmeden onun olduğunu düşündüğüm kırmızı arabaya bindim.

Yaklaşık 20 dakikadır yoldaydık, ve ben gerçekten sıkılmıştım. Şarkı açmak istiyordum. Aras'a tepkisini merak ettiğim için baktığımda, o benden önce davranıp açmıştı.

Radyoda Cem Adrian-Nereye gidiyorsun çalımaya başladı.

Gölgeni ismini sil yavaş yavaş,

Giderken bu kentten tükür yüzüne yalnızlığının,

Kalbini kendini sök yavaş yavaş, 

Giderken bu kentten sakın ağlama sus! 

Unut ne yaptı sana,

unut ne söyledi,

Unut ne varsa vazgeçtiğin,

Yüzünde korkularla,

İçinde çığlıklarla,

Kalbinde simsiyahlar,

Nereye gidiyorsun? 

Hep bu şarkılarla,

Kıymetsiz dualarla,

Utanmaz bir yağmurla,

Yine mi gidiyorsun? 

"Nereye gidiyorsun baba." diye fısıldadğımda gözümden akan yaşa birkez daha lanet ettim. Aras duymuş olacak ki şarkıyı kapattı.Bense kafamı cama yaslamış, gözyaşlarımı Aras'tan gizlemeye çalışıyordum. Ama sen görüyorsun değil mi baba?

~~~
Hala gelememiştik. Niye bu kadar uzaktaki bir oteli seçmişti ki? Yolda birsürü otel görmüştüm. Daha fazla dayanamadım ve sordum.

"Daha ne kadar var?"

"Çok."

"Niye bu kadar uzak bir oteli seçtin ki?"

"Yemek yiyelim mi?"

"Ha?"

Kesinlikle fazla kabaydım. Ama o an idrak edememiştim. Kafa mı kaldı sanki!

"Ş-şey olur. Acıkmıştım zaten."

Arabayı kenara çekip indiğinde, cevabıma gerek kalmamıştı. Zaten bir lokantanın önünde durmuştuk. Ne garip birisin Aras!

Arabadan inip lokantaya girdik. Çok lüks biryer değildi, ama içi gayet şık, canlı renklerle süslenmiş biryerdi.

Aras balık isteyince bende ona uyup balık sipariş ettim. Yemeklerinizi yerken Aras " Arkadaşlarına falan haber verdin mi? Sevgiline falan?"
Diye sorduğunda balık boğazımda kalmıştı. Öksürmeye başladığımda hafifçe sırtıma vuruyordu.

"Lan iyi misin?"

Suyu uzattığında içtim. "İyiyim." dedim. Aras ise hala sırtıma vuruyordu.

"Böbrek taşım olsa düşmüştü Aras."dediğimde güldü ve gamzeleri kendini belli etmişti. Bense sorduğu soruya cevap verdim.

"Ela var, tek arkadaşım. " dedim. Gerçekten tek arkadaşımdı. Kimbilir bana kaç mesaj atmıştı. Ama kazada telefonumun harap olduğu kesindi.

Aras anlarcasına kafasını sallayıp "Kalkalım mı?" dedi. İkimizde kasaya gittiğimizde küçük bir tartışmanın ardından herkesin kendi yemeğini ödemesinde karar kılmıştık. O inatçıysa ben daha inatçıydım.

Arabaya bindiğimizde yine o suspus hallerimize dönmüştük. Aras sadece yola bakıyordu. Bense kafamı cama dayamış, beyin sarsıntısı geçiriyordum. Ama filmlerde böyle olmuyordu. Kafam trilyonuncu kes cama çarptığında homurdanıp Aras'a döndüm.

"Gelmedik mi hala?" Akşam olduğu için pek birşey göremiyordum. Aras tepkisizce bana döndü.

"Geldik, ev arkadaşım."

ARAS BEY NAPIYORSUNUZ? DÜŞTÜM YANİ.

ARAS'I SEVİYOR MUSUNUZ?

SİZCE BU DURUMA DERİN NE TEPKİ VERECEK?

BURAYA DA OKUDUĞUNUZ SAATİ BIRAKIN BAKALIM.

YORUM VE VOTE VERMEYİ DE UNUTMAYIN ❤️🔹