-KIRGINLIK-

1K 50 11
                                    

Ebru bana mesafeli davranmaya çalışıyordu ama beceremiyordu tanıyordum onu her şeyini biliyordum insan sevdiğinini tanırdı bende fazlasıyla tanıyordum işte...
Akın: ben doktoru çağırayım kontrolünü yapsın
Ebru: tamam
Ebru'dan:
Akın odadan çıkmıştı soğuk davranmaya çalışsamda davranamıyorum ben ona kıyamıyorum kalbim izin vermiyor böyle bir şeye...
Doktorla odaya girdiğinde telaşlıydı
Doktor: nasılsınız Ebru hanım
Ebru: iyiyim
Doktor: şimdi bi kontrol yapıcağım ama bu önlem için sakın korkmayın
Ebru: ben iyiyim ne gerek var
Akın: Ebru bırak doktor işini yapsın
Akın arkada bir ileri bir geri gidip geliyordu kafasına vuruyordu
Ne olmuştu yoksa kötü bir şey mi vardı?
Doktor: evet dediğim gibi akın bey
Akın: emin misiniz
Doktor: eminim
Ebru: ne oluyor bana da söyleyin
Akın: ben söylerim siz çıkın
Doktor: tamam
Doktor odadan çıktıktan sonra akın yanıma oturdu...
Ebru: ne oluyor
Suya uzandım bardağı tuttum ağzıma götürürken düştü...
Akın: offff
Akından:
Nasıl söyleyecektim ben bunu ona ama bir şekilde söylemem lazımdı öğrenecekti
Ebru: söylesene ne oldu altı üstü bir bardağı düşürdüm
Akın: bak güzelim söyliyeceğim şey geçici kalıcı bir şey değil
Ebru: ne
Akın: şimdi sen yeni komadan çıktığın için biraz (yutkunur)
Ebru: ne biraz
Akın: bazı şeyleri yapmakta zorlanacaksın mesela ayağa kalkmakta bazen yürüyemeceksin bazen bir şeyi tutamayacaksın ama geçici kalıcı bir hasar değil
Ebru: ha hayır hayır olamaz
Ağlamaya başladı bende ağlıyordum
Akın: yapma böyle ağlama geçicek
Ebru: ya geçmezse ne yapıcam ben ne olucak
Akın: geçicek geçmeme gibi bir şeyi yok
Ebru: nasıl yürüyeceğim ben kim benimle uğraşır
Akın: böyle deme Ebru ben varım ben seni her yere taşırım istediğin be varsa yaparım beni yok sayma
Ebru: benimle mi uğraşacaksın hayatını mahvetmeye ne gerek var
Akın: benim hayatım sensin benim herşeyim sensin
Ebru: ne zamana kadar sürecek bu bıkarsın
Akın: bıkmam ben senden hem bir iki hafta sürecek merak etme geçecek
Ebru: geçmiyecek biliyorum
Akın: geçecek merak etme
Sarıldım şu anda bir ebrunun fazlasıyla ihtiyacı vardı bana...
Akın: ben sana ömrümün sonuna kadar bakarım
Ebru: gerek yok
Akın: ebru
Tansular geldi içeri girdiler...
Oya: nasılsın kuzum niye ağladın
Tansu: ne oldu ya
Akın: Ben size sonra anlatırım
Ebru: ne gerek var sonra söylemeye ben yürüyemeyeceğim
Akın: hayır yürüyeceksin sadece kısa bir süre
Oya: ne Akın doğru düzgün anlat
Tansu: tamam ben anladım komadan dolayı
Oya: tamam kuzum geçici bir süre zaten
Akın: diyorum ama anlamıyor beni
Ebru: çünkü sana güvenmiyorum
Bana güvenmiyordu ona anlatmama rağmen bana güveni yoktu...
Sinirlenmiştim ama ona değil kendime kapıyı çarpıp dışarı çıktım...
Ebru'dan:
Akın dışarı çıkmıştı işte bundan korkuyordum onu kırmaktan
Tansu: devrem ayıp ettin
Oya: gerçekten Ebru
Ebru: bana ne gitsin zaten
Tansu: aferin devrem ben gidiyorum bi bakıyım ona
Akından:
Kırılan güven yerine gelir mi bilmem hele sevdiğin kırdıysa o güveni...
Dışarı attım kendimi
Nefes almak benim için zor geliyordu
Tansu: kardeşim yapma böyle
Akın: ne yapma ya güvenmiyor bana artık beni sevmiyor
Tansu: kardeşim çok normal sen daha anlattın mı neden ayrıldığını bizim anlatmamız ile olmaz
Akın: anlatmadım dinlemez beni
Tansu: dinler hemen pes etme
Akın: pes etmiyorum ben ondan vazgeçmem
Tansu: tamam git konuş anlat
Akın: tamam deniyeceğim
Tansu: ha şöyle haydi girelim
Tansuyla beraber geri girdik Oya odada Ebru'yla konuşuyordu Ebru da mutluydu gülüyordu beni görünce hemen suratını astı benim ise gülen yüzüm solmuştu...
Tansu: Oya bizim gitmemiz gerekiyor
Oya: neden
Tansu: işimiz var
Oya: ama ben Ebru'yu çok özledim
Ebru: bende sizi yani ikinizi özledim
Beni özlememişti artık benden yana hiç bir şey yoktu kalbinde
Tansu: bir yere gittiği yok devremin değil mi
Ebru: istesem de gidemem
Akın; böyle işte
Oya: ah kuzum saçmalama akın var o götürür seni
Ebru: gerek yok ona niye duruyorsa burda
Akın: evet niye duruyorsam Burda
Tansu: Akın saçmalama kal burda
Akın: ben gidiyorum siz kalın
Odadan dışarı çıktım tabi ki gitmeyecektim onu bu halde bırakıp hiç bir yere gitmezdim dışarıda olan koltuğa oturdum...
Ebru'dan:
Gitmişti ben pes etmez diye düşünürken beni bırakmıştı
Tansu: ne yaptı şimdi bu
Oya: çocuk haklı o kadar laf söylesen bende giderdim
Ebru: bana onu savunmayın anladınız mı ben kendi başımın çaresine bakarım
Tansu: biz çıkalım da yalnız kalsın haydi Oya  bize gerek yok
Ebru: ben öyle demek istemedim
Çoktan çıkmışlardı şimdi yalnızdım istemeyerek herkesin kalbini kırmıştım en çokta sevdiğim adamın

Bu bölüm nasıl olmuş
Arkadaşlar evimde internet sıkıntısı var yarın yeni bölüm atamayabilirim kusura bakmayın

Mucizem Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin