9. Bölüm

210 17 7
                                    

Güzel bir haberle güne uyandık. Minseok, Onew'nun da olduğu bir asker müzikalinde yer alacaktı. Bu harika bir haberdi. Orada iyi olduğunu bilmek hoşuma gidiyordu.

Kahvaltıdan sonra konser hazırlıklarına başladık. Konser alanına gidip prova yaptık. Her şey hazırdı.

Bu akşamki konserimizde yeni grup Super M küçük bir tanıtım şarkısı söyleyecekti. Yani tanıdığımız ve sevdiğimiz konuklarımız vardı.

Onlar dışında bizi sevindiren en önemli şey ise Yixing'in bu konserimizde olacak olmasıydı.

Onunla sahnede olmak çok değerliydi. O gerçek bir yetenekti. Sesi ve dansı herkesi büyülüyordu. Gerçi o sadece güldüğünde bile herkes hipnotize olabilirdi. O böyle biriydi. Altı kişi konsere çıkmak bizi üzüyorken, yedi kişi olmak hüzünle karışık bir mutluluk getirmişti.

"Bebeğim!"

"Chanyeol çok özledim."

"Ya ben? Ne kadar özlediğimi bilemezsin."

Beni tonlarca öpücüğe boğdu. O sırada arkadaşlarımızın mırıltısını duydum. Bu odada iki dakika öncesine kadar yalnızdık. Ne diye giriyorlardı ki?

Chanyeol onları umursamadan beni tutkuyla öptü. Endişeyle gözlerime bakıyordu.

"İyisin değil mi? Gece neden dönmediniz?"

"Baekhyun'la çalışıyorduk Chanyeol. Bu konuda anlaşmıştık."

"Evet, ama yoruluyorsun."

"Önce biraz dans ettik. Sonra şarkı söyledik. Ses konusunda beni çalıştıran ve çalışmaya motive eden tek kişi o. Bunu biliyorsun."

"Tamam, seni anlıyor ve ne yapması gerektiğini biliyor. Fakat bunu ben de yapabilirim."

"Seninleyken çalışmaya odaklanamam."

Arkadaşlarımızdan 'Oooo...' sesleri yükselirken güldüm. Karşılık olarak o da gülerek kollarını etrafıma sardı.

"Benim sevgilim hiç böyle değil. Sen niye beni öpmüyorsun?"

"B-baek..."

Baekhyun cırlayınca Joon nefesini bırakıp koltuğa oturdu. Liderimiz orta yerde öpülmekten hoşlanmıyordu. Aslında benim de hoşlandığım söylenemezdi. Sonrasında çok fazla utanıyordum.

Konserden sonra birlikte yemek yedik. Sonra Baekhyun beni odaya çağırdı. Telaşlı gibiydi.

"Bir şey soracağım."

"Evet?"

"Siz Chanyeol'le hala... Şey..."

O anı hatırlayınca tüylerim ürpermişti. Yine aynı şeyi mi yapacaktı? Başa mı dönüyorduk?

"N-ne?"

Derim gerilmiş ve gözlerim irice açılmıştı. Rengimin değiştiğine yemin edebilirdim.

"Özür dilerim. Çok özür dilerim. Ben sadece... Özür dilerim Sehun. Hatırlatmak istememiştim."

"Neden sordun öyleyse?"

"O bana hala dokunmadı."

"Şaka mı bu?"

"Hayır, ama ben istiyorum. Yani onunla bunu konuşmalıyım ama ne yapacağımı bilmiyorum."

"Üzgünüm ama ben sana akıl verebilecek durumda değilim."

"Üzgünüm..."

"Önemli değil. Eğer, gerçekten sevdiğin biriyle nasıl olacağını soruyorsan, bunu yaşamadan bilemezsin."

Closer to You ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin