Şuan canım çok sıkılıyor çünkü onca araştırma yapmama rağmen hala Ayaz ve Meriç in ne için kavga ettiklerini bulamadım. Ve suan bana ne yaptığımı sormayın çünkü şuan Anıl ın soğuk espirilerini dinliyordum.
"Kimya kolaysa fizik nedir?" İşte Anıl ın epirileri başladı." Nedir?"
"Fanta"diyen Anıl a bir yumruk savurmak için kalkmıştım ki bizimkiler tuttu beni.
"Afra tamam . Boşver o salağı hadi bizde eve gidelim herkes dağıldı nerdeyse." Diyen Berke yi onayladıktan sonra hep birlikte eve gitmek için ayaklandık. Okulun çıkış kapısında Anıl la ayrıldık. Çünkü evlerinin yönü ayı değildi . Ben kankilerimle eve doğru yol aldık. Ev okula yakın olduğu için yürüyerek gidiyorduk. Yoksa bende Porsche m ile hava atmayı bilirim. Eve geldikten sonra herkes odasına çekildi. Genelde böyle olurdu zaten. Okuldan geldikten sonra herkes odasına çekilir ve yemek yemek için aşağıya önerdikleri. Yine öyle oldu. Yemek yemek için aşağıya indiğimde herkesin sofrada olduğunu gördüm. Üstelik sofrada en sevdiğim yemekler vardı . Hızlıca masadaki yerime oturdum. Tabi önce hepsini tek tek öptüm . Herkes sofrada yemeğini sessiz bir şekilde yerken Defne sessizliği bozdu "Arkadaşlar hadi bizim mekana mi gitsek acaba oranın ne halde olduğunu bilmiyoruz." Dedi . Sesinde sanki bir şey olmuş gibi endişe vardı .
"Tamam gidelim. Ama eminim ki hiçbir şey yoktur oraları Sudeye emanet ettik unuttun mu? Oyuzden endişelenen ek bir durumun olduğunu sanmıyorum tamam mı . "Hadi herkes hazırlansın da gidelim ."dedim ve masadan kalkarak merdivenleri çıktım ve giyinme odasına girerek üstüme uygun bir şeyler aramaya başladım. Uzun bir aradan sonra beyaz yarım tişörtümle siyah taytımı seçtim üstünede en sevdigim deri ceketini giydim ve aşağı inerek siyah kısa botlarımı ayağına geçirdim ve bizimkilerin yanına indim .
_______ . __________
Motorumu durdurdum ve bizimkilerin yanına giderek içeri girdik. Tam tahmin ettiğim gibi hiçbir şey olmamıştı Defne boşuna endiselenmisti. Defne nın yanına giderek omzuna dokunduk tan sonra "Gördüğün gibi herşey yolunda endişelerin bosunaydi ama köyümü ettik hayır ne zamandır boşlamıştık burayi bari ne halde olduğunu gördük ."dedikten sonra birlikte barmenin yanına gittik . Ama bizim barmen değişmişti . İyiden kim degistirdiki buradaki barmeni. En iyisi bunu ona sormaktır diye düşündüm "Hey baksana buradaki barmene noldu o neden gelmedi? "Diye sordum bana "Haberin yokmuş o kovuldu . "
"İyide ben onu kovmadim ki . Kimse bizden izinsiz birşey yapamaz ki . Hem kim değiştirdi barmeni buranın sahibi benim ve bunu herkes biliyor ."diye söylediğim zaman yeni barmeni gözleri irice açıldı "Siz Afra Sarmaşık misiniz ? Özür dilerim sizi tanıyamadım buraya daha dün geldim oyuzden . Bide Meriç bey sizi odasında bekliyorlar. Geldiğimiz zaman size bildirmemi söyledi ."dedi ve işine geri döndü . Ben ve Defne olduğumuz yerde donuolp kalmıştık hatta aynı anda "NE" diye tepki vermiştik . Bardakçı herkes bize baktığı zaman ben olduğumu görünce hepsi geri önüne döndü . İşte insanlar üzerinde böyle bir etkinlik vardı kafaları bir milyon olduğu zaman bile benden korkarlardi . Defne beni dürtü ve "Afra Meriç in burada odası mi var ?"dediği zaman bende bunu anlamamıştım "Hayır bende yeni öğrendim . Burada sadece sen ben Berke Mert Sıla ve Başak in odası var. Zaten başka oda açacak oda yok ki nasıl olur? En iyisi ben bir gidip bakayım ."dedim ve odalara çıkan merdivenler yöneldim . Tek tek hepimizin odasına baktım hepimizin ismi vardı en son benimkine geldiği zaman iki dilim olduğunu gördüm . Meriç TARKIN ve Afra SARMAŞIK. Gördüğüm şeyle şoka girerken hala idrak edemediğim şok yüzünden biran yerimde doncaktim zannettim . Sonra sert bir şekilde kapıyı açtım ve benim masanın hemen karşısındaki masada oturan Meriç'i görmemle biraz daha şoka girdim . Ha bide yayılmış mi o . Allah'ım ben neyle sinaniyorum acaba diye içimden geçirdim."Sen burada nasıl kendine pay çıkardın arabada benim odamin tabelasında senin adında yazıyor. Ha bide benim barmeni nasıl değiştirsin acaba ?"diye öfkeyle sordum o ise hala sakindi . Nasıl hala sakin olabilir acaba diye sorarken kendime . Ama yüzünü bana dönmesiyle gözlerinin en koyu halini aldığını fark ettiğim zaman sinirden soluduğumuz fark ettim "Birincisi sen bana emir veremezsin . İkincisi o barmeni hiç gözüm tutumuyordu. Üçüncüsü kardeşime annemle birlikte yaşamaları için Amerika'da konum hazırladım ama karşılıklı olarak . Oda bana buradaki hisselerini verdi. Dördüncüsü ise sana Ayaz dan uzak durmani söylemiştim ama beni dinlemeden ve ilona sahada sokuldun." Dediği şeyle kendimi hiç tutamadım ve ona sert bir tokat attım. Tokat imla yanağının yana dönmesiyle elini yanağına götürdü ve aynı hızda öfkeyle bana döndü ve "Eğer ı sana birgün bişey yaparsa sakin beni arama."dedi ve odadan gitti. Birincisi Ayaz bana ne yapabilirdi ki. İkincisi benim canımı acıtacak olan terk erkek sensin hala anlamadın mı gerizekalı . Öfkeyle her yeri dağıttım ve masasına tekmeledigim geçirerek yere düşmesini sağladım ardından sandalyesinide duvara fırlattığı ve onunda kırdım . Öfkeyle ne yapacağımı bilmiyordum . Aşağıya indim ve barmen den ağır bir şey istedim . İçtiğim bardaklar 4 u geçince durdum . Bana etki yapmıyordu ama başımın agrimasina sebep oldukları için 4 ten sonra bırakıyorsun . Berke lerini yanına gittim ve "Hadi gidelim eve uykum geliyor " dedim ve motoruna bindim ve eve doğru yola koyulduk. İlk defa başımın bukadar çok ağrıdı gibi hissettim ve çok ters birşeyler oluyordu. Berkeler beni geçmişlerdi. Onlara yetişmek için hızını arttırdım ve uçarcasına gidiyordum . Karşıdaki trafiği görmemle frenler bastım ama çalışmıyorlar diye duramadım ve bende arabalara çarpmamak için makas atmak zorunda kaldım . Başım çok fazla ağrıyordu ve görüşüm bulaniklasiyordu. En son hatırladığım ise kaza yapmadan önce makas attığım son araç Meriç'in aracıydı ve sonu karanlık ....
BÖLÜM SONU .....
