Anlayacağınız üzere şevkim pek yerinde :) Sizleride daha fazla bekletmek istemiyorum. İki ayın acısını çıkarıyorum farzedin. Öncelikli olarak haftasonları ve vakit buldukça hafta aralarında yazmayı planlıyorum minik okurcu kitlemin bilgilerine :)) iyi okumalaaar...
Erhan gittikten hemen sonra tabiiki Sibel ve Deniz'i aradım. İkiside beni öldüreceklerini, müstehcen küfürlerini sarfederek neden onlara söylemek için bu kadar beklediğimi sorup sövdüler. Alt tarafı beş gündü. Benim için önemli değildi. Aynı şeyi onlar yapsaydı herhalde bekledikleri her saniye için onlara kızardım. Haklılardı. Erhan'ı dinlemesem de olurmuş diye düşündüm. Her neyse bu o kadar da önemli bir mesele değil.
Deniz bu durumu anlattıktan sonra o da en az benim kadar sevindi. Birkaç soru sordu ama o da Erhan'ı tanıyordu. Daha öncede söylemiştim. Deniz dedikodu kazanı gibidir. Herşeyi, herkesi bilir. Enteresan bir kız. Hatta bazen okuldaki arkadaşlarımız birisi hakkında ayrıntılı bilgi edinmek istediklerinde gelir Deniz'e sorarlardı. Bazen o kızın kafasında FBI ajanlarında olan kişisel dosyalardan oluşan arşivlerden mi var merak ediyorum.
Deniz'den teyit ettirerek Erhan'ın iyi biri olduğu kanısına varmıştık. Pek bilgi yoktu. Bu da ortalıkta pek gezinmediğini gösterirdi. Bulunduğumuz muhitin en popüler lisesinde okuyordu ve kendi ortamınca sevilen bir tipti. Benimle geçirdiği o tanışma süresindeyse hiçbir yanlışına denk gelmemiştim. Bu beni rahatlatıyordu.
Sibel'e gelince, o fazla yorum yapmamıştı. Sadece birkaç soru sorup, mutluysam devam etmem gerektiğini söylemişti. O pek insan tanımazdı. Sadece etrafında olanları tanır gerekli insanları yanında bulundururdu. Hayatına girip kısa sürede çıkan önemsiz insanlar hakkındaki bilgileride hafızasında depolamazdı. O daha çok anı yaşardı. Hayatın eğlencelerine dünyevi zevklere adamıştı kendini. Bazen abartıp beni kızdırsada yaşamayı iyi biliyor diyebilirim. Erhan konusunda da her zaman arkamda olmuştur. Haklı olduğumda ya da haksız olduğumda beni desteklemiştir. En iyi arkadaş desteği :P
Erhan'la birlikte mutlu mesut geçirdiğim bir kaç ayım olmuştu henüz. Zaten artık kış gelmişti. O sporla ilgileniyordu. Güreşçiydi. Benimse sporla pek alakam yoktu. Daha çok yemek yemek, uyumak, arada wattpad'den hikaye okumak ya da arkadaşlarım ve annemle vakit geçirerek değerlendirirdim zamanımı. Yürüyüşlerden bile hoş bir sohbet olmadığı sürece hoşlanmazdım. Yeni tatlara açıktım ve yeni yerler görmeyede bayılırdım. Erhan'sa daha çok evde oturmayı, dışarı çıktığımızda ise sürekli gittiğimiz yerlere gitmeyi tercih ederdi. Bir yerlere çıkarken onun düşüncelerini tahmin etmek o kadar da zor değildi.
İlişkimizde herşey mükemmel gidiyordu. Sık kavga etmiyorduk ve bu benim çok hoşuma gidiyordu. Annemin hayatım boyunca benden şikayet ettiği tek konu vardır; umursamazlığım. Hatta Sibel'le de çok kavga ederiz bu konudan. İkiside bu huyumdan nefret ediyor. Tartışma ortasında sürekli laf sokuşturmalarımdan ve rahat tavırlarımdan şikayet ediyorlar. Açıkçası bu durum beni hiç rahatsız etmiyor. Bundan mütevellit bu huyumu değiştirmeye çalışmadım bile. Ancak Erhan bunu değiştireceğini söyleyip duruyordu. Beni değiştirmek isteyen biri. Biraz garibime gitmişti doğrusu. Erhan doğru kişiydi, bundan emindim. Ayrıca bu güreş muhabbetinden pek çok yer gezmiş, çok fazla kültür tanımıştı. Gündelik bilgi konusunda da bir dehaydı. Yani içimden bir ses 'Eğer o istiyorsa değişmekte sakınca yok. Bence de bu huyun kötü İrem.' diyordu.
Bunu gerçekleştirmeyi başardı. Bu huyumu değiştirdi. Annem, Sibel, Deniz hatta birçok arkadaşım değiştiğimi söylüyordu. İyi yönde mi yoksa kötü yönde mi diye sorduğumdaysa kesinlikle iyi yönde cevabını alıyordum. Karakterimi değiştirmişti. Bu enteresandı ama insanların hoşuna gittikçe benimde hoşuma gidiyordu. Hatta yıllardır ağzıma sürmediğim dometesi bile Erhan bir lafıyla yedirmişti bana.
"Beni seviyorsan bir kez tadına bak." Bu cümleyi bana halam da, annem de, babam da kurmuştu. Neden o kurunca bu cümle değere biniyordu. Aile olunca değişiyordu mesele. Onları sevdiğimi zaten biliyorlardı. Ama Erhan'ı sevdiğimi ona kanıtlama ihtiyacı duyuyordum. Sanırım bu yüzden sürekli her dediğini yapmaya çalışıyordum.
Yine Erhan'ın bizde olduğu bir akşamda yine annem Erhan ve ben film izliyorduk. Bu seferki filmi tam olarak hatırlıyorum. "Esaretin Bedeli". Düşünebiliyor musunuz. Annemde Erhan'da bu başyapıtı izlemiş ama ben hala izlememiştim. O filmi, o gece benim için baştan izliyorlardı.
Gerçekten de harika bir filmi kaçırdığımı yeni farketmiştim. Fakat film ağır ilerlediği için sıkılıyordum da biraz. Fırtınanın sonda kopacağı filmin başından beri belliydi. Ama bu sürprizlerle dolu olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.
Annem bir süre sonra sıkılıp odasına çekildi. Erhan'la mükemmel ilerleyen ilişkimiz annemin odayı terketmesiyle adeta bir yiyişme seansına dönüşüyordu. Her zaman olduğu gibi yerinde duramayan Erhan anında dudaklarıma gömülmüştü. Hoşuma gitmiyor diyemezdim. Bunu yapmasına bayılıyordum. Ani öpüşleri beni heyecanlandırıyordu.
Fakat bu sefer ters giden birşeyler vardı. Dışardan öyle görünüyordu. Bu sefer bir eli belimi sararken diğerleri belimi yukarıdan aşşağıya okşuyordu. Ama ben bunu ters birşey olarak görmüyordum. Hoşuma bile gidiyordu. Aslına bakılırsa bu yeni yaptığı numara içimi eritmişti. Elleri bir süreden sonra iyice yukarı doğru çıktı. Bir an çekildi ve derin bir nefes verdi. Ne yapmaya çalıştığını anlatmaya çalışıyordu. Yapmak için çıldırdığını ama yapmamak için kendini zor tuttuğunu.. Çok büyük birşey değildi. Zor birşey değildi. Göğüslerimi okşayacaktı alt tarafı. Belki bu hoşuma bile giderdi. Gökhan'la olan travmamı atlatmıştım ve çok mutluydum. Bir süredir rayında giden bir ilişkim vardı ve erkek arkadaşım birkaç ayın sonunda cinsel bir girişimde bulunacaktı. Bunda kötü birşey yok gibi görünüyordu.
Ben bunları düşünürken o beni öpmeye devam ediyordu arada çekiliyor ellerini başka yerlere koymaya çalışıyor ve sonucunda yine ait oldukları yere belime geri dönüyorlardı.
Devamında biraz heyecan uyansın diye burda kesiyorum hikayeyi lütfen kızmayın bana :) Ve arkadaşlar fikirlerinizi beyan ederseniz beni çok sevindirmiş olursunuz. Gerçekten eleştirilerinize açım. Ciddi anlamda açım. Daha önce hikaye mevzunda birkaç deneyimim oldu ancak fazla eleştiri alamadım. Çok ufaktım ve tam olarakta hatırlamıyorum. Eğer bana yardımcı olursanız gerçekten çok mutlu olurum. Bir dahaki bölüme dek görüşmek üzere. Kendinize iyi bakıııın :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Hikayem
ChickLitSevgili şu anlık okuru olmayan günlük! Neden bir hikaye paylaşım sitesinde günlük yazıyorsun diye soracak olursan eğer, "Pek çok hikayenin yayımlandığı bu ortamda çoğu şeyin yapmacık olduğuna inandığım için yapıyorum bunu." derim. Çünkü gerçek olan...