3 gün sonra:
Doktor sürekli elinden bir şey gelmeyeceğini söylüyordu her şey Ebru'nun elinde diyordu sadece
Bense dayanamıyorum artık
Doktordan Ebru'nun yanına girmek için izin aldım...
Ebru'nun yanına girdiğimde gözümden bir yaş aktı izinsizce onu böyle yatıyor görmek canımı acıtıyordu fazlasıyla...
Yanına oturdum suratını okşadım ellerini tuttum...
Akın: sevgilim güzelim benim ne zaman uyanacıksın? Sensiz yapamıyorum. Nefes alamıyorum çünkü benim nefesim sendin kalbim atmıyor çünkü kalbimde sendin ne kadar zor sensiz olmak biliyor musun? Ne yaptığımı bilemiyorum deliriyorum
Bugün seninle anlaşmıştık hatırladın mı? Bu akşam biz size gelicektik hayırlısı ile seni babandan isteyecektim yüzük takıcaktık evliliğe giden yolda ilk adımımızı atıcaktık tabi ki sen her zaman olduğun gibi güzel olucaktın beni yine büyüleyicektin...uyanman lazım artık benim için beni geçtim artık dışarıda perişan olmuş anne baban için...Cebimden çıkardığım yüzüğü Ebru'nun parmağına taktım ameliyata girerken tansulara vermişlerdi...
Gözyaşlarımı sildim
Gülerek;
Akın: artık yüzük ait olduğu yerde senin parmağında ve sana tekrar soruyorum güzelim benimle yaşamaya değilde yaşlanmaya var mısın?O an Ebru'nun tuttuğum eli kıpırdadı kendine geliyor muydu?
Yoksa bu komadan çıkmış olduğunun bir belirtisi miydi?
Hemen doktoru çağırdım bir kaç kontrol yaptı...
Ben ise dışarıda bekliyordum
Doktor çıktı..
Doktor: gözünüz akın bey Ebru hanım komadan çıktı 2 saat içinde uyanır
Akın: teşekkür ederim
Doktor gittikten sonra tansuyu aradım
Onlar otele gitmiştiler
Tansu: kardeşim ne oldu bir şey mi var
Akın: komadan çıktı
Tansu: dedim sana o güçlüdür diye
Akın: tamam ben kapatıyorum hemen gelin
Tansu: tamam
Camdan ağlayarak Ebru'yu izliyordum
Sonunda geri dönmüştü...
Bir saat sonra oyalar geldi...
Ebru'nun yanına girdik ben koltukta oturmuş elini tutuyordum yavaş yavaş gözlerini açmaya başlamıştı hasret kaldığım o gece karası harelere tekrar kavuşmuştum...
Uyanırken akın akın diye sayıklıyordu...
Akın: efendim güzelim
Uyandı etrafına baktı elimizi gördü hemen çekti...
Ebru: git burdan git
Tansu: Ebru yapma böyle
Ebru: çık ah
Akın: ne oldu canın mı yandı
Ebru: merak etme senin çektirdiğin acı gibi değil bu acı seninkinin yanında bi hiç
Akın: tamam kardeşim ben çıkıyorum
Ağlayarak çıktım...
Ebru'dan:
Tansu: ne yaptın devrem
Ebru: bana onu mu savunuyorsun
Tansu: o çocuk seni günlerdir bekliyor
Ebru: öyle mi peki o nasıl kazadan sonra
Tansu: o iyi sadece başında bi yara var ve kolunda biraz çıkıklık var
Oya: ebru çok haksızlık ettin o senden isteyerek ayrılmadı menajeri yüzüne ayrılmazsan Ebru diziden çıkar demiş o da mecbur kabul etmiş...
Ebru: gerçekten mi tamam siz çıkın ben dinlenmek istiyorum
Akından:
Beni istemiyordu benden nefret ediyordu...
Duvara vurdum
Akın: allah benim belamı versin
Tansu: yapma kardeşim sakin ol
Akın: ne yapmaya nefret ediyor benden sevdiğim kadın ya
Tansu: tamam affetirsin sende kendini
Akın: beni yanında bile İstemiyor ki
Tansu beni sakinleştirmişti ama ben hala unutamıyordum
"Merak etme senin çektirdiğin acı gibi değil bu acı seninkinin yanında bi hiç"
Kulaklarımda yankılanıyordu bu sözleri benim çok canımı yakmıştı
Bir daha beni sever mi bana güvenir mi?
Bilemiyorum
Doktor: yanında kim kalıcak bu akşam
Akın: ben kalıcam
Herkes hastaneden çıkıyordu...
Tansu: Akın kardeşim bir şey olursa ara
Akın: tamam kardeşim
Tansular gitti Ebru'nun yanına girdim uyuyordu yanına oturdum...
Saçlarını okşadım
Akın: beni affetmeyeceksin diye çok korkuyorum sevgilim ben seni böylesine severken sen benden vazgeçersen nefes alamam ki ben sen olmayınca yaşayamam sana o sözleri söylerken çok canım yandı kaç kere kafamı duvarlara vurdum keşke onun dediklerini dinlemeseydim...
Özür dilerim senden seni üzdüğüm için özür dilerim beni affetmesende bir şey diyemem seni uzaktan da severim ben...
Bölüm nasıl...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucizem
FanfictionAkru olmazsa bizde hikayesini yazarız... 2 ay hiç görüşmeyen birbirini delicesine özleyen iki yüreğin buluşmasını yıllar sonra gerçek aşkı bulmalarını anlatıyor... Bu bir "Büyükeyici akru masalı"