Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sen yüzünden.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
UYARILAR Olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar / tehditler / argo / kalp kırıcı söylemler.
Yaptığımız şeylerin çoğu zaman sonuçlarını düşünmeyiz, belki düşünmemek işimize gelir, belki de düşünürüz ama yanlış tahmin yaparız. Bazen sonuçlarını görmezden geliriz ve düşünmeden yaşamak gibi saçma bir hayat felsefesi ediniriz.
Her şeye rağmen, her daim, her hareketimin sonucunu öyle ya da böyle hesaplarım. Az çok sonucunu görür ve tedbir alırım, ufak da olsa aksaklıklar için bir plan yaparım.
Ama hayat, planlara uymaz. Gülüp elinin tersiyle vurur.
Kaymak birasını yudumladım ve iç çektim. Saati kontrol etmeden hemen önce konuştum. "Anne, inan abimin hangi bakanlık biriminde hangi dosyaya damga vurduğu umurumda değil. Üzgünüm." Yelkovanın gösterdiği sayıyla yerimden aceleyle kalktım. "Gitmem gerekiyor, beş dakika var." Uzanıp onu öptüm. Güzeller güzeli Jane Adler, en sevdiğim kadın.
"İki senen kaldı Octavia," dedi annem kolumdan yakalayıp. "Hogwarts yılları en eşsiz yıllardır bebeğim."
"Biliyorum anne." Gülümsedim. "Ama artık gitmem lazım."
