Karanlık { Harletta Fanfic }

chapter: s e v e n

Sabah herkesten önce uyandım ve Astronomi kulesine çıktım, Potter sayesinde yine. Mcgonagall Astronomi kulesini temizlememi istedi, cezam buydu. Astronomi kulesi o daha büyük ve geniş ki, her yer toz duman içerisinde burayı temizlemek saatlerimi alır! Asa kullanmak yasak üstelik! Dün Kütüphanedeki kitapları alfabetik sıraya göre dizmiştim, yine fena değildi ilgimi çeken bir kaç kitap görmüştüm sayesinde, ancak Mcgonagall bilmiyor ki ben asasız da büyü yapabiliyorum, çok mükemmel olmasa da iki üç büyü yapabiliyorum, ancak çok belli olurdu bu, dolayısıyla elime bir süpürge aldım ve yerleri süpürmeye başladım.

Süpürürken istemsizce bir iki melodi söylüyordum. "Nana na-na.." Bu melodiyi rüyamda duymuştum, ve o rüyamdan beridir unutamıyorum.

"Şarkı söylediğini bilmiyordum." Dedi

"Söylemiyorum zaten, mırıldandım hem senin ne işin var burada Potter?"

"Bilmiyorum, Tori neler yapıyor diye merak etmiştim ve ceza aldığın aklıma geldi." Dedi Potter kapıya yaslanarak.

"Niye merak ediyorsun ki? Sayende buradayım gerizekalı!" Elimdeki süpürgeyi elimden bırakarak.

Süpürgenin yere düşmesiyle ses yankılandı, sessizlik olunca söze devam etti;

"Sana en başta bana asanı yükselt demedim" dedi kendini savunarak.

"Bende sana beni bırak demiştim aptal!"

"Hey!" Dedi çarpık bir şekilde gülümsedi ve devam etti, "Yardım etmemi ister misin?"

"Sağ ol Potter, almayayım, bu sefer laneti atarım ona göre." Dedim ve sağ elimi kaldırarak şıklattım, ardından yerdeki toz parçaları havalandı elimi hafifçe köşeye doğru süzdüm, süzmemle birlikte tozda köşeye süzüldü. Sol elimi şıklattım ve  yerdeki eşyalar havalandı sonunda iki elimi havada süzerek, eşyaların yerli yerine geçmesini sağladım. 5 dakika içersinde Astronomi kulesi pırıl pırıldı.

"Bu harikaydı!" Dedi Potter şaşkınca.

"Basitti." Kestirdim.

"Asa kullanmadan büyü yapabildiğini bilmiyordum."

"Ah Potter, bilmediğin o kadar çok şey var ki..." dedim ona omuz atarak.

       — ♡ —
Kahvaltıya tam zamanında yetişmiştim, masaya oturdum,kızarmış ekmeğime yağ sürerek kahvaltıma başladım,

"Sizin cezada olmanız gerekmiyor muydu bayan Castillo?" Dedi imalı ses tonuyla Profesör Mcgonagall,

"Cezamı bitirdim profesör." Dedim yapmacık bir sesle, pastanın kremasını da unutmadan en yapmacık gülümsememi de bastırdım yüzüme.

Kaşlarını hafifçe kaldırdı ve bakışlarını tekrardan bana dikti ve arkasını dönüp gitti, ben yemeğimi yemeye devam ederken Drew masaya çöktü.

"Nasılsın seni Slytherinli?"

"Hey! Dalga geçme,lütfen." Dedim kedi gibi konuşarak.

"Tori, senin cezan yok muydu?" Dedi Drew

"Bitirdim, sabah erken kalktım."

Kolunu omzuma koydu ve işaret parmağıyla çenemi kaldırdı, yüzümü süzdü, bense onunkini, Kahverenginin en güzel tonuna sahip gözleri vardı, saçları gözlerinden bir ton daha koyu renkteydi ve dağınıktı, Potter'ınki kadar olmasa da dağınık sayılırlardı. Slytherin cüppesi ona ve karakterine fazlasıyla oturmuştu.