🪶5. BÖLÜM:
YARAYA TUZ
🎶 Dolu Kadehi Ters Tut, Hiç İyi Değilim
Grouper, Poison Tree
Parmak uçlarım sancıdı, başımdaki ağrılar içtiğim ilaçlara rağmen hala oradaydı. Saatlerdir yaptığım gibi, bilgisayar ekranının başında beni saplandığım bu bataklıktan kurtarabilecek bir ip ucu, bir yardım eli arıyordum ama ne yazık ki bulabildiğim şeyler koca bir sıfırdan ibaretti.Ellerimle yüzümü ovuşturup üstüme sinen uyku halini dağıtmaya çalıştım. Saat sabahın sekiziydi ve ben saatlerdir bir gram düzgün uyku uyuyamamıştım. Uykusuzluk benim için artık baş etmesi kolay bir sorundu ama bilgisizlik, onunla mücadele edemiyordum işte.
Elimde avucumda hiçbir şey yoktu. Google bana Karga hakkında tek doğru düzgün bilgi vermiyordu. Yamaç ve Enis hakkında da edinebildiğim bilgiler eksilerdeydi, soyadlarını bile öğrenememiştim.
Klinikte karşılaştığım Ceyda Demiroğlu'nun kaçırılma haberlerinin yapıldığı gazete küplerinin çıktısını alıp bir dosya hali getirdim. Birkaç şüphelinin gözaltına alındığı ve sorgulandıktan sonra delil yetersizliğinden serbest bırakıldığı kamuoyuyla paylaşılmıştı ama onun dışında da pek bir şey yoktu.
Üç yıldır artan kadın ve kız çocuğu ölümlerini konu alan ve bunun üzerine en çok haberi yapan gazeteci Beyaz Sayfa gazetesinin yazarlarından biri olan Gazeteci Selim Güneyliydi. Otuzlarının başlarında dinamik ve sert kalemi olan bir yazardı ve en çok bilgiyi onun haberlerinden edinmiştim.
2020'de yaptığı bir haberinde artan kaçırılma ve kadın cinayetleri hakkında şöyle bir yorumu vardı:
''21.04.2020 tarihinde sabah saat 08:38 sularında Kocaeli Marmara Körfezinde balıkçı teknesi tarafından bir kadı cesedi bulunduğu bildirildi. O saatlerde ağları çekmek için denize açılan balıkçıların kıyıda gördükleri kadın cesedini hemen fark edip emniyet güçlerine haber verdikleri ancak cesedin görünüşünün, ceset bulmaktan çok daha korkunç olduğunu söyledikleri de gözden kaçmadı. Teknenin Kaptanlığını yapan A.T.'nin cesedin dış görünüşünün geçen hafta yol kenarında bulunan faili meçhul kadın cesedinin dış görünüşüyle aynı olduğunu anlattı ve haberimiz için görünüşü tasvir etti.''
Alt tarafta cesedi bulan geminin kaptanının bir fotoğrafı vardı. Kırklarının sonlarında, bıyıklı kirli suratlı bir adamdı ama gözündeki korku onun bu sert tavrını yıkıyordu.
''Ağları toplamak için açıldık denize. Her gün bu saatlerde çıkarız, çıktığımızda da denizin üzerinde gördüğümüz çeri çöpü toplamaya çalışırız. Kadını ben fark ettim, iskeleye kadar sürüklemiş herhalde dalgalar onu, sonunda da iskelenin ayağına takılmıştı. Su insanı şişirir ama o kadın cılızdı, derisini çekseniz kemiğinden sıyrılacak gibiydi. Derisi vatoz kadar beyazdı, gözleri açık gitmiş zavallım, gözbebeğinin bile rengi yoktu. Yanakları içe göçüktü zayıflıktan, çenesi aşağıya sarkıyordu. Su insanı şişirir normalde, kanca olmadan çıkarılmaz normal cesetler ama kadın o kadar zayıftı ki, nasıl olduysa tek elimle sudan çıkartabildim.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARGAYA YÜZ ELLİ YIL HÜZÜN
Teen FictionYıldızım gökyüzünde; Unutma, beni dile. Uçta günlerim sayılı; Bir gündüz bir gece. Kelebeğin ömrü bir gün. Sana kaldı bu keder dolu, Yüz elli yıl sürecek olan sürgün. "Karganın her bir tüyünü tek tek kopartsan da işlenmez kimsenin sol tarafına, ama...