Mardin kaçağı

MK/1 BÖLÜM (DÜZENLENMİŞ)

Bölümler artık düzenlemeye girmiştir.
Bu kurgu beni daha çok sevindirdi umarım sizde beğenirsiniz .
#Bhrbulut

"Allah gönlünüzü ,kimsenin ahını almamış bir gönülle birleştirsin ."

Annemizin karnından özgürlüğümüze kavuşup dünyaya gelmeden hemen önce konuşuruz Rabbimle..."Allahım gideceğim ve orada ne yapacağımı bilmiyorum ."

"Ben senin için bir melek yarattım ve o seninle ilgilenecek ."

"Allah'ım onların dilini bilmiyorum. Onlarla nasıl anlaşacağım , nasıl iletişim kuracağım ?" "Senin için yarattığım melek, sana onların dilini öğretecek ."

"Allahım duyduğum kadarıyla dünyada çok kötülükler varmış . Onlarla nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum."

"Senin için yarattığım melek ,seni canı pahasına kötülüklerden koruyacaktır . Merak etme ." "Allahım sana tekrar nasıl döneceğim ?"

"Senin için yarattığım melek ,bana basıl döneceğini anlatacaktır ." Derken melekler gelir ve bebeğe dünyaya gitme zamanının geldiğini söylerler ve bebeği Allah'ın huzurundan götürürken bebek tekrar sorar
"Allahım benim için yarattığın meleğin adı ne ?"

"Adının bir önemi yok : sen ona ANNE diyeceksin ."

Bu hikayeyi ne zaman anlatsam sürekli gözlerini gökyüzüne kaldırıp dua ediyorlardı . Her zamanki gibi ellerini açmış dua eden miniklerime bakıp " hadi bakalım şimdi uyuma zamanı " ikisinde yanıma gelip bana sarılıp ,yamaklarından öpüp yaylağa girdiler .

Üstlerini örtüp gece lambasını açık bırakarak aşağıya indim . Gökmen ve Babam kahve içiyorlardı . Bende tekli koltuğa oturup hafiften soğuyan kahvemi yudumlamaya başladım . "Uyudular mı kızım ?"
Kafamı sallayıp "uyudular baba . Bugün kreşte fazla yorulmuşlar ." Hafif bir şekilde tebessüm edip televizyondaki maç özetlerini izlemeye devam etti .

Tabletten gelen e-maillere göz atıp önemli olanları işaretledim . Son dakika gelen makaleyi okumaya başlayacağım zaman Gökmen " Elçin yarın çocukları dolaşmaya çıkaralım mı ? Bu haftadan sonra işler yoğunlaşacak pek vakit bulamayabiliriz ." Tableti kapatıp "haklısın uzun süredir bir şeyler yapamıyoruz birlikte istiyorlardı uzun süredir ." "Yarın kahvaltıdan sonra çıkalım o zaman " kafamı sallayıp ayağa kalktım .

" müsaadenizle ben yatmaya gidiyorum. Bugün fazla yorulmuşum. Size iyi geceler ." İkisinde iyi geceler dedikten sonra yukarı çıkıp . Küveti doldurup içine girdim. Suyun rahatlığına ihtiyacım vardı . Gözlerimi kapatıp yorgunluğumun geçmesini beklerken kafamın içindeki her şeyi nötrledim .

....

Sabah alarmın sesi ile kalkıp banyoya girdim . Üstüne rahat bir şeyler giyip , kahvaltıya indim . Çocuklar çoktan uyanmıştı . Genel olarak erken uyudukları için herkesten erken uyanırlardı . Babam masanın başında oturmuş tabletten bir şeyler bakıyordu .

"Günaydın " deyip yerime geçtim . Miniklerim aynı anda "günaydın annecim "
Demişti , "günaydın kızım . Şu Gökmen'i uyandırsan anca sen geliyorsun hakkından hergelenin " gülümseyip ayağa kalkıyordum ki Merve ve Mirza benden önce davranıp ayağa kalktılar .

Mirza" anne dayımı biz uyandırırız ." Kafamı sallayıp tekrardan eski pozisyonumu aldım .
Babam elindeki gazeteyi kenara koyup bana döndü " kızım biliyorsun ki üç gün sonra Ulubey holding ile toplantı var " sıkıntıyla nefesimi verip "evet baba biliyorum. " "peki toplantıya girmeyi düşünüyor musun?"

Gözümün önüne gelen anılar ile gözlerim dolarken girdiğim transtan hemen çıkmam lazımdı . "Bilmiyorum baba . Toplantıya girsem nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum. Bunun normal bir toplantı olmayacağının da farkındayım . İkilem arasındayım şu an ." Babam sallarken sıkıntıyla nefes verip kahvaltıya geri döndü. Beş on dakika sonra kucağında çocuklarla Gökmen girdi . Üçüde beşiktaşın marşını söylüyorlardı.