MEDYA:YENİ KAPAK
Bana doğru yürüdüğünde bense geri geri ondan kaçıyordum. Çok ciddi gözüküyordu. En sonda sırtım duvarla buluştuğunda Aras elleriyle beni duvarla kendi arasında bırakmıştı.
Cidden korkmuştum.
Bir anda tüm ciddiyeti gidip gülmeye başladığında ona anlamayan gözlerle bakıyordum. Deliydi bu.
"Rengin attı."dedi kahkahalarının arasında. Bense konuşmuyor, mal mal suratına bakıyordum.
" Gülerken iyiydi ama değil mi? " diyip beni gıdıklamaya başladığında gülmekten nefes alamaz hale gelmiştim. Oda bunu farketip beni bıraktığında, ikimizde gülmeye başlamıştık. Gerçekten korkmuştum ama. İnkar edemezdim.
Birkaç dakika soluklandıktan sonra ilk konuşan ben oldum.
"Alışverişe gidelim mi? Kıyafetim yok."
"Hayatta olmaz."
Ona masum kedi bakışları atıp"Lütfeeeen. " dedim. Kesinlikle inatçıydım ve Aras bunun farkındaydı. Kafasını yukarı aşağı salladığında odasına giyinmek için çıkmıştı. Bir dakika? Ben ne giyecektim. Koşarak odasına daldığında Aras yarı çıplak bir şekilde bana döndü. Yapılı bir vucüdü vardı. Baya iyi.
"Yavaş." dedi 'ş' harfini bastırarak.
"Ş-şey pardon. Ben ne giyeceğim. Bunlarla gidemem."
Aras dolabından uzun bir tişört çıkarıp bana uzattı. "Sana elbise olur bu kısacık birşeysin zaten."
Şuan yarı çıplak bir şekilde karşımda olmasaydı ben ona 'kısacık' neymiş gösterirdim. Ama elinden tişörtü alıp çıktım.
Odalardan birinde üstümü değiştirip, salona geçtiğimde Aras'ta siyah bir tişört ve pantolon giymişti.
Verdiği tişört ise dizlerimin biraz altında kalmıştı. Aras bu kadar uzun mu giyiyordu, yoksa ben mi kısayım anlamış değilim.
Arasla beraber evden çıktık ve yaklaşık 10 dakika sonra bir mağazaya girdik. Ben tavşanlı bir pijama takımı, birkaç şort, tişört, pantolon ve birkaç yazlık elbise almıştım.
Ayakkabı olarakta genel olarak spor takılmış, ama birkaç tane de şık birşeyler almıştım. Aldığım şeyleri ödeyip oradan ayrıldık.
Aras'ı zorla ikna edip Gratise geldik. Aras'ı çıldırmasına ramak kalmıştı. Ama ne yapabilirdim? Hiçbirşeyim yoktu ki?
"Aras bak ellerim hep ruj oldu. Ne olur birini sende denesem?"
"Derin bir git. Ele ruj mu sürülür. Gel dudağıma sür."
Büyük bir kahkaha patlattığımda birkaç kişi bize baktı. Sustum ama hala içten içe gülüyordum. Tabiki Aras izin vermemişti elinde bakmama. Bende beğendiklerimi alıp çıktım.
Akşam eve geldiğimde ikimizide yorgunluktan ölüyorduk. Dışardan birşeyler söylemeden karar kıldık ve pizza sipariş ettik. 1 saate pizzalarımız gelmiş ve biz masada sessiz sedasız pizzalarımızı yiyorduk. Gerçekten Aras'ta yorulmuş olmalıydı. Pizzalar bitince Aras odasına gidiyordu ki "Film izleyelim mi?" dememle durdu.
"Olur ama korku?"
"Hayır aşk."
"Korku!"
"Aşk!"
"İyi ben uyuyorum o zaman."
"Tamam korku!"
Hass. Oyuna getirilmiştim. Sırıtarak yanıma oturduğunda "Annabelle" açmıştı. Cidden girişi bile korkunçtu.
Filmin yarısında kopmuştum ve ellerimle yüzümü kapatmıştım. Arkadaki müzik olmasa bu film beni kesinlikle korkutmazdı.
Film bitince aras sinsice sırıtıp bana döndü "Korktuysan sarılabilirsin."
"Ya bi git!" elimle omzuna vurduğumda hala gülmeye devam ediyordu. Ben uyuklamaya başlayınca Aras yanımdan kalktı ve odasına yöneldi.
"İyi geceler Derin."
"İyi geceler Aras."
ARKADAŞLAR DERİN KARAKTERİ DEĞİŞTİ.
ARAS AYNI:)
SİZ DÜŞÜN BEN BAKMIYORUM.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBEDİŞ
RomanceHayallerini annesiyle, umutlarını babasıyla gömmüştü genç kız. Herşey son bulmuştu onun için. Ta ki onu görene kadar... Peki bu sonun başlangıcı mıydı?