O akşam, yemeğe misafirlerimiz geliyordu. Misafirlerden hep nefret etmişimdir.
"Ya anne bırak ben çıkmicam odamdan anneeeğğğ!"
"Sus kız bak almiyım ayağımın altına seni."
"Ya anneeğ banane banane senin misafirlerin onlar sen benim arkadaşlarım gelince geloyon mu yanımıza?"
"İstemiyorsunuz ki geleyim!"
Haklıydı.
"Ya of anne tağam tağam çıkcam ama yemeği sizle yemicem""Derin valla döverim seni."
"Anneeğğ..."
"Derin git hazırlan az sonra gelecekler zaten."
Odama çıkarken iç sesimden misafirlere saydırıyordum.
Üstüme beyaz, kalın askılı mini bir elbis giydim. Saçlarıma da doğal görünumlu maşa yaptım. Artık hazırdım.
Saat yediye doğru kapımız çaldı. Gidip kapıyı açtım.
"Hoşgeldiniz."
İçeri önce tahminimce kırk yaşlarında bir kadın girdi. Ardından onun eşi diye tahmin ettiğim bir adam ve ondan sonra da benim yaşlarımda bir kız ve ondan sonra da hassiktirrr.. emir girdi.
Emir, kot bir gömlek ve altına da kırmızı bir pantolon giymışti. Çok tatlıydı.İkimiz de şoka girmiştik. Mal gibi birbirimize bakarken annem, "Hadi Derin arkadaşını içeri davet et bakalım." dedi.
İçeri girdik. Misafirlerle öpüştüm. Sıra Emir'e geldiğinde durdum ve onu öpmedim.
"Evet Derinciğim," diye konuşmaya başladı babam. "Bu teyze amca benim babamın annesinin ikinci kız çocuğunun halasının oğlunun oğlu." dedi.
Ne diyn olm. bakışımı takınıp babama baktım.
"Hoşgeldiniz, size yemekte katılmak isterdim ama çok ödevim var gerçekten." dedim.
Annem, "Derin saçmalama da otur şuraya."
Babamın babasının annesinin ikinci kız çocuğunun halasının oğlunun oğlu, "Olsun Neriman, kızın ödevi varmış. Sen git çalış kızım." dedi.
Gülümseyip odama çıktım.
İçimden bildiğim tüm küfürleri etmeye başladım. Yatağıma kendimi atar atmaz kapı açıldı.
Giren sizin de tahmin ettiğiniz üzre Emir di.
Doğrulup, "Sen hiç kapı çalmayı bilmez misin?" diye sordum.
Kapıyı kapatıp puf koltuğuma oturdu ve odamı süzdü.
"Odan güzelmiş." dedi.
"Burada ne işin var?" diye sordum.
"Benim babam senin babanin-"
"Ya öf tamam kes.Niye odama girdin iye soruyorum.".
"Babam git kızın ödevlerine yardım et dedi."
"Ve sen de kabul ettin."
"Aynen."
"Sen hatırlamıyor olabilirsin ama ben hatırlıyorum, sıfta bana siktir git dedin."
"Biliyorum. Ve sen de bunu çok büyüttün. Bir bebek gibi yani."
"He, nolmuş?"
Sırıttı. "Özür mü dileyeyim?"
"Vay canına bazen senin de beynin çalışıyormuş."
"Senden özür dileyecek kadar kötü bir şey yapmadım."
"Beni üç senelik arkadaşlarımın yanında rezil etmekten daha kötü ne olabilir?"
"Her neyse, senden özür filan dilemem."
"İyi, o zaman ben de seninle konuşmam."
"Çok da umrumdaydı sanki."
Cevap vermedim.
"Öf Derin, inatlaşma.".
İç ses: Zaa üzüldü okuz.
"Derin?"
İç ses: Söyle aşqm.Emir ayağa kalktı. "Ben iniyorum."
İç ses: Nolur gitme Emiiğğğrr... Pliiisss Beni bırakma buralardağ..
Ve gittiğinde ardında yine got gibi arkasından bakan bir kız bırakmıştı.
