Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"En sonunda bırakmıştı beni. Ellerini ensemden çeker çekmez yere düşmüştüm. Bacaklarının üzerinde duramıyordum. Ellerim yerdeki çimenleri hissederken kafamı yere eğmiştim. Gözlerimden istemsizce yaşlar süzülüyordu. Kulaklarım neredeyse sağır olmuş günü hiçbir şeyi duymuyordu. Ama tek bir şey vardı aklımda kalan. Mark Lee'nin ne kadar şerefsiz olduğu."