49. Bölüm (Heyecan)

127 12 13
                                    

Her şeyi sehpaya taşıdım. Mutfaktan kapıyla geçilen, balkon gibi küçük bir kış bahçesi vardı oradaki minderlerden iki tanesini alıp sehpanın yanına koydum.

Araba sesi duyunca heyecanla pencereye yaklaştım. Sonra geri çekilip kapıya ilerledim.

İki dakika boyunca kapıyı çalmasını bekledim. Dışarıdan ses geliyordu. Yani oradaydı. Hatta taksi bile gitmişti. Fakat o tatlı bir gürültüyle hala kapıdaydı.

"Tanrım! Kenarda durun lütfen! Devrilmeyin!"

Gülerek kapıdan uzaklaştım. Biriyle veya bir şeyle kavga ediyordu. Benim de bu sürede son kez saçlarımı kontrol edecek vaktim vardı.

Odaya gidip aynada kıyafetlerimi ve saçımı düzelttim. Parfümümden bir fıs daha sıkıp kapıya koştum. Neyse ki o arada inatçı sevgilim de kapıyı çalmaya karar vermişti.

Kapıyı açtığımda karşımda beklediğimden, gördüğümden ve hatırladığımdan çok daha güzel bir melek vardı. Son zamanlarda güzelleşmiş miydi?

"Hoş geldin."

Kollarımı etrafına sardığımda donup kaldı. Sonra o da kollarını çekinerek belime sardı.

"Biraz geciktim. Şey... Onlarla uğraşmam gerekti."

Geri çekilip omuz silkti ve başıyla valizleri işaret etti. Ben şaşkınlıkla tekrar ona bakınca gülümsedi.

"Sana taşınmamı söylemiştin."

Bir kez daha sımsıkı sarıldım. Ya ağlıyordu, ya da kokumu içine çekiyordu. Ayırt edemiyordum. Çünkü büyüleyici gülümsemesi beni çoktan sarhoş etmişti.

What's Up? 15 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin