Evet arkadaşlar uzun bir aradan sonra yeni bölüm geldi biraz kısa oldu ama inanın şu nişan işi bitsin daha uzun ve güzel bir bölüm yazacağım yanımda olan herkese teşekkür ederim. iyi okuamalar.
multimedia da Tuna'nın
hediyesi var :)Tuna'dan
Hayırrrr yapmayınnnnn diyerek sıçradım yataktan.
Gene kabus görmüştüm hiç bitmeyen o kabuslar benden çocukluğumu hayatımı çalan o günler o karanlık oda ve o sahneler...
Yataktan kalkıp yüzümü yıkamaya gittim annem çoktan uyanmış kahvaltıyı hazırlamıştı. Bazen annemin nasıl böyle güçlü olduğuna şaşıyorum. Sofraya oturduğumda annem en sıcak gülümsemesiyle
-günaydın oğlum dedi.
Ben sadece o somurtan yüzümle günaydın diyebilmiştim. Beni neden hala bir tımarhaneye bırakmadığını merak ediyorum. Kahvaltıdan sonra odama geçtim ve karşımda azrayı görmem şaşırmama neden olmuştu.
Tuna: ne zaman geldin sen ?
Azra: sana da merhaba tuna ve günaydın.
Tuna: günaydın oldu mu deyip odamdaki koltuğa oturmuştum. Azra da karşımdaki sandalyede otoruyordu.
Azra: çok merak ettiysen söyliyim oldu 5 dk önce geldim.
Tuna: ne zaman diğer insanlar gibi kapıdan girmeyi planlıyorsun. Suratı düşmüştü hemen.
Azra: sen ne zaman diğer insanların arasına karışıcaksın?
Söylediği karşısında şaşırmıştım beklemediğim bir şeydi bu.
Tuna: böyle bir şey olamayacağına göre sende sürekli camdan girmek zorunda kalacaksın.
Azra: hafta sonu doğum günüm.
Tuna : eee.
Benden bişey isteceyeği belliydi ama ne isteyeceğini kestiremiyordum bekledim söyleyeceği şeyi.
Azra: bir parti veriyorum ve sende gelmek istersin diye düşündüm.
Tuna: bu söylediğine inanıyor musun gerçekten geleceğim kanısına nerden vardın ayrıca neden geleyim senin doğum gününe. Gözlerinin dolduğunu anlamıştım ama beni dışarı çıkarma fikri saçmaydı çıkmadığımı biliyordu derdi neydi.
Azra: haklısın ben neden seni çağırıyorsam ama olurda gelmek istersen adresi kağıda yazdım masana bıraktım.
Tuna: derdin ne azra neden bir anda dışarı çıkmam için beni çağırıyorsun amacın ne?
Azra: tuna ne saçmalıyorsun sen sadece doğum günüme gelmeni istedim benim bir derdim falan yok.
Tuna : azra orası farklı bir dünya benim alışmadığım bir dünya ve ben bu küçük evimde çok muyluyum anladın mı.
Mutlumuydum gerçekten? Aslında bu sorunun cevabını bilmiyorum sadece bildiğim tek şey o dünya bana göre değil bütün korkularım acılarım sevinçlerim mutluluklarımı o dünyada bıraktım ve kaçtım ben sadece kendimin oluğu bir dünya yarattım ama şimdi birisi o duvarları yıkmanın peşindeydi neden peki neden acılarımı bilse belki vazgeçerdi bundan ama ona acılarımı anlatamam anlatırsam kaçar benden şuan ki halimden de yakında kaçar o ayrı boşuna demiyorum ben bu dünyada bir hiçim...
Azra: anladım.
Tuna: sevindim buna.
Gidiyorum ben dedi ve gitti gene kırmıştım onu ama bilmiyordu ki ben paramparçaydım ben 5 yaşındaydım öldüğümde şimdi ise yaşama belirtileri veriyordum ama bu yanlıştı bunu yapamazdım ben bu odadan bu evden bu hapishaneden kurtulamazdım gerçekten öldüğümde bu evde olacaktım benim sonum 5 yaşında iken yazılmıştı.