Geri Dönüşü Olmayan Yol

26 9 4
                                    


Bütün bu olup bitenler ne ?

Bu olup bitenlerden önce ne yaşandı ?

Kimim ben ?


Muhafızlar bileklerime demir dolamış acımadan beni gittikleri yere sürüklüyorlardı. Sanırım burası bir mağara değil büyük bir kuleydi , neredeyse 8 kat dolambaçlı merdiven çıkmıştım, yavaşladığımda tuttukları demir ile beni çekiştirip duruyorlardı  ... Bir kere ayağım takıldı ,sendeledim önüm de beni çekiştiren muhafızın yüzünü gördüm ... Muhafızlar bir ölüydü... Bana kızgınca baktı , öyleydi de burnundan soluyordu...Korkudan göz bebeklerim büyümüş içimden ne yapacağımı düşünüyordum ... 

On ikinci kattı da çıktık'dan sonra artık bacaklarımı hissedemiyor nefesimi kontrol altın da tutmaya çalışıyordum , beni büyük bir holden geçirip bir hücreye kapattılar , bir tane boş tas ve fare ve böceklerden başka hiçbir şey yoktu burada . Karnım çok açtı , ve o kadar da halsizdim... Kendimi hiç olmadığım kadar güçsüz hissediyordum, annem ve babamla tartışmayı özlemiştim . Özlem duygusunun ne demek olduğunu bu kötü fareli hücrede anlamıştım. 

Büyük ihtimal uyuya kalıcakdım ve  uyandığım da muhtemelen hamam böcekleri ağzıma girmiş olacakdı ama bu umrumda değildi. Fareleri ayağımın başıyla onlara vurarak hücreden gitmelerini sağladım bir farenin beni tıslayarak korkutma çabası komikti, sanırım şu ana kadar yaşadığım olaylar zerzelesin de en acısız olanı onun tıslamasıydı, kendimi sinirden gülerken buldum ... Yere yattım , buradan çıkmak için dua ettim , kısa bir süre sonra uyuya kaldım ...

        

                                                                     Jackson Rob 

Onu orada bırakmıştım , ben kötü biriyim bunu düşünmemem gerek . Nedenine sonucuna bakmadan bana denileni yapar payımı düşeni alırdım .Ama bu defa çok farklı hissediyordum onun kusursuz yüzü bir türlü gözümün önünden gitmiyordu... Sanki onun yüzüne baktığım da vicdan denen kavramın hayatım boyunca ilk defa devreye girdiğini hissetmiştim. İçimde merhamet tohumları yeşerdiğini hissetmiştim. Ah ne diyorum ben ... Saçmalama Jackson sen her zaman ki Jackson oldun olacaksın , sen her zaman kötü idin , bu yüzden karanlık tarafta yaşıyor Lorduna hizmet ediyordun. 

Hipogrifo yaratığımın üzerin de, orman da bir taraftan dolanıyor bir taraftan düşünüyordum  , sürekli kendimle çelişiyordum .O bir Savaş Tanrıçasıydı, ama geçmişini hatırlamıyordu, babam bir düşmanı yenmek için onu kendinden daha iyi tanıman gerektiğini söylerdi, ama o artık kendini bile tanımıyordu ...

Yaşamımın son 6 senesi , Alissa efsane olarak konuşulmaya devam etti . Kimi ona ,'' acılarından kurtulmak için farklı bir boyuta atladı'' dedi , ''kimisi soyunu ve  topraklarını terk etti ''dedi .

Alissa hakkın da herşeyin en ince ayrıntısına kadar biliyordum , kim olduğunu nereye ait olduğunu , savaş sırasın da neler olduğunu ... Bunları öğrenmek için çalışmalarımı son 2 sene boyunca devam ettirdim. Bazı kitaplar da Alissa tam bir iyilik meleğiyken bazı kitaplar da soyunu tehlikeye atan bir yaratık olarak bahsediliyordu...

Ama bence o bir melekti , soyuna bahşedilen bir melek ... O melek kurtarılması gereken bir melekti artık, vicdanım bana bunu söylemişti.


                                                                                      Alissa 

Kötü bir sesin kulağıma fısıldamasıyla uyandım 

GÖKYÜZÜNÜN ARDINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin