Mucizem

-YAĞMUR-

Ebru'dan:
Üzerimi değiştirdim kahvaltıya inicektim...
Telefonum çaldı arayan akındı...
Ebru: efendim
Akın: hadi kahvaltıya gel bekliyorum
Ebru: tamam
Akın: acele et
Ebru: tamam ya
Kapadım
Hemen aşağıya indim...
Akın pijamaları ile masada oturuyordu...
Çocuk öyle bir hızlı çıkmıştı ki pijamalarını unutmuş...
Ebru: geldim
Akın: hoşgeldin
Benim arkamdan Oya ve tansu geldi
Tansu: kardeşim sen neden üstünü değiştirmedin
Akın: Ebru'ya sor kardeşim
Tansu: devrem
Ebru: anlatıyım mı Akın oda da yaptıklarını
Oya: hanginizin odasında
Akın: Ebru ile ikimizin odasında
Tansu: siz beraber mi kalıyorsunuz ??
Akın: evet
Ebru: hayır geçici bir süre
Kahvaltı ettik...
Sonra Akın odanın anahtarını istedi verdim...
Tansu: akşam bizim odaya gelin yeni filmler aldık oyunlar oynarız
Ebru: tamam gelirim
İyi o zaman bekliyorum
Akşam:
Akınla beraber markete gittik sigara içecek bir şeyler ve çekirdek aldık...
Oradan beri tansulara geçtik...
Filim izliyorduk...
Oya: ben sıkıldım oyun mu oynasak dedi
Tansu: tamam doğruluk mu cesaret mi oynayalım ne dersin
Herkes olur dedi ve oynamaya başladık...
Akın bana soruyordu
Iffff...
Akın: sido ile sevgili misin
Ebru: hayır
Akın'dan:
Sevinmiştim şimdi hislerimden bahsetmeye karar vermiştim...
Bir kaç tur oynadık...
Sonra tansu kalktı ve mutfağa gitti Oya'yı çağırdı Oya da gitti...
Şu anda Ebru o kadar güzel duruyordu ki onu öpmemek için içimde iç savaş başlatmıştım ama kaybettim
Onu öptüm...
Ebru'dan:
Bir den dudağımda bir sıcaklık hissettim...
Öpüyordu...
Akın beni öpüyordu...
Hemen geri çektim kendimi
Tokat attım...
Ebru: sen ne yaptığını sanıyorsun...
Akın: çok özür dilerim Ebru valla bak
Ebru: kes sesini
Hemen hızla çıktım sebepsiz şekilde dışarıya koşuyordum
Ve hava yağmurluydu...
Odadan:
Tansu: Ebru nerede
Akın: ben gidiyorum
Akın'dan: kalktım koşarak gittim peşinden dışarıda yağmurun altında ıslanıyordu
(Şu müzik ile okuyun: mazhar Alanson yandım)
Özledim seni, düştüm yollara
Açtım gönlümü rüzgarına
Bir hayaldi sanki bir macera
Yıkıldım kelimeler paramparça
Ebru'dan:
Ne yapmaya çalışıyordu
Sevgilisi vardı ve beni öpmüştü
Kafamı karıştırmaya ne hakkı vardı neden yapıyordu bunu...
Geldi yanıma...
Akın: ebru
Ebru: bana bir şey söyleme senin benim kafamı karıştırmaya ne hakkın var ya ne hakkın var senin sevgilin var ya...
Islanıyorduk bir yandan sa akını itiyordum...
Akın: yok biz ayrıldık aylar önce
Ben ben...
Ebru: sen ne yeter artık
Akın: seviyorum seni işte sana deliler gibi aşığım görmüyor musun...?
Ne Akın benden hoşlanıyor muydu...
Bu gerçek miydi...?
Ebru: neden sakladın neden söylemedin...
Akın: korktum benden nefret edersin diye korktum...
Ebru: korkmasaydın çünkü bende seni deli gibi seviyordum...
Akın bana yaklaştık iki elinin arasına aldığı suratımı okşuyordu...
Akın: şimdi yapıcağım şey için özür dilerim...
Beni öptü yağmurun altında öpüşmüştük...
Saniyeler sonra nefes almaya başladığımda...
Akın: sana sırıl sıklam aşığım
Güldüm
Ebru: bende sana...

Veeee sonunda akru oldu dediğim şarkı ile dinleyin çok güzel oluyor...