Yasak Aşk

İstemişti...

Garson adam bize antrikot ve salata getirdi. Yanında kırmızı şarap. Aç olmasam bile zorla yemeğe çalışıyordum.

" Beğenmedin mi?"

"Yoo beğendim ama aç değilim." Dedikten sonra elimi tuttu.

" (Fısıldayarak ) napıyorsun?" Demek mecburiyetinde kaldım. Bu hareketleri hoşuma gitmiyordu.

" Sevgilimsin değil mi? Ona göre davranıyorum."

"Of tamam."demek zorunda kaldım. Garsonun getirdiği şarabı aldım. Ve bir yudum aldım. Boğazımı yaktı. Zengin içeceğidir şarap. Bizim oralarda bulmak mümkün olmazdı.

Bir çırpıda bitirdim. Beynimin uyuştuğunu görmemden dolayı hissettim. Uyarıyordu beni. Yan tarafta gördüğüm bira şişesini alıp bardağıma koydum. Bir yudum aldım. Boğazım dahada yandı.

" Napıyorsun?! Çok hızlı gidiyorsun."

Ne diğeceğimi düşünücek zamanda değildim. Kafamın iyice uyuştuğunu hissettim. Beynim bedenimi yönetmekten istifa etmiş gibiydi. Organlarım bana küsmüştü.

" (gülerek) Birşey yapmıyorum. Bu su değil mi? Su içiyorum. "

" O su değil bira."

" Ama suyun rengi bu. Tanıştığıma memnun oldum sucum."

"Sen içince böyle mi oluyorsun? Çattık."

"Ah kalbim sen benden çok çektim! Söyle nedir bu halim? Valla sen delisin delisin!" Ne dediğimi ben de anlamıyordum.

"Tamam hadi gel ben seni evine bırakıyım."

"Olmaz! HAYIR HAYIR. Barış çok kızar beni böyle görürse."

"O kim?"

"Sevgili kocam. Hem sen evi nerden biliyosun? Beni otele bırak."

"Bu halde mi?"

Ya ne vardı halimde. Alt tarafı su içmiştim.

"Ya ne var halimde? Alt tarafı su içtim. "

" Benile geliceksin o zaman. " Dedikten sonra ayağa kalktım ama çok başım döndüğü için yere düşer gibi oldum.

Biri beni kucağına aldı. Of tabiki Emre almıştı.

" Bırak ben-" cümlemi beni öperek böldü. Kamumalı gibiydim. Gelen geçen beni öpüyo. Yarın bir gün beni satarlar, açıkartırmaya çıkartırlar. Bu ne be?

Dişlerini dudağıma bastırdı. Kafamı geri çektim.

" Yapma. Hoşuma gitmiyor."

" Benim hoşuma gidiyor." Dedikten sonra gözlerimi yumup kafamı onun göğsüne yasladım.

Yağmur yağdığını hissedebiliyordum. Göğsüme yağmur damlalarının geldiğini anlayabiliyordum.

" Nereye gitçez?"

"Benim evime." Arabaya bindirip gaza bastı.

Emre'nin Bakış Açısından

Evime gelince frene bastım. Rüya uyumuştu. Onu kucaklayıp eve çıkarttım. Misafir odalarından birini seçip yatağa koydum. Yağmurdan dolayı her yeri ıslanmıştı. Derin'in bazı gecelikleri bendeydi. Onlardan birini seçip Rüya'ya giydiricektim. Nasıl olsa kardeşler bedenleri tutar.

Elbisesini çıkartıp geceliği giydirdim. Saçını açtım ve yarın giymesi için Derin'e daha önceden aldığım kıyafeti seçtim. Onun yanına uzandım. Göğsündeki yağmur damlalarını elimle sildim.

Sabah uyanırsa ve beni yanında görürse şüpelenebilirdi. Kapıyı kapatıyordum ki şimşek çaktı ve Rüya bağırdı.

"İsmini unuttuğum kişi ben şimşekten ve gök gürültüsünden korkarım. Yanıma gelir misin? " mayışmış ve yılmış bir sesle.

" Tabiki." Böyle demesi bile beni mutlu etmişti. Yanına geçip ona sarıldüm. O da bana sarıldı. Vanilya kokusunu alabiliyordum. Başımı göğsüne yasladım. Kendimi tutmaya çalışıyordum ama olmuyordu. Onu öpme hissime dur diyemiyordum. Ama onun bu durumundan faydalanamazdım. Odasından çıkıp kendi odama geçtim. Üzerimdeki gömleği çıkarttım. Yatağa uzandım ve yattım.

...

Sabahın erken saatlerinde kalktım, duş aldım ve üzerimi giyindim. Rüya'nın olduğu odanın kapısını açtım. Rüya üzerini giyinmişti. Lacivert tulum ona yakışmıştı.

" Dün gece beni buraya getirdiğin için teşekkür ederim. Ama arkamdaki fermuarı kapatamadım elim yetişmedi. Yardım eder misin?"

Kalbim çıkıcaktı. Benden gerçekten arkasındaki zımbırtıyı kapatmasını mı istemişti? Normalde bu triplere kızlar girerdi ama yıllardır sevdiğim kız benden birşey istemişti. Minicik birşey olsa bile istemişti. İSTEMİŞTİ.

" Tamam." Dedikten sonra arkasını döndü ve fermuarının olduğu yeri işarat etti. Bende kapatmaya başladım. Kapattıktan sonra boynunda elimi gezdirmek istedim. Ama birden arkasını döndü.

"Teşşekkür ederim. Ben en iyisi gidiyim."

" Neden?"

"Merak eder... Barış"

"Boşan o zaman."

"Olmaz lütfen. Görüşürüz." Diyip gidicekti ki kolunu tuttum.

" Neden olmaz?"

"Boşver... Sen neden soruyorsun?"

"Çünkü se-" demeden eliyle ağzımı kapattı.

"Lütfen söyleme o cümleyi."

Rüya'nın Bakış Açısından

Evden koşar adımlarla ayrıldım. Emre'nin bana davranışları hoşuma gitmiyor. Evli olduğumu bildiği halde böyle imalı imalı konuşması beni irite ediyor. Eve geldiğimde kimse yoktu.

Kendi odama çıktığımda Barış'la bir kız yatağımda yatıyordu.