Özet: ayrılmakla tehdit ediyorsun ve önünde ilk defa ağlamaya başlıyorlar.
Uyarılar: angst, ağlama, küfür
* Jin, Yoongi, Namjoon *
Jin:
Artık dayanamıyordun.
Erkek arkadaşın, çete üyeleri civarındayken ve sana nasıl davrandığı konusunda düşündükce bunu kaldıramazsın. Sana onun kız arkadaşı değilsin gibi davrandı. Bu tam olarak saçmalık gibi hissettirdi. Ona henüz söylemedin, çünkü her zaman gidip ona bir dövüşün patlak verebileceğini ve kavgalardan nefret ettiğini endişelendiğini söylemişti.
Fakat bu sefer farklıydı.
Çantalarını hızlı bir şekilde toplarken yüzünüzden aşağıya akan gözyaşların vardı. Bu kez Jin senin için çizgiyi aştı ve sen de buraya kadar çok dayanmıştın.
"Bebeğim? Ne yapıyorsun? "Diye sordu Jin, sesi panik içindeydi.
"Bana, senin için hiçbir şeymişim gibi davranıyorsun. Bu çete her çevremizde olduğunda, bana bok gibi davranıyorsun ve ben bittim. Ben gidiyorum Jin. "Ona söyledin, olduğu yere ikinci bir bakış atmayarak.
"Hayır, lütfen gitme. Üzgünüm. Böyle hissetmeni istememiştim, bunu yapıyorum ve bu yüzden senin benim zayıflığım olduğunu bilmiyorlar. Seni seviyorum S/A, lütfen gitme. "Jin yalvardı, gözleride yaşlanmaya başladı.
"Bana çetenizin karşısında tam tersi davrandığında beni sevdiğine nasıl inanırım? Oldukça zor. "
Bildiğin bir sonraki şey, kalçalarının etrafından karnına süzülen bir çift güçlü kol ve sırtına bastırılmış bir yüz. Jin'in yüksek sesi odayı doldurmaya başlamıştı.
"Bebeğim, lütfen gitme, sana yalvarıyorum. Üzgünüm, sizi böyle hissettirmek istemedim. Sadece seni korumaya çalışıyordum, canını yakmak istemedim. Sen benim için en önemli şeysin. BUnu durduracağım, lütfen beni bırakma. "Diye yalvardı.
"Jinnie, sakin ol." Yapabileceğin en sakinleştirici sesle söylemeye çalışıyorsun.
"H-hayır! Adamlarımın önünde sana bir Kraliçe gibi davranmam gerektiğinde sana aptallığım yüzünden kötü davrandım! Seni daha fazla yaklaştırmam gerektiğinde, seni uzaklaştırdım. Ben çok aptalım. Seni incitmelerini zorlaştırmam gerekiyordu ama seni incitmemi kolaylaştırdım. "
"Jin beni dinle." Demiştin, "Seni bırakmayacağım, söz veriyorum. Lütfen sakin ol bebeğim. "
İkinizin de tartışacak daha çok şeyiniz olduğunu biliyorsunuz, ancak ikinizin de sakinleşmesi ve dinlenmesi gerekiyordu. Jin'in, başını salladığı vücudu titriyordu. Nefes almayı denemeye çalıştığındaki ses, yüksek sesle aldığı nefes nedeniyle belirgindi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
