24. BÖLÜM

206 13 0
                                    

Kafeden çıkıp eve giderken yurda uğramak istedim. Yurda gelip kardeşimi aldım. Onunla parka gidecektim. Yolda yürürken birden başım donmeye başlamıştı.  Ayaklarım sanki daha fazla taşıyamıyacaktı. Ama sozew vermiştim soo yuna. Bir demire dayanıp geçmesi için biraz bekledim.

Sy: Abla neyin var?

Sm: Iyiyim birseyim yok.

Sy: Hadi abla parkta oturursun az kaldı.

Elimden tutup beni desteklemeye çalışıyordu. Parka geldiğimizde beni biryere oturtmuştu. Koşarak kaydırakların oraya gitti ve oynamaya başladı. Telefonumla uğraşmaya başladım. Etrafa bakınca soo yunu göremedim. Havada kararmıştı. Insanlar yavaş yavaş azalıyordu.

Sm: Soo yun.

Sy: Efendim abla.

Oh burdaymış. Arkadaşıyla telefondan kpop şarkılarını dinliyorlar.

Sm: Tamam birşey yok.

Vakit geçince artık soo yunu yurda bırakıp bende eve gitmiştim. Evde tek başıma durmak gerçekten sıkıcıydı. Babam işten geç geliyor. Gelincede yorgun oluyor uyuyor. Annem ablamın yanında. Soo yun zaten yurtta. En azından jungkookun yanında kalırken zaman geçiyordu onunla uğraşarak. Ama şimdi onun yanına gitsem bence bu yüzsüzlük olurdu. Aman neyse bende gidip yatayım o zaman.

...

Kalktıgımda saatin baya geç olduğunu fark ettim. Neden uyanamamıştım. Telefonuma baktığımda birsuru arama ve mesaj vardı. Bazıları jungkooktan özellıklede aramalar, diğerleri ise arkadaşlarım ve çalıştığım yerlerden. Jungkookun mesajını açıp okudum.

- Soo min.
- hey soo min.
- Günaydın.
- Nerede kaldın.

Çokda mesaj yazamamıştı. Sadece 3 kere aramış. Beni merak ediyor inanamıyorum. Gerçi doğru bana çıkma teklifi eden birinin beni merak etmesi garip bisey değil. Aman neyse. Yatağımdan kalkıp dolaba yöneldim. Dolabından elime ne geçtiyse onu giymistim.

Çokmu basitti. Aman bosver bugün tekrar kafeye gidecektim zaten. Hızlıca koşturup taksiye binmiştim. Bugün yürüyemezdim. Yürürsem hem geç kalır hem yorulurdum.

...

Işe vardığımda kapıdan utanarak girmiştim.  Çünkü ilk defa geç kalıyordum. Asansörün düğmesine basıp çağırmıştım. Hızlı hızlı basıyordum. Neden bu kadar geç geliyor ki. Sonunda geldi. Kapı açıldığında içerden jungkook ve takım elbiseli bir adam çıktı. Jungkookun gözlerine baktığımda beni görmesiyle gözleri açılmıştı. Sonrada kaşlarını çatmıştı. Niye bu kadar kızgın bakıyordu. Geç kalmamda sorun neydi. Omzuma çarparak geçmişlerdi.

Sm: Manyak şey.

Asansöre binip odama çıkmıştım. Odamda oturup çizimlerimi kontrol ederken kapımın hızla açılmasıyla korkmuştum. Başımı kaldırıp baktığımda jungkookun olduğunu gördüm.

Jk: Soo min odama gel.

Sm: Tamam.

Arkasından odasına gitmiştim. Girdiğimde hemen sandalyesine oturdu ben ise ayakta bekliyordum. Bana bakmıyordu ama gözleri hala kızgındı. Eline bir kalem alıp çevirmeye başladı. Yavaş yavaş nefes alıp veriyordu. Ama bu nefes alışları duyuluyordu ve üstelik nefret vererek nefes alıyordu.

Jk: Nerdeydin?

Artık benimde gözlerimde korku vardı. Çünkü içinden her an bir kötü jungkook çıkabilirdi.

💜JUST IN CASE💜JJK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin