"Allah senin belanı versin!"
"Bırak lan kızı"
"Aaaaaaa!!"
"Allah benimde belamı versin"
"Bencede kapat şunu manyak."
Kayra' nın söylediği ultra mantıklı fikir olduğu için orta sehpada ki kumadayi alıp televizyonu kapattım.
Bu akşam kendimi fazla yalnız hissettiğim için kayra'yı yatıya çağırmıştım. Tabi ailesinden izin almak kolay olmamıştı. Semra teyzeye, kapıyı kilitleyip kimseye açmamamız konusunda, muhsin amcadan da en ufak birşey de aramamız konusunda uzunca nutuklar dinleyip, söz vermiştik. Sıkıldığımızda film açmaya karar verdik. Ben korku diye direttim, Kayra ise bilim kurgu.
Sonra ben yenilgiye uğramış gibi kabul edip onu mutfağa mısır patlatmaya gönderdim ve ona görünmeden korku filmini ayarladım. O mutfaktan mısırla geldiğinde filmi başlattım ve yaklaşık yarım saattir işgenge çekiyoruz.Kayra kucağındaki mısır tabağıyla bana kötü kötü baktı
"ne?" Dediğim anda, kaseden mısır alıp yüzüme fırlattı." salak salak hareketler yapıyorsun, nasıl uyuyacağım lan ben şimdi? Abimi arayayımmı he, he," diye sinirli sinirli konuştu.
"Benim yatağım çift kişilik, sanada yer var" dememle gülümsemesi bir oldu.
"Ya şapşik ya" diyip omzumu çürütürce vurdu.
"Yavaş be, öküz omzum çıktı!"
Saate baktığımda ''23:23'' olduğunu gördüm. Biryerde duyduğuma göre saatte böyle aynı rakamlar olunca biri seni düşünürmüş. 'kim beni düşünüyor lan' diye düşündüm sonra batıl olduğuna karar verdim. Büyük bir esneme dalgası ikimizinde üzerinden geçtiğinde, kayra "hadi uyuyalım. Yarın okul var, yürümek var, not almak var, hocalar var, di-" daha devam edecekken, elimi kaldırıp onu susturdum ve elimi hadi anlamında salladım. Ayaklandık. İşlerimizi hallettikten sonra birbirimize iyigeceler dedik ve sarılarak uyuduk.
***
Sabah uyandığımda Kayra'yı üstümde gördüm ve hemen cırladım " löstt..lan öküz!!" Masumca gözlerini araladı ve " ne bee?"
Ne olduğunu anlamış olucakki birden o da cırladı;
" höst lan!" Yatağın diğer tarafına yuvarlanıyım derkende yere düştü."Ayh götüm"
Büyük bir kahkaha fırlattım. " çanak gitti galiba" dedi yüzünü buruşturarark. Tekrar güldüm.
Elim sol taraftaki komodinde rasgele gezinirken, tekefonumu arıyordum. Telefonumu bulduğumda saate baktım ve saatin 8'e geldiğini gördüm. Arkamıza motor taksakta yetişemezdik, yani belki yetişemezdik...
Kayra'ya dönüp "çabuk kalk hazırlan geç kaldık" dediğimde hemen yerden kalkıp. Dolaba doğru koştu. Bende hemen kalkıp tuvalete koştum. Tuvaletteki işlerimi halledip odama geçtiğimde, Kayra koyu renk bir kot ve sarı renk kısa bir tişört giymişti. Omuzlarında biten kızıl kabarık saçlarını da salmıştı. Bende bej rengi, büyük düğmeli, kısa kollu bir gömlek ve siyah deri bir tayt giydim. Kahverengi uzun saçlarımı tepeden kuyruk yaptım. Herkeste olan ve bende de olan beyaz adidaslarımı giydim. Gömleğimle aynı boya gelen kot ceketimi ve herşeye uyan siyah sırt çantamı aldıkdan sonra hazırdım. Kayra'da beyaz bilekli converselerini giymiş ve asker yeşili kamuflaj çantasını omzuna asmıştı. Telefonlarımızı kaptığımız gibi koşarak merdivenlerden indik. Sonunda evden çıkmıştık.