Tyler bana bir garsonluk işi buluyor, sonra ağzıma bir silah sokmuş ve diyor ki, sonsuza kadar yaşamak istiyorsan, ilk adım olarak ölmek zorundasın.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Her komitenin toplanma günü farklıdır: Kundaklama pazartesileri toplanır. Saldırı salıları. Tahribat çarşambaları toplanır. Yanlış Bilgilendirme ise perşembeleri. Örgütlü Kaos. Anarşi Bürokrasisi. Falan filan.
Dayanışma grupları. Bir çeşit.
UYARILAR Kişilik bozukluğu / şiddet eğilimi ve şiddet içeriği/ anarşizm / çıplaklık / cinsellik / argo ve küfür / sigara kullanımı / olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar.
"Her şeyi kontrol etmeye çalışmaktan vazgeç. Bırak ne olacaksa olsun. Bırak olsun."
"Tanrı aşkına!" Diye bir çığlık yükseliyor yan tarafımızdan. Kısa boylu, mavi gözlü, güzel bir kadın var. "Adamı rahat bırak artık."
"Ne?" Diye soruyor Tyler. Gözlerini kısıyor ve sigarasını ağzına götürüyor, diyor ki:"Neyden bahsediyor bu?"
Kadın sinirle yerinde tepiniyor. "Seni görebiliyorum, moron!" Tyler, gerçekten şaşırmış şekilde bakakalıyor.
-
Sarah ile Tyler böyle tanışıyor. Daha önce Tyler hiç yanımda biriyle tanışmamıştı.
İkisi bir araya geldiğinde sanki yok oluyorum ama aralarındaki uyum tartışılmaz. Sarah bizi tanıştığımız gün arabasıyla bırakmayı teklif ediyor. 76 model, külüstür bir Chevrolet kamyonu var. Her tarafı paslı, koltuk döşemeleri aşınmış. Arabasının başında duruyor ve ileri geri sallanıyor, etekleri uçuşuyor. Tyler'ın gözleri Sarah'ın bacaklarına kayıyor bir an. "Bunu kendi kazandığım parayla aldım. Saatlik elli sentten."
Tyler gülüyor, sigarayı ağzına götürüyor, diyor ki: "Saatlik beş sentten çalıştığım zamanlar oldu."
Başımı yana eğiyorum. "Baban zengin sanıyordum." Bu, Sarah'ın duruşundan bile belli. Halka küpeleri var, elbisesi temiz ve renkleri canlı, saçları ışıldıyor.
