MK/2 BÖLÜM(DÜZENLENDİ)

525 35 1
                                    


^^^

Kapıda bize kocaman olmuş gözlerle bakan Merve ve Mirza neler olduğunu anlamaya çalışıyorlardı .

Daha dört buçuk yaşında olmalarına rağmen ciddi anlamda zekiydiler . Bazen insanı terletecek cinsten sorular sorup bizi cevapsız bırakıyorlardı .

Bulunduğumuz durum aklıma gelip hemen Kerem'in kollarından kurtuldum . Hızla onlara ilerleyip gülümsemeye çalıştım .

Onlarla aynı boya gelip ellerini tuttum "annem hoşgeldiniz ." Mirza şaşkınlığından kurtulmuş bu seferde kaşlarını çatarak Kerem'e bakıyordu .

"Bu adamın senin yanında be işi var anne ?" Derince bir yutkunma geçerken boğazımdan ne cevap vereceğimi düşünüyordum ki Kerem benden önce atlayıp lafa girdi "ben annenizin yakın bir arkadaşıyım yakışıklı ismim Kerem peki sen?"

Benden ayrılıp elindeki oyuncağa bakmadan kocaman adam gibi cevap verdi " ben Mirza (eliyle Merve'yi gösterip ) buda ikizim Merve." Çocukların isimlerimi duyunca beyaz olan rengi iyice giderken zorla tebessüm etti " tanıştığıma memnun oldun çocuklar ben artık gideyim sizde annenizle birlikte vakit geçirin ." 'Anneniz ' derken dişlerini o kadar sıkmıştı ki kırılsa şaşırmazdım .

Hızla yanımızdan geçip kapıdan rüzgar gibi esti geçti . Üçümüz kapıdan çıkarken kapıyı ardına kadar açık bırakıp gitti . Akmak için direnen göz pınarlarımı zorlayarak direnmeye çalışıyordum .

Hızlıca ayağa kalkıp "çocuklar siz dayınızın yanına gidin ben de dosyaları toplayıp geliyorum ." İkisinde kafasını sallayıp adadan çıktılar . İçimdeki sesin açık bırakılan bu kapının devamının geleceğini  söylüyordu .

Kapıyı açık bırakıp gitmeyi bende ona yapmıştım .

6 yıl önce

Odanın içinde sıkıntılı bir şekilde dolanırken Kerem'e yapacağım konuşmayı tekrarlıyordum .
Geçirdiğim günler beni yaşımla birlikte daha olgun biri yapmıştı ya da istemeye istemeye olgunlaştırmıştı .

Dışardan gelen araba sesiyle birlikte cama doğru ilerledim hızlıca Kerem tek hamlede arabasını park edip .

Hızlıca indi  arka koltuktan koca buket çiçeği alıp hızlıca eve doğru ilerledi .

Dökülen göz yaşlarımı durdurmaya çalışmadım zaten çalışsamda durmuyordu . Odamın kapısı açılınca ona doğru dönüp gülümseye bildiğim kadar gülümsedim .

"Hoş geldin "

Çiçekleri yatağın üzerine bırakıp kollarını belime doladı . Kafasını boynuma sürtüp kokumu içerken mayıştırıcı bir ses tonuyla "hoş buldum güzelim . Neden yaşlarla doldu gine boncukların ?" Kollarımı boynuna dolayıp kafamı göğsüne koydum .

"Kerem benim seninle önemli bir konu konuşmam lazım "
Sesimdeki ciddiyeti anladığında kafasını boynumdan ayırıp "ne oldu çiçeğim ?"

Ellerini belimden çekip yatağa doğru sürükledim . Çok sevdiğim kahvelere bakarken nasıl konuya başlıyacağımı bilmiyordum .

Suratımdaki yaşları silip güçlü bir nefes aldım .
"Kerem dayanamıyorum !
Artık bir şeyleri kaldıracak güçüm kalmadı . Bu eve senin karın olarak geldiğim günden beri çekmediğim eziyet çekmediğim acı kalmadı . Hepsine senin için dayandım . Dilber tarafından dayak yedim sustum , üstüme kaynar çay döktü gine sustum ama son yaptığı hepsinden beterdi Kerem . Benim günahsız bebeğimi acımadan bizden ayırdı. Ben daha bebeğimize alışveriş yapamadan seninle birlikte ona güzel bir gelecek hayali kuramadan aldı onu bizden . Ben on dokuz yaşındayım ve bu acılar bana çok fazla geliyor Kerem . "

Mardin kaçağı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin