Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
sizi mahvedebilir.
UYARILAR
argo / şiddet / kan / çıplaklık.
Öfkeli gözüküyordu.
Açık renk kaşları çatılmıştı, koyu pembe dudakları aralıktı ve titriyordu. Bu iki ayrıntı dışında öfkeli olduğunu açık eden hiçbir şey yoktu. Az ışık yüzünden kahverengi gözüken gözlerinde bile.
Eğildi ve yerde yatan tüylü canlıyı kontrol etti. Bir an başını kaldırıp direkt kendisine baktı ama onu görmesi imkansızdı. Gözleri etrafta gezindi ve sessiz sokakta yankılanacak kadar şiddetli nefes verdi. "Tamam," dedi avuçlarındaki hayvana. "Sorun yok, canım. Seni iyileştireceğim."
Kan içindeki hayvanı üç yüz dolarlık bembeyaz tişörtünün üzerinden göğüsüne bastırdı. Bruce bu kıyafeti bir reklamda gördüğünü hatırlıyordu, çok ünlü bir markanın meşhur asimetrik tasarımlarından biriydi. Herhalde kadın para konusunda en ufak sıkıntısı yoktu, gerçi zengin olup tek kuruşunu bile harcamayan nice pintiler görmüştü. Yine de kadını genel olarak gözden geçirdiğinde eğitimli, kültürlü ve varlıklı bir aileden geldiğini anlayabiliyordu.
Kadın doğruldu, arkasını döndü ama adım atmadı. Başını yavaşça omzunun üzerinden ona çevirdi. "Bunu kimin yaptığını gördün mü?"
Bruce asla aptal değildi ama kadının onu görmediğine neredeyse emindi. Birkaç saniye sokakta başka birini görmeyi umdu ama kadın tamamen dönüp ona baktı.
"Bay Yarasa, vaktim pek yok, gördün mü görmedin mi?"
"Görmedim." Dedi Bruce acele etmeden ve gölgelerden çıkmadan. Çıksa ne olacaktı ki, zaten kadın onu görüyordu. "Araban var mı?" Hayvanı zamanında kurtarmak istiyorsa bir arabaya ihtiyacı vardı.
