Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
UYARILAR
kan / vampirlik / cinsellik / argo / intihar(?)
Gözüne kestirdiği en yakın elmayı almak için bir kez daha zıpladı. Tepelerde daha güzelleri vardı ama bununla da idare edebilirdi.
Ayakları muhtemelen yerden 15 santim yükselmişti, o yüzden bacaklarını büktü ve daha büyük bir kuvvetle kendini yukarı itti. Bu sefer de muhtemelen 20 santim yükselmişti ama parmakları güçlü dalı yakaladı, bu fırsatın verdiği avantajla bacaklarını ağacın gövdesine sarmaya çalıştı ama ağaç hayli büyüktü. Birkaç saniye botlarıyla tutunmayı başardı ama acındırıcı bir sürtme sesiyle eli de ayakları da onu boşluğa bıraktı.
Kalçası üzerine düştüğünde inledi. Ne zaman bir şey yapmaya çalışsa sonucu bu oluyordu işte. Yan dönüp kalçasını ovaladı, neyse ki kemiğine pek gelmemişti.
Oflayarak ayağa kalktı ve üzerindeki toprağı silkeledi. Başına ne gelse midesi yüzünden geliyordu zaten. Ama bu onu vazgeçirmeyecekti tabii, asla.
Elmaya sinirli bakışlar atarken arkasından bir el uzandı ve elmayı tutup çekti. Bir an hayal gördüğünü sandı ama hayır, gerçekten elmayı başka biri almıştı.
Salak salak elmanın eski yerine bakmayı bırakıp arkasını döndü ve bir an şaşkınlıktan kalakaldı.
Böyle bir adamın burada ne işi vardı? Yol kenarındaki bir elma bahçesinde?
Adam ona elmayı uzattığında mal mal bakmayı bıraktı ve teşekkür ederek elmayı aldı, kırmızı yeşil alacalı elmayı birkaç saniye izledi ama duyduğu sesle başını yine kaldırdı.
"Düştüğünüzü gördüm, iyi misiniz? Doktora gitmek ister misiniz?"
Adamın sesi bir hayli etkileyiciydi yalan söyleyemezdi ama kendini geri çekmek zorundaydı. Bu hataya bir kez düşmüştü sonuçta; mutasyonunu umursamadan biriyle çıkmıştı ve her şey mahvolmuştu. Bunu istemiyordu. Tekrar değil.
