5-Sınırlar

316 29 7
                                    

   ''Özür dilerim,özür dilerim,tekrar özür dilerim!''

   ''Tekrar söylüyorum önemli değil.''

   Selim Türkü'nün özür dilemek için halden hale girmesine hem gülüyor hem de karşısındaki insanın ruh halini çözümlemeye çalışıyordu.Türkü'nün uzun atlamasından sonra önü yırtılan ceketi elinde arabadan indi.Türkü'nün oturduğu arka koltugun kapısını açarak inmesine yardımcı olduktan sonra elini arabaya yaslayıp gülmeye başladı.

   ''Gülme!Ben sadece teşekkür etmek için ayağa kalkmıştım ve-''

   ''Üzerime yapıştın?''

Türkü yakasını silkerek sopasını kapatarak nemli kayalıklara oturdu.Yanına oturan Selim'e gülümsedi.

   ''Galiba artık ''arkadaş'' olduğumuza göre adının Selim olması,gözlemenin nerede yeneceği hakkındaki derin bilgin ve babanın mis(!) kokulu arabası dışında hakkında öğrenebileceğim şeyler vardır?Zira yüzünü bile göremiyorum.''

Selim sıkıntıyla başını salladı.

''Bu tarz kendini tanıtmalar sanada saçma gelmiyor mu?Ben Selim.Boyum 1,30 kilom 241.Yarışmanıza İstanbul'dan katılıyorum.Hobilerim arasında-''

Türkü Selim'in ağzını eliyle kapattı.

   ''Tamam tamam yeter,anladık.O zaman şu şekilde yapalım.Hani böyle filmlerde oluyor ya oyun gibi.Öyle yapalım?''

Selim çaresiz kabul edip Türkü'nün elini sıktı.Türkü heyecanla konuşuyordu.

   ''Şöyle yapacağız.Ben kendim hakkında ilk olarak basit bir şey söyleyeceğim.Ardından sen daha ilginç bir şey söylemelisin.Sonra ben daha da ilginç bir şey.Yani ilginç derken şöyle havalı.Tamam mı?Başlıyorum.Adım Türkü Neslihan Güner ve on sekiz yaşındayım.''

    ''On dokuz yaşındayım ve diş doktorluğu birinci sınıf öğrencisiyim.''

Türkü biraz şaşırarak oyuna devam etti.

   ''Lisede Fransızca okuduğum için sürekli Fransızca takılıyorum.Ayıca saçlarım boya değil ve İzmirliyim!''

   ''Hemen hemen tüm müzik aletlerini çalabiliyorum ama en çok keman.''

   ''Bunun üstüne daha ilginç ne söyleyebilirim?!Sanırım doğuştan kör değilim.O kadar uzun zaman oldu ki bundan emin değilim.''

dedi ve kıkırdadı.

   ''Pek kitap okumasamda elbette başucu kitabım var.Sabahattin Ali Kürk Mantolu Madonna.Ciddi ciddi okuduğum tek kitaptır.Bence daha ilginç söyleyebileceğin bir şey yoktur?''

   ''Sen ve Sabahattin Ali.İyiymiş.Asla tahmin edemezdim ama daha ilginç bir şeyim var.Alerjik astımım.Ama ilaçlarla kontrol altında olduğu için pek bir önem teşkil etmiyor benim için.''

   ''Buna bir son vermek istiyorum ama aklıma bi bok gelmiyor Türkü.''

   ''Kaybettin.Ve evet kazandım.''

dedi ve arsızca güldü Türkü.Ayağa kalkıp yola doğru tam yürüyecekken bileğinden tutup çeken Selim'in sıcak nefesini yüzünde yine hissetti.

   ''Akıllı ve fazlasıyla hoşsunuz Matmazel ama bazen sınırlarınızı aşıyorsunuz!''

Türkü'nün ne olup bittiğini anlamasına fırsat vermeden arabaya doğru ilerlerken bağırdı.

   ''Akşam görüşürüz.Süprizim var!Sahilde!''

                                                                                         *** 

KÖRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin