1. BÖLÜM

414 15 19
                                    


Uzun zamandır aklımda shipperlığımı konuşturacak bi kitap yazma düşüncesi vardı. Gerçekleştirdim umarım seversiniz ve okursunuz 😘

İyi okumalarr 🌈
Sonda konuşurum ben ehehe❤️
______________________

Sabrediyorum. Saat 13.10

Sabrediyorum. Saat 13. 37

Sabrediyorum evet hala. 13. 44

Son 6 dakika. Dayan Arlin. Sabret. Şu yılışığı Deniz'in yanından postalamak için son 6 dakika.

Tüm ders saati boyunca onları izlemiştim. Hemde öyle hiç normal bakışlarla değil, bir karış suda boğacağım bakışımla.

Nam-ı değer Yılışık. Deniz'e abayı yakmış bir sülüktü. Evet tam olarak sülük ve yılışıktı.

Bir insan istenmediği açıkça belli edilirken neden zorlar ki? Ah çok pardon, insan değil o bir sülük çünkü evet.

Kurşun kalemin arka kısmını dişlerken gözlerimi onlardan ayırıp yan tarafıma çevirdim. O sırada Tuna ile göz göze geldik. Tuna benim ortaokuldan beri arkadaşımdı. Hatta arkadaştanda öte kardeşimdi o benim.

'Hayırdır?' dercesine göz kırpınca yılışığa olan bakışlarımı gördüğünü anladım. Dudaklarımı oynayarak 'Önemsiz boş ver' dedim.

O da aynı şekilde tamam deyince önüme döndüm.

Arkadaşlarımı paylaşmayı sevmiyordum. Hepsi bu.

Ders bitene kadar boş bir kağıt alıp bir şeyler karalamaya başladım. Resim yeteneğim vardı. Çok küçükken anneme olan hayranlığım beni resme itmişti. Annem çok güzel resimler yapardı ve bende onun sayesinde resime alışmıştım. Kursa gidip ders aldıktan sonra annemle evde oturup alıştırma yapardık. Gülümsedim. Anneme çok değer verirdim. O hayatımdaki en önemli farklıklardan biriydi.

Ders zili çaldığında düşüncelerimden sıyrılıp ayağa kalktım. Sınıf dağılmaya başlamıştı bile.

Denizle göz göze gelmek için yüzüne bakıyordum ama o yılışıktan kurtulmanın derdindeydi anlaşılan. Çünkü bıkkın bir surat ifadesi ile yılışığı dinliyordu.

Yine kim bilir ne saçma anısını anlatıyordu?

"Denizz" diye seslendim. Anında bana döndü. Gözlerindeki beni kurtar bakışını görünce gülmemek için kendimi zor tuttum. Tabii ki de arkadaşımı bu yılışıktan kurtaracaktım.

"Sonraki ders fizik ( öğk hiç sevmem) ödevi yapmamız gerek bu ders yanına otursam Selin için sorun olmaz dimi?" deyip tatlı ama itici bi gülüş sundum Selin'e.

Deniz'de Selin'in cevap vermesine izin vermeden "Tabii tabii hatta sen her zaman yanımda otur şey için hani ödevler için falan" dedi. Sonunda kurtuldum ifadesi yüzüne oturunca kendimi tutamayıp güldüm. Selin istemeye istemeye benim yerime geçerken eşyalarımı toplayıp Deniz'in yanına oturdum.

"Naber bro?" dedim sırıtarak.

"Şimdi iyiyim" dedi o da sırıtarak. Güldüm. Selin' in kısık gözlerle bize baktığını arkamı dönünce fark ettim.

"Seninki bizi gözleriyle öldürüyo kanka" deyip güldüm.

"Seninki deme şuna sonra kendini bi şey sanıyor ya" diye homurdandı.

Kafasına vurdum. "Ayıp ayıp aa"

Onunla dalga geçtiğimi bildiği için ters ters baktı.

"Sus lan onu bırakta biz arkadaşlarla bu gece dağıtmaya gideceğiz. Gelicek misin?"

DÜŞ GİBİ (GAY) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin