Buna getirilen ilk ve en çok bilinen kanıtlardan birisi Mısır tarihi araştırmacısı Greg Reeder tarafından 1998 yılından ilgili bir makale ile karşımıza çıkmaktadır: Greg Reeder’ın kanıtı Niankhkhnum ve Khnumhotep'in mezarıdır.
Bu iki adam, yaklaşık M.Ö 2400’de yaşamış, 5. Hanedanlık döneminde Niuserre’in hizmetkarlarıydılar. Eski Mısır şehri Sakkara'da yaşamlarını sürdürmüşler ve evli bir çift gibi gömülmüşlerdi. Niankhkhnum ve Khnumhotep'in mezarı 1964'te arkeologlar tarafından keşfedildi. Bu mezar başlangıçta akademisyenler için oldukça kafa karıştırıcıydı. Onlar kardeş ya da ikiz olabilir miydi?
Niankhkhnum ve Khnumhotep'in isimlerinin “yaşadılar ve öldüler” anlamına geldiği tahmin edilen bir cümlenin içinde aynı yerde geçiyor olması bu ihtimali güçsüzleştiriyordu. Greg Reeder’ın bu konuyla alakalı düşüncesi ise şu şekilde: "Eskilerin inşa ettiği ideal görünüşün hemen ardında da eşcinsel arzu vardı." İkisinin de kendi aileleri ve karşı cinsiyetten eşleri vardı ama öldüklerinde aileleri onları aynı mastaba’da (zengin kesimin defnedildiği piramit benzeri lahit odası) aynı mezarlara gömdüler. ( vay be çok güzel davranış) Bu mastaba’nın içinde ikisinin birbirlerine dokundukları, burun buruna birbirlerine baktıkları birkaç duvar resmi de karşımıza çıkmaktadır. Antik Mısır’da burun buruna temas etme hali öpüşmek ile eş anlamlıdır.
Resim
Orta Krallığa kadar uzanan bir diğer hikayede ise doğum adının Neferkare olduğu söylenen isimsiz bir vatandaşın Kral Pepi II’nin seyirci salonuna gidip belirsiz bir durum yüzünden ağıt yakmak istediğinden bahsedilir. Kral Pepi II yakarış dinlemek istememektedir bu yüzden saray müzisyenlerine enstrümanlarını bu yabancının sesini bastırarak çalmalarını emreder. Yabancı hayal kırıklığına uğrayarak sarayı terk eder. Aynı durum birkaç kez daha yaşandıktan sonra adam, Tjeti arkadaşına kralı takip etmesini söyler. Tjeti, Kral Pepi II’nin sadık general subay Sasanet’i geceleri sık sık ziyaret ettiğini görür. Kral Pepi II’nin bu hikayesinin yazılı olduğu papirüs yoğun tartışmalara tabi olmuştur. Özellikle bu bölümün ortasında yer alan Tjeti’nin söylevi hakkında birçok tarih araştırmacısı farklı yorumlarda bulunmuştur. Bölümde “Majesteleri Sasenet’in evine gitti ve Majestelerinin istediği şeyi yaptı” ifadesi yer almaktadır. Bu ifade seksi tanımlamak için kullanılan yaygın bir ifadedir, ( pardon ben ciddi kalamam bu şeyde jdndndr majesteleri fantazisi sevmeyende ne bileyim yani) bu yüzden bazı araştırmacılar bu bölümün Kral Pepi II’nin eşcinsel yönünü ve görevli subayı ile olan eşcinsel ilişkisini ortaya koyduğunu düşünmektedir.
Mısır Mitolojisinde eşcinsellik konusunda bir çok kaynak tarafından sunulan, ve "en çok bilinen örneklerden birisi" olduğu öne sürülen mitlerden birisi de Seth ve Horus'un hikayesidir. Vicdan sembolü Horus ve kötülük tanrısı Seth arasında; iki eril arketip arasında geçtiği için "eşcinsel" bir örnek olarak sunulmaktadır. Ancak bu mitosta karşılıklı cinsel rıza ve hazza dair bir ilişki yoktur, bu bir tecavüz hikayesidir. Bu bakımdan, "Mitolojide Eşcinsellik" konusunda karşımıza en çok çıkan örneklerden biri olan bu hikayenin eşcinselliğe veya cinselliğe yönelik gösterilen örneği bir algı politikası olabilir. Mitosun anlatılış tarzının ötesinde, ezoterik ve sembolik ifadesinin içeriğinde de cinsellik ile alakalı bir konu olduğu söylenemez.Mısır coğrafyasından LGBTİ kimlikleri ile ortaya çıkan mitolojik figürlere örnek olarak interseks tasviriyle Nil nehrinin tanrısı Hapy, Hapy’e benzerliğiyle anılan interseks bereket tanrısı Wadj-wer ve hermafrodit tasvirleriyle kader tanrısı Shai sayılabilir. Mısırlılar Shai’nin iki farklı organ ile doğduğuna inandı ama yine de bir tanrıça değil tanrı olarak anılıyordu. Mısır’ın Ölüler Kitabı’nda karşımıza Maat’ın yargılama sahnesinde karşımıza çıkar.
Aralara yorum yapsanıza...🍓🍓🍓😘😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mitolojik Tanrıçalar / Tanrılar
Literatura FaktuTanrıçalar Tanrılar Efsaneler Yazılış tarihi: 13 ekim 2017 Yayınlanış: ne zaman istersem Bitiş: daha bitmedi