Hoseok'dan..
Yoongi sabahtan beri ortalıkta görünmüyordu.
Bende 5 saattir ona ulaşmaya çalışıyordum
"Aradın mı?" Diyerek kendini koltuğa attı Jimin
"Evet, zibilyonuncu kez" daha sonra burnumdan nefes verdim ve "ama açmıyor domuzun doğurttugu!"
"Sakin ol, illa gelir"
5 dakika sonra içeri Taehyung girmişti.
"Aradı-"
"Evet aradım! Bu ne ya kaset gibi ikide bir geri sarıyorsunuz" dolaptan ceketimi alarak üstüme giyindim "Ben çıkıyorum"
"E siktir giit" dedi Jimin
"Senin ağzını yüzünü şimdi bir güzel şe ederdim de neyse"
Hızla evden çıkarak kapıyı sinirimi belli edercesine çarparak kapattım ve yola koyulamadım çünkü Namjoon kapattığım kapıyı geri açmıştı.
"Salak, ne hayvan gibi kapatıyon kapıyı! Kaç para bu haberin varmı göt. Git taştan çıkar sinirini" daha sonra ise kapıyı kapatırken "gümbük" diyip çekirdek kabuğunu atmıştı
Ellerimi ceketimin cebine koyarak yürümeye başladım
Göçmen kuşların sesleriyle huzur bulurken sağdaki mor bank ilgimi çekti
Adımlarımı o tarafa çevirip oturdum ve gökyüzüne bakmaya başladım. Bulutlar güneşin önünü kapatmış, hava kararmıştı.
Bir dakika..
Güneş..
Yoongi..
Güneş yüzlüm diyordu bana sürekli.
Nerdesin Yoongi?
Kkaepchangg!
Telefon bildirim sesimle mesaj geldiğini anlayarak cebimden telefonumu çıkardım
Bildirim ekranında bilinmeyen bir numaradan mesaj geldiği gösteriyordu
Hızla girerek mesaj balonuna tıkladım
+***********
Ayneş Cafe'de, saat 19.00Mesajı okuyarak ayağı kalktım.
Orası neresi ki?
Saate baktım ve 18.43 olduğunu gördüm
Taksiye binmem gerekiyor
Buradan taksi geçmeyeceği bilerek ana caddeye doğru yürümeye başladım
Kim olabilir ki?
Belki de Yoongi nin nerde olduğunu bilen biridir?
Arabaların son sürat geçtiği ana caddeye geldiğimde hızla etrafıma bakındım
İlerde bir bayan yolcu indiren taksiyi gördüğümde adımlarımı o tarafa doğru hızlandırdım
Gözüme giren saçlarımı geri atarak elimle durması için işaret verdim ve arka koltuğa oturdum
"Ayneş Cafe'ye lütfen"
Adam biraz düşündü ve daha sonra
"Ha şu yeni açılan cafe.. Tamam efendim" diyerek taksimetreyi çalıştırdı ve gaza bastıFazla trafik olmadığından hızla giderken, bir yola bir de saate bakıyordum
Saat 18.51
"Afedersiniz, acaba şu cafe uzak biryerde mi?"