Hayatı ismin gibi sanma...

525 7 0
                                    

Ne olduğunu anlamamıştım. Sadece bu çocuğun adının Barış olduğunu biliyordum.

" Y-yalan söylüyosun. Adam beni bekliyo gidiyorum ben! "

Gidiyordum ki beni kolumdan tuttu.

"Hadi gel soralım babana. Hadii ne duruyosun?"

Diyince korktum. Babam beni vermişmidir? Kolumu sıkıca tutmasıyla irkildim.

"Tamam soralım!" Dedim ama cevabı biliyodum.

Beni dışarı fırlattı ve yere düştüm. Yardım edip kaldırmadı bile. Ayağa kalkıp peşinden gittim.

Bizim kırık dökük ev her yerden bile belli oluyordur. Uzaydan bile.

Kapıyı çaldım. Bir kez daha. İki üç kez çaldıktan sonra babam kapıyı açtı.

" Baba beni bu çocukla evlendiricek misin?"

"Tabiki Rüya hayatı ismin gibi sanma. Bu çocuk zengin hem kardeşinin tedavisini sağlar kendimize ev alırız." Dedi çıkarlıcasına. Kardeşimin ihtiyaç masrafları hikaye.

"Sen şimdi müstakbel kocanın yanında kal. " dedikten sonra Barış beni kolumdan tutup arabaya sürüklemeye başladı.

"İmdattt!!!!!! Derin!! Yardım edin!!!" Dememe rağmen kimse bana bakmadı bile.

Arabaya binince gözümde ağırlık yapan gözyaşlarımı tutamadım.

" Niye ağlıyorsun? "

"Sanene. Senin yüzünden oluyo bütün bunlar. Ben kardeşim olmadan naparım? Babam ona bakamaz. İlaçlarını zamanımda veremez."

"Kardeşini yanımıza alırız." Dedikten sonra bana biraz yaklaştı. Geri çekilmek istedim. Ama bana biraz daha yaklaştı.

"Niye çekiliyosun daha önce yaptığın iş değilmi?"

" E-vet." Dedim ama bu yalana ben bile inanmazdım doğrusu.

" Ee hadi geri çekilme." Diyince herşeyi itiraf etmek mecburiyetinde kaldım.

"Değil tamam mı değil? Ben yaptım sanıyorlar ama Beren abla konsemasyonluk yapıyo. O gün rast geldi. Bende girmek zorunda kaldım. Kimseyle de öpüşmedim. Bana F-fayişe mi demek istiyorsun. "

" Ben bunları bilmiyodum."

"Susss yeter Allah aşkına sus. Eve gidebilir miyiz?"

"Tamam."

İlk kez bana kibar davranmıştı. Onu mahalleden tanıyorum. Babasıyla orda yaşıyolardı. Babası bi ihale kazanınca zengin olup mahalleden taşındılar. Annesi geçen sene ölmüştü.

Gözlerim kapanmak ve kapanmamak arasında kalmıştı. Başımı arabanın camına yaslayıp uyudum. Kendimi tek güvende hissettiğim yer.

Uyandığımda yumuşacık bir yatağının içindeydim. Ayağa kalktım ama çok başım döndüğü için geri oturdum. Midem olduğundan fazla bulanıyodu.

Kapı çaldı. Barış'tı. T-shirtünü tam giyemeden yanıma geldi.

" Ateşin çıktı. Doktor falan geldi. İyi misin? Bişeyler yemek ister misin?"

"Bugün nikah var. Nolcak?"

" Evde olucak. Bahçesinde. Elbisen de orda."

" Saol"dedim sessizce. Üzgündüm. Odadan çıkınca çığlık atmaya başladım.

İçten içe çığlık atıyorum. Bıkmıştım artık. Hayattan aniden kopmuştum. Bir anda başka bir yere çeklimiştim.

Midemin bulantısı geçmişti. Düğüne az bi zaman kalmıştı. Beyaz bacağında yırtmacı olan bir elbise giydim üzerime. Saçımı dalgalı hale getirdim. Ağlamaklı halimin görüntüsünü fondetenle ortadan kaldırdım.

Misafirlere camdan bakmıştım. Herkez gelmişti.

"Hadi Rüya gidelim misafirler bekliyo. " diyen Barış'a baktım. Smokin giymişti. 

Elimi tutup aşağıya indik.

Tüm misafirler bizi alkışladı. Derin ve babamda ordaydı.

" Artık nikahı kıyabilir miyiz?" Diyince nikah memuru, ona baktım.

"Tamam hadi o zaman.. " dedi Barış heyecanlanmışçasına.

" Siz Barış Metin Rüya Kılıç'ı karılığa kabul ediyor musunuz?"

"E-evet!!!" Alkışların gürültüsü kulağımda daha çok yankı yaptı.

"Peki ya siz Rüya Kılıç Barış Metin'i iyi günde, kötü günde,  hastalıkta sağlıkta kocalığa kabul ediyor musunuz?"

" E-evet..." dedim solgunca.

Hayatım bu imzadan sonra noktalanmıştı...

Yasak AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin