Akın: beni bir gün affeder misin bilmiyorum ama ben sensiz yaşayamam anladım ki sensiz yaşanmıyormuş be Ebru
Ebru'nun gözünden bir yaş aktı bu dediklerimi anlamış mıydı yoksa duymuş muydu.
Gözyaşlarını sildim...
Akın: ama senin beni affetmenden önce iyileşmen lazım tamam mı
Anına bir öpücük kondurdum
Oturduğum koltuğa yaslandım kafamı yastığa koydum günlerdir uykusuz gözlerim için uykuyla buluşma vakti gelmişti...
Ebru'dan:
Akın gerçekten benden istemeyerek mi ayrılmıştı bilemiyorum şu anda canım acıyor Akın'la güzel günlerimiz aklıma geldikçe acıyı unutuyorum
Kapı açıldı akın girdi hemen gözlerimi kapattım şu anda onunla konuşursam belki affederdim onu belki de kırardım o yüzden hiç konuşmamayı tercih ettim
Yatağının yanındaki koltuğa oturdu...
Ağlamaya başladı söylediği sözler kalbime dokunmuştu daha doğrusu onun her sözü her hareketi benim kalbime dokunurdu...
"Affetmesende ben seni uzaktan severim yeter ki sen iyileş"
Bu sözü bu sözü canımı yaktı ben affetmesemde beni severdi o böyle bi adamdı ısrarcıydı ve kararlıydı bir o kadar da yufka yürekli ve bende onu bu yüzden seviyodum o an gözümden bi yaş akmasın diye uğraşırken bir yaş firar etti gözlerimden izinsizce aktı...
"Beni bir gün affeder misin bilmiyorum ama ben sensiz yaşayamam anladım ki sensiz yaşanmıyormuş be Ebru"
Gözümden akan yaşları yavaşça sildi sanki dokunsa canımı yakıcakmış gibi Nahifçe dokundu göz yaşlarıma...
Bir süre sonra gözlerimi açtım yanımda ki koltukta uyuyordu günlerdir uykuya hasret kalmış gibi ama uykudan daha çok sevdiğine hasret gibi yorgun bir beden ama bir o kadar da kavuşmayı bekleyen kalp...
Biliyorum o istemedi ama söylediği sözler aklımda "geçici heves, unut ben unuttum"
Yavaşça yataktan doğruldum canım acımıştı akına doğru yaklaştım saçlarını sevdim suratını okşadım yanağına bir buse kondurdum...
"Hala seviyorum seni"
Yazardan:
Çaresizdi hiç olmadığı kadar hiç olmayacağı kadar
Pişmanlık insan ruhunu tıpkı bir zehir gibi acımasızca kuşattığında yakarışlar yüreğe batan dikenler gibi acıtırdı...
Dudaklardan çıkan her fısıltı bir mızrak her bir göz yaşı bıçak yarası gibi gelirdi...
Yaşamıştı Akın biliyordu...
Pişmanlığı çaresizliği...
Her Allah'ın günü...
Hissediyordu ömrünü bir bakışına feda edebilecek kadar çok sevdiği kadın yanı başında nefes alıp veriyordu...
Bunun bir rüya olduğunu düşünmeye çalışsa da bu bir rüya değildi yanındaydı ve ona onu sevdiğini söylüyordu peki onu afedicek miydi orası meçhuldu çünkü kadında bilmiyordu ne yapacağını sevdiği aşkından yanıp tutuştuğu adamı affetmeyi çok isterdi ama yapamıyordu
Genç kadın canın acısına aldırmadan az daha sevdiği adama bakmak istiyordu günlerdir hasretti bu adama onu sevmeyi özlemişti...
Hatta onunla kavga etmeyi bile...
Artık genç adam uyanmaya başlıyordu ve genç kadın yerine geçti uykusu yoktu zaten kaç günden beri uyuyordu
Akından:
Uyandım Ebru'ya baktım uyanıktı...
Benle konuşmayacağını bilsemde konuşacaktım...
Akın: iyi misin?
Ebru: iyiyim sen nasılsın kolun acıyor mu?
Şaşırmıştım soruma cevap vermişti...
Akın: hayır acımıyor senin iyi olduğunu bilmek acımı dindiriyor
Ebru: benimdeHercai bu akşam 13. Bölümüyle ATV de bende bölüm attım ooo
![](https://img.wattpad.com/cover/198812316-288-k986702.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucizem
FanfikceAkru olmazsa bizde hikayesini yazarız... 2 ay hiç görüşmeyen birbirini delicesine özleyen iki yüreğin buluşmasını yıllar sonra gerçek aşkı bulmalarını anlatıyor... Bu bir "Büyükeyici akru masalı"