Sahil...

336 5 0
                                    

Rüya'nın Bakış Açısından

Barış'a sarılarak uyumuştum. Ona doğru dönüğümde gözlerini birden açıp kendini bana çekti.

"Başın ağrıyor mu?"

"E-vet nereden bildin?"

" İçtiğin içkilerdir. Sarhoş!" Dedi gülerek.

"Birşey yaptım mı?"

"Neler yapmadın ki?  Beni öptün ve sonrada uyuduk."

"Nee hayatta inanmam!"

"Ama doğruu!"

" Değil!!!"

"Doğru!" Dedikten sonra tam ben konuşucaktım ki beni öptü. İtekliyorum, itekliyorum ama adam yerinden kıpırdamıyo. Tuğla gibiydi mübayrerek!

Biraz çekildi. Ve bende elinden kurtulabileceğimi düşündüm ama olmadı.

" Üzerini kim değiştirdi?"

"K-kardeşim falan mı?"

"Hayır... ben!" Diyince kalbim yerinden çıktı.

"Birşey olmadı dimi aramızda?"

"Hayır."

"Tamam... (derin nefes aldım)Gidebilir miyim?"

" Nereye? "

" Aşağıya. "  diyip çıkar mısın işaretinde bulundum.

Kapıyı kapatıp üzerime krem rengi bir gömlek ve petrol yeşili pantolon vede botlarımı seçtim. Gömleğimi iliklerken kapı çaldı.

Baktığımda Barış geldi.

" Ee ben özür dilerim. Senin giyindiğini düşündüm." Diyip başını çevirdi.

" Başını çevirmene gerek yok. Dün görmüşsün göreceği." Dedikten sonra gömleğimi giyip çıkıcaktım ki kolumda tutup kendine çekti.

"Nereye gidicen? ... Bende geliyim."

" Bak ikizimmiş gibi davranma lütfen."

" Nereye gidicen ? Cevap ver o zaman!"

"Seni ilgi-" dememe kalmadan dudaklarıma yapıştı. Domuz! İnsan bir cümlemin bitmesini bekler. Dana baş.

İteklemeye çalıştım ama olmadı. Tuğla gibi mübayrek.

" O cümlenin sonunun gelmesini pek istemiyorum." Dedikten sonra kollarından kaçıp kendimi dışarı fırlatmam bir oldu.

Beni babam bile bu kadar sorgulamıyo yahuu! Dışarı hava almak için çıkmıştım. Sahilde oturup çay içmek beni rahatlatırdı.. 

Sahile geldiğimde sıcacık çayımı alıp oturdum. Çayın sıcaklığı karton bardaktan elime geliyodu ama bu benim hoşuma bile gidiyordu. Denize bakarak çayımı yudumluyordum. Birinin yanıma oturmasıyla tüm büyü bozuldu.

" Ee bayım gördüğünüz gibi burada ben oturuyorum."

" Görüyorum ve arttırıyorum. Bunun bende farkındayım sevgilimden kaçıyorum!"

"Naptın kıza haa!"

"Beni farklı bir kızla bastı (durdu) Sana niye açıklama yapıyorum."

"Ben olsam seni şuan öldürmüştüm. Kız sana iyi dayanmış valla!"

"Aaaaa!  Sanene be kadın sana hesap mı vericem!"

"Vericen o kıza hesap vericen. Tüm kadınlar adına!"

"Yahu Allah Allah kime çattım ben ya. Kardeş burda sıradan bir kızı aldattım yani. Tutupta Obama'nın çocuğunu aldatmadım  ayrıca devrim mi oluyor, savaş mı çıkıyor. Sen bu gazla bu durumu gazeteye yazarsın. "

" Eee şey, (yutkundum) birazcık miniminicik abartmış olabilirim."

" Tamam sıkıntı yok. Ha bak gene o arıyo."

"Ee aç!"

"Olmaz! "

"Aç!"

"OLMAZZ!"

" Ne halt yiycen?"

"Sen aç!"

"Neee haa işim gücüm yok senin kız arkadaşınla papaz olucam."

" Yüzüne kapatıyorum o halde."

" Peki." Dedikten sonra derin bir nefes aldım.

"Bu telaştan tanışamadık. Ben Emre."

" Bende Rüya. Tanıştığıma memnun oldum."

" Kimsin, kimlerdensin?"

"Ben resim çizerim yani öyle?."

" Ressamsın. Tesadüfe bak bende gazeteciyim."

"Ne güzel. Eğlenceli bir meslek."

"Evet. Öyle. Neyse Rüya... Ara sıra görüşelim

Canım sıkıldığı için geri eve dönme ihtiyacı duydum. Saate baktığımda akşam olmuştu.

Yürüyerek evin yolunu buldum. Kapıyı çaldım. Bir kez daha. Sinirli bakışlarıyla Barış çıktı.

"Neden bu kadar geç kaldın?"

"Sanane."

"Rüyaaaaa! Sinirlerimi bozma! " kolumu sıkıca tuttu..

" Sahilde oturdum! YA BEN SENIN ÇOCUĞUN MUYUM! S-A-N-A-N-E!" Daha çok kolumu sıktı.

" Demek öyle?! Kocan kim pekâla?!"

"Sen değilsin o yeter bana!"

  Kolumu bıraktı ve bende odama koştum kapıyı kitledim.

Tekmelemeye çalışsada, bıkmıştım.

Adeta başlamadan finish demişti. Koş ddmeden dur demişti.

Yasak AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin