5.bölüm

42 2 0
                                    

Speonar

Kraliçe Annika, karşısındaki muhbirin söylediklerine inanmakta güçlük çekti önce. Lagerapon'lar ne ara bu kadar adi olmuşlardı? Daha alfa olmamış küçük bir çocuğu öldürüp, alfa olacak iki gencin de hayatını karartmak... Gözlerini hırs bürümüş olmalı diye düşündü. Bunları Nathan düşünmüş olamazdı, Cassandra'nın bu kadar ileri gidebilmiş olması onu şaşırtmıştı. Valente'in söyledikleri Cassandra için bile fazlaydı. Ama muhbire inanmıştı, hiçbir muhbir bir yalan ya da bir ihtimal için ifşa olmaz canını tehlikeye atmazdı.

-Çekilebilirsin Valente, ödüllendirilecek ve korunacaksın. Kraliçen olarak seninle gurur duyuyorum.

Bu iki cümle, Valente'in çektiği tüm sıkıntılara değmişti sanki. Bolca gülümseyerek iki koruma eşliğinde ayrıldı Annika'nın yanından.

Annika'ysa Woondruff'ların ona inanıp inanmayacağını düşünüyordu. En iyisi Preston ile konuşmaktı. Yanı başında duran Beta Meagan'a baktı.

-Alfa Preston nerede?

Alfa Preston, bir manga askeri zolaya yolcu ediyordu, kalenin göle açılan arka kapısından. Meagan elbette bunu biliyordu, görevi Kraliçe Annika'yı kalede tutmak ve onun görmesini engellemekti. Ama bu gelen büyük haber onun dengesini şaşırmıştı. Ne yapacaktı? Annika'yı mı dinleyecekti, Preston'ı mı? Beta olmak ne zordu.

-Efendim Alfa Preston, istişare odasında. O da buraya gelecekti zaten, bekleyelim isterseniz.

-Böyle bir saygısızlık uygun olmaz Meagan, bir kraliçenin alfanın ayağına gelmesini beklediği nerede görülmüş?

Meagan'da bir gariplik sezmişti Annika. Umarım aşık falan olmamıştır diye geçirdi içinden, bir de onun gönül işleriyle uğraşamazdı.

-Hadi istişare odasına gidelim, beta.

Koridorların bu kadar uzun olduğunu yeni fark etmişti Meagan. Bu işin sonunda, ya kraliçe tarafından sürülecekti, ya da alfa tarafından. Ne fark ederdi ki? İstişare odasının kapısını gördüğünde nefesini tuttu. Kapı açıldığındaysa, mutluluktan ağlayabilirdi. Alfa Preston'ın onun beta olacağını açıkladığı anda sevinmişti bir de böyle.

-Alfam, Yüce Alfam Preston.

-Annika'm, Kraliçem. Beta Meagan. Hangi rüzgar savurdu sizi odama?

-Kötü haber Preston. Muhbir Valente geldi.

Her şeyi bir çırpıda anlattı Annika. Biraz olsun rahatlamıştı.

-Woondruff'lar bize güvenmeyeceklerdir. Zola'ya bir ulak yollayıp tormenlere durumu anlatmalıyız. İki oğlumuz var Annika. Ne kadar büyüdüklerini Tanrı bilir. Owain'e göz kulak olmalarını isteriz.

Meagan şaşırmıştı. Bir Woondruff'ı koruyacak mıydı gerçekten?

-Meagan, o çocuk ölecekse bir düelloda ölmeli. Hain bir komployla değil. Ayrıca diğerlerinin aksine, ben onun kızıl alfa olmasını sabırsızlıkla bekliyorum. O, düellolarda eğitimlerde ablasını bile yenememiş, beceriksiz ufak bir çocuk. Kızıl Ay'da doğmuş olması hiçbir şeyi değiştirmiyor. O kızıl Alfa olduğunda, ona inanacaklar. Peşinden gidecekler. Ben bir kızıl alfayı yendiğimde ise geleceğe dair hiç ümitleri kalmayacak. Mahvolacaklar. Çadırlarını toplayıp kaçacaklar. Halkımız benimle gurur duyacak, destan yazmış bir alfa olacağım. Küçük bir çocuktan korkup onu öldürmüş bir ödlek değil.

Annika, Alfasıyla gurur duyuyordu. Meagan'ın orada olmasına aldırmadan, kollarını doladı kocasının beline.

-Meagan, bana en iyi ulağı çağır, Zola'ya gidecek.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 29, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kızıl AyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin