Yasak Aşk

Seviyodu Beni...

Barış'ın  Bakış Açısından

Nikahı kıydıktan sonra Rüya'yla pastayı kestik. Dans ettik. Akşam üstüne doğru Rüya'nın babası halay çekmem için ısrar etti.

"Bizim salak kızı bul!" Emir verici ve net bir ses tonuyla. Etrafa baktım ama bulamadım.

Arka bahçeye bakmaya gittim.  Rüya ordaydı. İçki içiyordu.

" Rüya ne yapıyosun? H-halay çekçez de baban gelsin dedi."

"Halay hı!? Halay, HALAY! Sonra konuşuruz senin salak HALAY dansını!"

" Yukarı çıkarıyım seni uyu."

"Sen onuda berbat edersin! Senden nefret ediyorum! Hayin!!" Diye bağırdı.

Üzülmüştüm. Sevdiğim kızdan böyle laflar duymak üzüyordu beni. Mahallede onu gördüğümden beri aşığım.

Kucağıma alıp odasına taşıdım. Yatağına yatırdım.

" Git burdan!"

" Tamam" dedim solgunca ve tiz bir sesle.

Ama gitmek istemiyordum. Yatağına oturdum ve saçını okşamaya başladım.

" Keşke beni sevsen, benim seni sevdiğim gibi. "

Yatağına iyice yayıldım. Boynunda elimi gezdirdim. Uyanmadı çünkü hala içkinin etkisindeydi.

Boynundan sırtına kaydı elim. İncecikti teni. Hassas.

Birden bana doğru döndü. Hemen elimi çektim.

" İstediğini anladım. Dokunma bana!"

Birşey demedim. Ona öylece baktım. Sarhoş bedenine. 

İncecikti.  Bir deri bir kemik. Onun yanına yattım. Ve sımsıkı sarıldım. Biraz elimden kaçmaya çalıştı ama sonradan pes etti. Yanağımı yanağına sürttüm. Onu gerçekten istiyordum. Ama o istemiyodu. Hatta benden nefret ediyordu. Dudaklarına dokunmaya başladım.  Artık tepki vermiyordu.  Uykuya iyce gömülmüş olmalıydı.

Ona iyice yaklaştım. Dudaklarına yapıştım. Kapı çaldı. Ve ben o pozisyondan hemen kayboldum.

" Oo damat ben sonra gelseydim. Kızın üstünü sen değiştiriver. Sarhoş sarhoş yapamaz o." Diyip gitmişti.  Yan tarafta beyaz bir elbise vardı. Nasıl giydirecektim. Üzerindeki fermuarı açtım.

Rüya'yı  hafif kaldırıp elbisenin çıkmasını sağladım. Önümde çırılçıplak kalmıştı.  Bakmamak için kafamı çevirdim, olmadı. Gözlerimi kapadım, olmadı. Nasıl olsa karımdı. Yaptığımız ahlaksızlığa girmezdi. Bacağından başlayıp alnına kadar elimi gezdirdim.

" Seni seviyorum. " dedim kendimce. Ama içtendi. Umarım duymuştur. Benim onu sevdiğimi bilmesi onu güvende hissettirebilir.

Bizimki adeta yasak aşk gibi. Kendim bile izin vermiyorum ona dokunmama.

Üzerine bir çırpıda kıyafeti giydirdim. Ona dokunmak istiyordum ama o ne zaman isterse.

" Gell!" Diye bağırınca Rüya irkildim.

" Efendim."

" Gitme bir yere." Küçük kız çocuğu gibiydi.

" Gel bir öpiyim seni cesaretinden." Diye beni kendine çekiştirdi.

Yapıcağımdan pişman değildim çünkü o da onu öpmemi istiyordu.

Ve bende kendi dudaklarımı dudaklarına yapıştırdım.  Karşılık veriyor gibiydi. Yani beni seviyordu.

" Beni seviyor musun?"

" Hıhı!" Solgunca bir sesle. Gerçekten yorulmuş olmalıydı. Öpmeyi bıraktım. Yatağı düzenledim.

Kapıyı kapatıyordum ki Rüya seslendi.

" Gel. Hani gitmicektin!"

" Tamam gitmiyorum bir yere." Rahatladığını gördüm. Ve göz kapaklarının düştüğünü.  Oda camekandı. Her yeri camla çevriliydi. Bende perdeleri kapattım. Camdan bakarken Rüya'nın babası misafirleri yolluyodu

Perdeleri kapattıktan sonra Rüya'nın yanına yatıp ona sarılarak uyudum.